07.12.2009 / Zafer Yümlü - Sevgi Siz misiniz?

     Bir yılın daha sonuna geldik. Yine bir Aralık ayı.

     Zaman su gibi akıp gidiyor. Kazandırdıkları ve kaybettirdikleri ile.

     Yakalayabilene aşk olsun.

     Öyle bir geçer zaman ki...

     Her geçen yıl kaybettiklerimize üzülüp gelecek yıla ümitle bakıyoruz.

     Ama işin acı tarafı kaybettiğimiz değerleri ve insanları zamanla unutuyoruz.

     Sahip çıkmıyoruz.

     “Sanat Güneşi” Zeki Müren, “Tonton Babamız” Hulusi Kentmen, “Gesi Bağlarında Dolaşan Uzun Saçlı” Barış Abi, “Yaren”i ile Özay Gönlüm, “Ses ve Saz Dünyamızdan” Ali Rıza Avni, “Çirkin Kral” Yılmaz Güney, “Kötü Adam” Erol Taş, Sami Hazinses, Safiye Ayla, Adile Teyze, Gazanfer Özcan, Hikmet Şimşek, Cem Karaca, Aşık Mahsuni Şerif, Yıldırım Gürses, Esin Engin ve daha niceleri...

     Bu insanların ortak noktasıydı sevgi. İnsan sevgisi, vatan sevgisi.

     Bu sevginin verdiği güçle çalıştılar, ürettiler.

     Yeryüzünde en büyük güçtür sevgi.

     Peki biz ne yaptık?

     Ürettiklerine sahip çıkacağımıza saçlarıyla, yaşam tarzlarıyla, miraslarıyla, kökenleriyle, cinsel tercihleriyle ilgilendik. Avrupalı sanatçısını yere göğe sığdıramazken bizdekilerin çoğu sefaletten ölüyor.

     Tavuk milletiz ya!

     G.D.O’lu yemlerle uğraşmaktan altın yumurtalarımızı çaldırıyoruz.

     Tarihi eserlerimizi, bestelerimizi, oyunlarımızı, kültürümüzü, geleneklerimizi kaybediyoruz.

     Nerede benim karagözüm, masalcı teyzem? Nerede uzun saçları ile “Bugün bayram, erken kalkın çocuklar” diyen Barış abim, ninemin mektubu nerede? Hani benim Pazar konserim, Secaattin Tanyerli’den tangolarım? Münir Özkul’un o şen sofrasını özledik.

     Avrupa’lı yüzyıllar öncesindeki sanatçılarının evlerini, eşyalarını, yaşadıkları mekanları koruyup gelecek kuşaklara aktarırken biz unutuyoruz, unutturuyoruz.

     Hey gidi Mimar Sinan, İbni Sina, Fatih Sultan Mehmet, Gazi Mustafa Kemal...

     Yaşamları ve eserleri Avrupa’da ders olarak okutulurken biz anca lafla anıyoruz onları.

     Hiçbiri gittiği yerden geri gelmeyecek, boşuna beklemeyelim.

     Bizim yapmamız gereken tek şey en az onlar kadar ülkemizi ve insanlığı sevip çalışmak, üretmek. Yeni eserler ve yeni dehalar yetiştirmek.

     Eğer sevgi biz isek.

     Taptaze umutlarla. Hepinize mutlu yıllar.

     07.12.2009, Pazartesi - İzmir




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:6228471
Online Ziyaretçi Sayısı:12
Bugünlük Ziyaret :257

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.