02.01.2016 / Zafer Yümlü - G.Ö.T.


    
Başlığı okuyunca vücudumuzun narin bir bölgesinden bahsedeceğimi sandınız sanırım bu makalede. Yanıldınız.

 

     Bir trafik terimidir "G.Ö.T." “Geçiş Öncelikli Taşıtlar”ın kısaltmasıdır. Hani şu trafikte en sağdaki şeridi kullanma hakkına sahip olan ambulans, itfaiye, polis gibi araçlar.

 

     Ülkemizde “Geçiş Öncelikli Taşıt” epey boldur aslında. Bol sıfırlı ve kırmızı plakalı araçlar, siyah plakalı makam araçları, trafik kurallarını hiçe sayıp emniyet şeridini kullanmayı çok severler. Bu araçlara bol sıfırlı plaka yerine “G.Ö.T.” yazsak daha uygun olur bence.

 

     Sanat dünyamızda da boldur “G.Ö.T.” Hangi birini saysak ki?

 

     Dünyanın zerre tanımadığı kendilerini imparator sanan dünya çapındaki orkestra şeflerimiz, hiçbir basılı yayını olmayıp profesör olan, öğrencilerine azap çektiren konservatuvar hocalarımız, bir yıldaki ay sayısından fazla maaş alıp açız diye ağlayan orkestra sanatçıları ve opera rejisörleri, koltukta oturmaktan başka işe yaramayan kurum müdürleri.

 

     Hepsi “G.Ö.T.”e binmek isterler. “G.Ö.T.”leri çok severler.

 

     Türkiye’de sanatçı olmak nedir sizce? Nasıl bir duygudur?

 

     Anlatayım. Camdan akvaryuma kapatılmış bir okyanus balığı gibidir sanatçı ülkemizde. Akvaryuma dışarıdan bakan izleyiciler için harika insanlardır. Hem halkın aşırı abartmasından hem de konservatuvarlarda doğru dürüst sosyoloji, psikoloji ve pedagoji eğitimi görmediklerinden kendilerini bulunmaz hint kumaşı sanırlar. Tatminsiz ve mutsuzdurlar.

 

     İki türlüdürler.

 

     Birinci türün, Dünya umurunda değildir. Tek derdi paradır. Özgürlüğü, kişiliği, idealleri önemsizdir. Sistemin kölesi, rakının mezesi, devletin memurudur. Gözlerini kapar, vazifesini yapar sadece. Ay başlarını iple, emekliliği halatla çeker. Üretmez, tüketir. Üreteni de eleştirir. Yukarıdan bakar herkese. Akvaryuma oltanın ucunda sarkıtılan parayı yakalamak için her cambazlığı yapar.

 

     İkinci tür ise akvaryuma sığmaz asla. İdealisttir. Diğerlerinin gözünde delidir. Araştırır, öğretir. Üreteni destekler. Para kazanmak yerine insan kazanma derdindedir.

 

     Birinci tür, “G.Ö.T.”e binmek için yarışırken ikinci tür durakta otobüs bekler. Tabii otobüste oturacak yer bulabilirse.

 

     Hayat yolculuğunda bindiğiniz aracın farkı yok aslında. İster “G.Ö.T.”e binin, ister otobüse veya limuzine hiç fark etmez. Herkes aynı yere gidiyor sonuçta ve herkesin bineceği son taşıt belli.

 

     Unutmayalım ki her binişin bir de inişi vardır!

 

     İzmir - 02.01.2016, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5784548
Online Ziyaretçi Sayısı:15
Bugünlük Ziyaret :851

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.