13.07.2016 / Ayhan Sarı - Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu Binasının Hazin Öyküsü...

Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu


    
Bu yazımızda “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu”na Ayhan Sarı’nın Genel Yönetmen olarak tayini sonrasında bizzat yaşanmış ibret verici kesitler sunacağız. Sekiz yıl süren süreçten devlet müzik kurumları tarihimize ders çıkarılması gereken anekdotlara yer vereceğiz.

 

     Yıl 1994 Aralık Ayı

 

     Topluluk şefliğine kurucu şef Nevzat Atlığ’ın 65 yaşını doldurmasına 8 ay kala atanması ve sonrasında doğal olarak 65 yaşını doldurması nedeniyle daha alışamadan res’en emekli olması, yaş ortalaması henüz 20 olan stajyer sanatçıları başka bir jürinin seçmiş bulunması, koro çalışma koşullarına uygun olmayan bir mekanda, tavanı/duvarları rutubetten pamuklaşmış bir bodrum katında çalışmak zorunda bırakılması “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu”nun daha sanat hayatının başında iken içine düştüğü durumu yansıtıyor.

 

     “Millet işte görsün” konserlerinin dışında faaliyet gösterebilecek yapıdan yoksun Topluluğun “Dokuz Eylül Üniversitesi” öğretim görevlisi Ayhan Sarı’nın atanması sonrasına, hemen tüm devlet koro ve orkestralarında yaşanmakta olan bina sorunlarına, müzik tarihimizde ilk kez bu yazı ile bir belge bırakılmaktadır.

 

     1994 Haziran ayı. Ayhan Sarı’ya “Topluluk” şefliğinin “Güzel Sanatlar Genel Müdürü”  Sn. Mehmet Özel tarafından teklif edilmesinin 6 ay öncesi. Aralık 1994 atama yazısının son imza olan Kültür Bakanı onayı sonrası “İzmir Devlet Klasik Türk Müziği Korosu” ve “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu Müdürlüğü”ne resmi tebliği...

 

     Kültür Bakanı onayından sonra Ayhan Sarı’nın yerel istemezüklere fırsat tanımak maksadıyla görev yerine gitmeyip, göreve başlama imzasını atmaması sonrasında Ankara’ya davet edilip Güzel Sanatları Genel Müdürü ve Kültür Bakanı ile görüşmesi akabinde göreve başlama imzasının 20 gün sonra gerçekleştirilmesi.

 

     Ve Edirne... Aralık 1994 ayının son pazartesi günü göreve başlama imzası ile resmen “Genel Yönetmenliği” görevi. (O dönemde topluluk şefinin resmi ünvanı “Genel Sanat Yönetmeni” değil “Genel Yönetmen” idi. Bu deyim topluluk şefinin müdürün de üstünde olduğu manasını belli etmek içindi. Fakat sonraları “Genel Sanat Yönetmeni” şeklinde değiştirilerek kimi kendini fazla şef müdürün hegemonyasına sokulmaya çalışılmış, özellikle taşra topluluklarında başarılı olmuşlar, şefin otoritesi azalmıştır.)

 

     Edirne dedik. Karlı ve kaldırımları buzlu bir kış Edirnesi. Öğretmenevine yerleşme sonrası 100 m. aşağısında terkedilmiş haldeki “Kırkpınar İl Halk Kütüphanesi”nin bodrum katında yaş ortalamaları 20 olan 30 sanatçı; müdürlük görevine “Kültür Müdürü”nün vekalet ettiği; sanat kurulu, şef yardımcısı, mutemeti, muhasebecisi, memuru, hizmetlisi vs olmayan; “biz nereye geldik” saf saf bakışlarında sanatçılar ve şeften müteşekkil bir “Koro”...

 

     Tahta sandalyeler ve tavanı rutubetten pamuklaşmış + 4 derece sıcaklık, 2 adet tüplü katalitik soba ile ısıtılmaya çalışılan bir prova salonu, bodrum katı.

 

     Binanın bir üst yani giriş katında ise tavanı 6 metre yüksekliğinde 200 m2 büyüklüğünde içinde kolçaklı koltukları bulunan -eski- kitap okuma salonu. Ve üstelik boş. O muhteşem salonda örümcek ağları ve bilumum böcekler cirit atmasına karşın “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu”na layık görülen bodrum katında sanatçılar termometresi +4 derece gösteren nemli bodrum katında çalışmaya çalışıyor.

 

     Hani türküde dediği gibi: “Oğlum da pek küçük, yerimi tutmaz, kır atım acemi yolu bulmaz.”

 

     * * *

 

     Ayhan Sarı ilk hafta şaşkınlığını atmasının ardından ikinci hafta ilk iş olarak yukarı salona bodrumdan çıkılan kapının asma kilidini açtırır.

