03.04.2016 / Hayati Asılyazıcı - Cumhuriyet Kadınıydı Nadide Küntay

     Nadide Küntay (1923-30 Mart 2016) ve eşi ünlü oyun yazarımız İsmet Küntay’ı (1923-25 Temmuz 1974) tanıyalı ve aralarına katılalı 60 yıldan fazla oldu. Bir “Cumhuriyet” kızıydı Nadide Küntay. “Cumhuriyet”le doğdu, Atatürk’ün devrimleriyle yaşadı, “Cumhuriyet Aydınlanması”nın bütün ışıklarından yararlandı. Rize’de doğdu. 13 yaşında ortaokulu bitirdi. Rize’de lise yoktu. “Adana Kız Lisesi”nin parasız yatılı bölümünü kazandı.13 yaşında vapura bindi. Samsun’a gitti. Trenle “Adana Kız Lisesi”ne ulaştı. Başarılı bir öğrenciydi. Fen bölümünü bitirdi. Dilediği fakülteye girebilecekken O “İstanbul Hukuk”u seçti. Belki de yazgısı değişecekti. “Hukuk Fakültesi”nde daha sonra evlendiği İsmet Küntay’ı tanıdı. Cumhuriyet kızı olarak “Hukuk Fakültesi”ni ilk bitirenler arasında yer aldı. Yargıçlık sınavını kazandı. Anadolu’nun çok uzağındaki bir ilçeye atandı. Babası izin vermedi. Yaşı çok küçüktü kendisi gibi. Atatürk’ün kurmuş olduğu “Sümerbank”a girdi. Emekli oluncaya kadar hukuk servisinde çalıştı. Fakülteden arkadaşı olan İsmet Küntay ile evlendi. İsmet Küntay sendikacı olarak büyük çalışmalar gerçekleştirdi. Oyunları arasında yer alan “403. Kilometre”yi yazdı. “Ankara Sanat Tiyatrosu”nda (AST) 1972-73 döneminde oynandı. Sendikacılığı tiyatroya taşıyan bizdeki ilk oyundur. Oyun yasaklandı, sonra yasağı deldi tekrar oynandı. Nadide Küntay İsmet Küntay ile birlikte sanat etkinliklerini aralıksız izlerdi. Tiyatro O’nun utkusuydu. İsmet Küntay’ın işinden ayrılıp oyun yazarlığını sürdürmesinde etkili oldu. Cumhuriyetçi bir kadın olarak hem görevinde çok başarılıydı hem de Atatürk ilkelerine çok sadıktı. Atatürk döneminin kutlamalarını, etkinliklerini, yeniliklerini gerçekleştiren devrimlerini bir Cumhuriyet kadını olarak ilk kez O’ndan dinlemiştim. “Cumhuriyet”le birlikte 1950’den ölümüne kadar geçen yılların bilgili tanığıydı. Devrimlerin yozlaştırılışına, laiklikten ödün verme durumlarına karşı eleştirilerini hiç bırakmazdı. “Sümerbank” ve “Etibank” gibi “Cumhuriyet”le özdeşleşmiş bu güzel devlet kurumlarının yok edilişinde gözyaşlarını tutamamıştı. Özelleştirmenin Türkiye’nin karma ekonomisini yok edeceğini biliyordu. 14 yılda taşeronluk olayının Türk ekonomisini bugünkü çıkmaz sokağına nasıl soktuğunu son görüşmelerimin birinde anlatırken ekonomik darboğazın içinden çıkılamayacağını üzülerek anlatmıştı.

     İsmet Küntay Ödülleri

     Eşi İsmet Küntay’ı erken yitirdi. En verimli çağıydı İsmet Küntay’ın. “403. Kilometre”, “Tozlu Çizmeler” ve “Evler Evler” adlı oyunları tiyatromuza büyük katkı sağlamıştı. Ölümünün ardından İsmet Küntay’ı nasıl yaşatacağını düşündüğünü, O’nun adına tiyatro ödülleri kurmak istediğini söylediğinde çok sevinmiştim. Hiç tiyatro ödülü yoktu o yıllarda. 40 yıl “İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri”nin kurucusu ve yaşatıcısı olarak çabalarını sürdürdü. Tiyatronun her dalında ödül veren ilk ve tek tiyatro ödülleri kuruluşu oldu. Bütün oyunları izler ve değerlendirmelerde seçici kurulda yerini alırdı. Sanatın her dalına değer ve yer verirdi. Onun için “İsmet Küntay Ödülleri”, “Cumhuriyet” kadını Nadide Küntay’a hayat verdi.

     Nadide Küntay’ın kurmuş olduğu “İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri”ni biz “Seçici Kurul” üyeleri olarak yaşatmaya devam edeceğiz. Nadide Küntay’ın kurduğu “İsmet Küntay Tiyatro Ödülleri”ni yaşatmak bizim bir görevimizdir. Son telefon konuşmamızda ödülleri yaşatacağımızı söylediğimde, “Beni mutlu edersiniz” demişti. Gidici olduğunu biliyordu, günlerim sayılı diyordu. Yine de her ölüm bir insan için erken ölümdür. Nadide Küntay’ın cenazesi 2 Nisan Cumartesi günü “Şişli Camii”nde kılınan öğle namazından sonra akrabaları, dostları, yakınları, sevdikleri tarafından uğurlandı. “Edirnekapı Aile Mezarlığı”nda toprağa verildi. Sevgili Nadide Küntay’ı özlem ve saygıyla anıyorum.

     Aydınlık Gazetesi - 03.04.2016, Pazar