25.10.2015 / Hayati Asılyazıcı - Argun Kınal’ın Ardından...


    
“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları” sanatçılarından Argun Kınal’ı yitirdik (1937-7 Ekim 2015). O’nu da sonsuzluğa gönderdik. Son 2 yıldır hastalıklar ve ölümler giderek hızlandı. Sevdiklerimizden, dostlarımızdan, arkadaşlarımızdan yitirdiklerimiz giderek artıyor. Bu sonsuz yolculuklar hepimizi mutsuz ediyor. Ya şehitlerimiz? Türkiye bunca ölümleri hiçbir zaman hak etmedi. Yaşadığımız 13 yıllık zaman ölümlerin ne kadar çok arttığına tanık olduk. İnsan bu kadarına katlanamıyor. Bu ölümlere, bu gidişe halkımızın dur demesi gerekiyor.

     Argun Kınal ve sevgili eşi Gülsün Siren (Kınal) çok yakından görüştüğümüz, daha doğrusu aile yakınımızdı. Argun Kınal’ın beklenmedik ölümü sevgili eşi Gülsün Siren’i yalnız bırakmakla kalmadı, biz yakınlarının da yüreklerimizi dağladı. 2 özelliğiyle dikkati çekiyordu Argun Kınal... “İstanbul Şehir Tiyatroları”nda Genel Sanat Yönetmeni olarak çalıştığım yıllarda (1977-12 Eylül 1980) Argun Kınal’ı yakından tanıdım. Yetkin oyunculuğu, rollerindeki disiplinli çalışması ve herkesin genellediği gibi efendiliğiyle ünlü bir oyuncuydu. Oyunculuğuyla efendilik niteliğini birleştiren ender sanatçılardan biriydi. Tiyatrodaki odamın kapısı genelde hep açık dururdu. Odama gelme gereğini duyduğunda asistanı telefonla arayarak haber verirdi. Bu zarafeti 4 yıl boyunca sürdü. 4 yıl diyorum çünkü 12 Eylül 1980 darbesiyle tiyatrodan uzaklaştırılanlardandım.

     Çok iddialı olarak söylemiyorum ama gerçek olduğunu belirtmeliyim. 100 yıllık “İstanbul Şehir Tiyatroları”nın 60 yılını tanıyan, bilen, oyunlarını izleyen bir yazar olarak bunu söylemekten mutluluk duyuyorum. Muhsin Ertuğrul’u ve O’nunla birlikte gelip geçen tiyatronun büyük ustalarını saygıyla anıyorum. Bir okul niteliğindedir “İstanbul Şehir Tiyatroları”. Eski ustalar gelen gençlere “İstanbul Türkçesi”nin en doğru olanını öğretirlerdi. Argun Kınal da bunlardan biriydi. Kendi yeteneği ve bu usta oyuncularla yapmış olduğu çalışmalarla güzel Türkçemizi sahneden en iyi yansıtanlardan biri olduğunu belirtmeliyim. Başarılı ve yetkin oyunculuğu, disiplinli çalışması ve tiyatroya olan saygısı, Argun Kınal’ı sürekli başarılara taşıdı. Emekli olduktan sonra “Tiyatro İstanbul”da da bu özelliklerini koruyarak bir süre oyunculuğunu devam ettirdi.

     Rol Aldığı Oyunlar

     Shakespeare-Othello, Ray Cooney-İkinin Biri, Michael Pertweee-Pembe Pırlantalar, Oktay Rifat-Çil Horoz, Shakespeare-Romeo ve Juliet, Aleksander Gelman-Biz Aşağıda İmzası Olanlar, Anton Çehov-ÜçKızkardeş, Cemal Reşit Rey-Lüküs Hayat (Opereti), Barillet&Gredy-Acaba Hangisi, Shakespeare-Yanlışlıklar Komedyası, Musahipzade Celal-BirKavuk Devrildi, Reşat Nuri Güntekin-Balıkesir Muhasebecisi, Turan Oflazoğlu-Sokrates Savunuyor, Ion Caragiale-Kayıp Mektup, Moliére-Scapinin Dolapları, Edmond Rostand-Cyrano de Bergerac. Bu oyunların hepsini Argun Kınal’dan izledim. Üstlendiği rollerin karakterlerini yorumlayarak betimliyordu güzel Türkçesiyle...

     Gülsün Siren Kınal

     Argun Kınal’ın “İstanbul Şehir Tiyatroları”na oyunculuğuyla nasıl katkı sağladığını yukarıda saydığım oyunlarla belirtmeye çalıştım. Eşi Gülsün Siren Kınal, yazdığı çok başarılı oyunlarla “İstanbul Şehir Tiyatroları”nın oyun repertuvarına büyük katkılar sağladı. Bir eş olarak Argun’un hep yanında oldu. Oyunculuğunu destekledi ve bu ikilinin 33 yıl süren birlikteliklerinde evlilik bağını güçlendiren hep aralarındaki sevgi oldu. Şimdi Gülsün Siren yalnızlık yaşamını anılarıyla doldurup soluklu yazarlığıyla sürdürüyor. Yerli yazar sorununu yazdığı oyunlarla çözen yazarlarımızdandır Gülsün Siren... Argun Kınal’ın en büyük destekçisiydi. Yazar ve oyuncu olarak sahne sanatında bütünleşiyorlardı. Önce araştırıyor ve sonra konusu ve kurgusuyla çok değerli oyunlar kazandırıyordu tiyatromuza. Şu anda yine inceleyerek yazmakta olduğu bir oyun var. Geçmişle geleceği özümseyen güzel oyunlar yazdı. Sürekli araştırıyor ve ondan sonra tiyatromuza katkı sağlayacak oyunları yazıyordu. Özellikle “İstanbul Şehir Tiyatroları”nda sahnelenen birkaç oyununu buraya almak istiyorum. Toplu Oyunları 1 Tolstoy ve Anna, Üç Yılbaşı, * Toplu Oyunları 2 Gönlümdeki Osman Hamdi Bey, Pembe Konağın Gelinleri * Toplu Oyunları 3 Dinmeyen Alkışlar (Cahide Sonku), Farklı Bir Kadın. Dinmeyen Alkışlar (Cahide Sonku) “2008-2009 İsmet Küntay Tiyatro Ödüllerinden En İyi Yazar Ödülü”nü Gülsün Siren, Cahide Sonku rolüyle “En İyi Kadın Oyuncu Ödülü”nü Aslı Seçkin aldı. Ayrıca Gönlümdeki Osman Hamdi Bey oyunu da “İsmet Küntay En İyi Erkek Oyuncu Ödülü”nü Tolga Yeter, “En İyi Giysi Tasarımı Ödülü”nü Feyza Zeybek aldı. Atatürkçü ve Cumhuriyetçi bir anne babanın evladı ve aynı düşünce çizgisindeki bir oyun yazarımızdır Gülsün Siren.

     Aydınlık Gazetesi - 25.10.2015, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5768701
Online Ziyaretçi Sayısı:17
Bugünlük Ziyaret :723

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.