 

     Dört oda ve yerden yüksekliği 6 metre tavanlı koca salon atıl, boş durumdadır. Çünkü kütüphaneye yeni modern bir bina yapılmış, “Kırkpınar Kütüphanesi” oraya taşınmıştır. “Kütüphane Derneği”nin göstermelik, adres belli olsun babında bir odası dışında diğer dört oda ve koca salon atıl durumdadır.

 

     Aynı gün Ayhan Sarı’nın daveti üzerine “Sağlık Müdürlüğü” tarafından “insansal açıdan bodrum katında çalışma koşullarının uygun olmadığı” şeklinde rapor tutulması sonrası Sarı’nın “İl Bayındırlık” müdürüne gidişi, kalorifer kazanını uzman kontrolünde hafta sonu test ettirişi, çalışması neticesi pazartesi depoda mevcut kömürler ile kalorifer kazanını faaliyete geçiriş, büyük rahatlama ve tüm koronun aynı gün o büyük salona çıkması.

 

     Ve İlk Psikolojik Darbe

 

     Aynı gün öğleden sonra “Kültür Müdürlüğü” görevlilerinin (sanki koro başka bakanlığın korosu imiş gibi) kalorifer kazan dairesinin çalışmasını önlemek maksadıyla asma kilidini değiştirmeleri, Ayhan Sarı’nın Kültür Müdürü’nü arayarak durumu sorması, 30 sanatçının çalışma koşulları ve “Sağlık Müdürlüğü”nden aldığı rapordan bahsetmesi sonrasında yeni değiştirilen asma kilidin anahtarının Ayhan Sarı’ya verilmesi ile ilk -çalışma yeri- mücadele(si)nin kazanılması.

 

     Ayhan Sarı’nın Şef Yardımcısı Seçimi

 

     Ayhan Sarı’nın 1995 yılında askere gitmek mecburiyetinde olması, kendisine vekalet etmek üzere Kudsi Sezgin’e bir gece yarısı şef yardımcılığı teklifi ve O’nun da kabul etmesi. Haber karşısında -o zamandan bir yıl sonra aramızdan ayrılan- rahmetli Bekir Sıtkı Sezgin’in (1936-1996) mutluluğu.

 

     Ayhan Sarı’nın askere gitmesinin hemen sonrasında koroyu o muhteşem salondan çıkarmaları, Topluluğun bir yıl içinde önce “Milli Eğitim Müdürlüğü Salonu”, ardından “İl Genel Meclisi Salonu”na geçişi, yer değiştirmeleri. Ve bu sürede çalışmaların çok seyrek olarak yürütülebilmesi.

Yıl 1996, Ayhan Sarı’nın askerlik dönüşü. Vali görev değişimi ve sanata değer veren Sn. Mehmet Canseven’in Edirne Valisi olarak atanmış olması.

 

     Ayhan Sarı’nın Avni Anıl ve Serap Mutlu Akbulut’u 1996 sezon açılışını yapmak üzere davet etmesi, “EDEKO” isminde bir dernek kurması, Alaeddin Yavaşca, Mustafa Sağyaşar gibi birçok değerli sanatçılarımızı konuk olarak Edirne sahnesinde ağırlaması, sadece üç büyük şehir korolarının yer aldığı “TRT Devlet Korolarından” programında periyodik olarak TV programı yapmaya başlaması, başarıları sonrasında Sayın Vali Canseven ile samimi muhabbetinin doğuşu, buna bir de Avni Anıl’ın besteciliğinin yanısıra polislik zamanından Vali Canseven’in astı olarak mesai arkadaşlığından doğan sevgi eklenince Sn. Vali tarafından Ayhan Sarı’ya bir bina sözü verilmesi...

 

     “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu”na Tarihi Saray Gibi Bir Bina Tahsisi...

 

     1997 Nisan ayı, sabah saat 10.00. Valilik özel kaleminin Ayhan Sarı’yı arayarak “Kaleiçi Kapalıçarşı” arkasında bulunan harabe durumundaki eski “Kız Yetiştirme Yurdu”nun yanındaki ek binaya davet etmesi ve Vali başkanlığında Edirne basını, Milli Emlak Müdürü, Bayındırlık Müdürü, Kültür Müdürü, Sanayi ve Teknoloji Müdürü gibi Edirne’nin ileri gelen STK ve müdürlerinin önünde; içinde ve önünde Atatürk’ün fotoğrafları bulunan 1500 m2 büyüklüğünde, 250 kişilik altı localı konser salonu bulunan “Tarihi Türk Ocağı Binası”nın -eski kız yetiştirme yurdu’nun- Ankara’dan Edirne’ye tüm devlet resmi onayları alınmış olarak “sadece Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu’na süresiz tahsis edilmesi” muhteviyatını haiz resmi yazı ve belgeleri vermesi ile sonuçlanan o muhteşem an.

 

     Türkiye’de kendi binasına sahip olma başarısını gösteren 2 devlet korosundan biri olma seçkinliği...

