15.11.2015 / Hayati Asılyazıcı - Piyano Sanatçısı Ece Demirci ve İz Bırakanlar


    
“Cumhuriyet Aydınlanması”, Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yeni bir devletin bütün kuruluşlarıyla ilgili yenilikleri, çağdaşlığı ve kültür devrimi ayrıcalıklı biçimde gerçekleştirildi. Müzik devrimi bunların önünde geliyordu. Öncelikle, “Türk Beşleri” diye bilinen Cemal Reşit Rey ailesi tarafından Fransa’ya gönderilmişti. “Cumhuriyet”in kuruluş yıllarında Ahmet Adnan Saygun, Hasan Ferit Alnar, Ulvi Cemal Erkin, Necil Kazım Akses Avrupa’da müzik eğitimi aldılar. Cemal Reşit Rey İstanbul’da “Cumhuriyet Aydınlanması”na erken katıldı. Yani “Cumhuriyet”in ilanından önce “Darülbedayi” açılınca aynı kurumun kardeş kuruluşu olan “Darülelhan”da görev aldı. Diğer “Türk Dörtleri” ile “Cumhuriyet”in ilanından sonra oynanmadığı için ilk operayı yazan CR Rey oldu (1924). “Türk Beşleri” müzik devriminin “Cumhuriyet”in ışıkları olarak ülkelerine dönüp müzik kültürüne ışık tuttular. 1934 yılında “Ankara Konservatuvarı” açılınca o konservatuvarda CRR dışında görev aldılar. Besteci ve piyano sanatçısı CRR İstanbul’da “Türk Beşleri”nin bir kolu olarak çalışmalarını sürdürdü. Bestelerini yazdı. Bu müzik sanatçılarının Avrupa’ya gitmesi daha sonra devam etti. “Türk Beşleri”nden sonra 2. kuşak diye bilinen Nevit Kodallı eğitimini Fransa’da aldı. Ardından Ferit Tüzün gitti. Ve daha çok müzik ve şan eğitimi alanlar bu yasa ile Avrupa’da görgülerini tamamladılar. Tüm bu gidenler geri geldi ve “Cumhuriyet”in meşalesini ülkemizde yaymaya devam ettiler. Daha sonra “İdil Biret Yasası” ile İdil Biret, Suna Kan daha sonra Gülsin Onay ve nice gençlerimiz Avrupa’da müzik eğitimi aldılar.

 

     Cemal Reşit Rey’den On Halk Türküsü

 

     “Türk Beşleri” ve daha sonra gelen kuşak sanatçıları çok sesli müziğimize büyük katkılar sağladı. Ulusal müziğin çok seslendirilmesi geleneği 19. yy.’da 2. Mahmut döneminde başlamıştı. Donizetti Paşa bunun ilk örneğidir. Ülkemize gelen Donizetti “Müzika-i Humayun” adlı topluluğu kurmuştu. M. K. Atatürk “Ankara Konservatuvarı”nın açılışını tamamladıktan sonra 3 ünlü sanatçıyı getirdi. Çoksesli müzik program ve eğitim sistemini Paul Hindemith hazırladı. Bela Bartok halk müziğini halk danslarını çağdaşlık ve çok seslendirilmesi konusunda çalışmalar yaptı. Ece Demirci’nin büyük bir özen ve güvenle “Cemal Reşit Rey”de gerçekleştirdiği “İz Bırakanlar” başlıklı son resitalin de (2.11.2015) bütünüyle Türk bestecilerin yapıtlarına yer verdi. Tek bir piyano sanatçısının iki bölümden oluşan konserinin tüm programını Türk bestecilerine ayırması önemli bir olaydır.

 

     “MSÜ Güzel Sanatlar Fakültesi Devlet Konservatuvarı” öğretim üyelerinden Ece Demirci Cemal Reşit Rey’in ilk çalışmaları arasından yer alan “On Halk Türküsü”nü seslendirdi. Ardından İlhan Usmanbaş’ın “Altı Prelüd”ünü üstün başarı ile yorumladı. Ahmet Adnan Saygun’dan “Anadolu”dan (Op. 25) başlıklı parçalarını aynı güzellikte seslendirdi. İlhan Baran’dan “Siyah ve Beyaz” renklerin müziğini bize dinletti. Kamran İnce’den “My Friend Mozart”. Mozart sevdalısı Kamran İnce’nin bu zarif bestesini Ece Demirci İnce’nin Mozart’la özdeşleşen güzel ezgilerini bize duyumsattı. Yine bir “Türk Beşleri”nden olan Ulvi Cemal Erkin’den “Duyuşlar” adlı bestesinin birkaç bölümünü piyano sanatçısı Demirci görsel ve işitsel güzellikte yorumladı.

 

     İlk Seslendirilişler

 

     Hasan Uçarsu’nun “Eşik” adlı parçasının ilk seslendirilişiydi. Bunun onurunu da Ece aynı güzellikte besteyi yorumlayarak değerlendirdi. İlk seslendirilişlerin farklı bir anlamı vardır. Ve tarih düşülür. Besteci ve yorumcusu müzik tarihinde gerekli yerini alır. Ece Demirci, öylesine başarılı bir çalışmayı “CRR Konser Salonu”nda ortaya koydu ki bu müzik tarihimizde özel ve öznel yerini alacaktır. Yine ilk seslendiriliş olarak Özkan Manav’ın “Bulutsu Zerrecikler” adlı yapıtını diğerleri gibi gerçekten de olağanüstü çalışmanın başarılı örneği olarak yorumladı. Ece Demirci konserden önce “CRR Konser Salonu”nun fuayesinde Uçansu ve Manav adlı iki bestecinin de katıldıkları söyleşide önemli açıklamalarda bulundular.

 

     Ece Demirci müzik izleyicilerinin de katıldığı fuayesindeki konuşmasında konser programına sığmayan Türk bestecilerini örnekler olarak iki ayrı “CD”de değerlendirdiğini açıkladı. Aslında bu büyük bir özverili başarı idi. “Türk Beşleri”ne ve iki “CD”de yer alan diğer bestecilere bundan büyük armağan verilemezdi.

 

     Aydınlık Gazetesi - 15.11.2015, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5768914
Online Ziyaretçi Sayısı:16
Bugünlük Ziyaret :770

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.