 

     Vali Mehmet Canseven’in iki ay içinde restore etmelisiniz dilek ve destekleri ama bu dilek nasıl yerine gelecek, o büyük restorasyon nasıl olacak, nasıl gerçekleştirilecek? Bakanlıktan doğru dürüst kırtasiye ödeneği bile yok. Bina onarım ödeneği nasıl çıkacak?

 

     Çıkmadı tabii ki. O muhteşem tarihi binaya sahip olmamıza rağmen Bakanlıktan bırakın para ödeneği gelmesini, sözü bile edilmedi. Nerdeyse “başımıza iş çıkardınız” diyeceklerdi, ama için için takdirleri bunu söylemelerini engelledi.

 

     “Kız Yetiştirme Yurdu Binası”nın “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu Binası”na dönüşmesi...

 

     Bina yurt olarak kullanılmış on yıllar boyu. “Türk Ocağı Binası” olmadan önce azınlıkların kültür merkezi olarak kullanılan o tarihi binanın içerisindeki 6 localı konser salonu bölünmüş, yatakhane haline getirilmiş. Üst kat bölünmüş, misafirhane/lojman yapılmış. Bahçede kuru topraklı bir adet basket potası var. Yeşillik hak getire.

 

     Restorasyon Süreci Başlıyor, Bugünkü Gibi Dokuz Yıl Değil, Sadece Üç Ay...

 

     İlk iş “Milli Eğitim Araçları Müdürlüğü” marangoz personelinin konser salonu için yatakhaneyi bölmeleri, loca kapatma levhaları ve yukarı fuayenin tüm sonradan eklemelerini kaldırarak binayı orijinal durumuna getirmesi ve sonrasında Vali Sayın Mehmet Canseven’in “Ticaret ve Sanayi”, “Ziraat”, “Trakya Birlik” vs. gibi tüm yerel müdür ve başkanları henüz harabe halinde olan binaya çağırması, Ayhan Sarı’nın da bulunduğu bir toplantıda bina restorasyonu için kimin ne kadar, kaç lira ve ne katkı sağlayabileceği konulu toplantısı neticesinde ilk harcın koyulması ile ivme alan üç aylık, o kısa, müthiş imece yardımlaşmalı, o istekli, özverili restorasyon süreci başlamış oluyordu. (Şimdiki gibi 2007’de başlayıp 2016’da 9 yıldır hala bitmeyen devlet elli restorasyon süreci de neydi?)

 

     “Trakya Birlik” Genel Müdürü Sn. Cemalettin Uslu konser salonunu (ortalama 3 milyar TL), Gümrükler Baş Müdürü localara açılan üst fuayeyi, o zamana değin kendisine davetiye bile verilmediğinden esprili bir şekilde yakınan, kendilerinin köylü olduklarını yine esprili bir şekilde söyleyen “Ziraat Odası” Başkanı Edirne’nin renkli simalarından rahmetli İsmail Bey’in vermeyi taahhüt ettiği 500 milyon TL. ile başlayan imece yardımlaşması, “TSK Edirne Garnizonu” Komutanı Tümgeneral Çetin Erman Paşa’nın işçisinden elektrik, su, inşaat vs. ustasına değin üç ay boyunca hergün başlarında bir astsubay olmak üzere 16 askeri görevlendirmesi, “Park Tekstil Fabrikası”nın dış boyayı, “Olin Yağ Fabrikası”nın Şef odasını, ressam şair Sn. Ayşegül Dinçbaş’ın müdür odasını, bahçe taşlarının “Edirne Belediyesi”, bahçe düzenlemesini ve birçok ek gideri Edirne’li işadamı Sn. Doğan Yakar başkanlığındaki “EDEKO” (Edirne Devlet Korosu Sanatçıları Koruma ve Yaşatma Derneği)’nun koordinasyonu, gerekli demirleri “Ticaret ve Sanayi Odası”nın, binanın boyran boya halılarının konser karşılığı “Çorlu Dinarsu Fabrikası”nın karşılaması gibi yardımlaşmalar neticesinde bahçe dahil toplam 1500 m2’lik bina “Kültür Bakanlığı”ndan restore ile ilgili olarak hiçbir ödenek alınmadan üç ay içinde tamamlandı ve Haziran 1997 yılında Avni Anıl katılımı ve konseri ile faaliyete açılmış oldu.

 

     Konser salonuna Vali Mehmet Canseven’in önerisiyle “Avni Anıl Prova Salonu” ismi verilerek levhası çakıldı. Ayrıca konser salonunda çekilmiş Atatürk fotoğrafı çekildiği yerin yanı başındaki duvara asıldı.

 

     Konserlerin Sayı ve Kalitesinde Hem Nitelik, Hem de Nicelik Olarak Artış, Halkın Topluluğa Olan İlgisinde Büyük Canlanma...

 

     Konser sayısı 16’dan 32’ye çıkmış, “TRT”de iki ayda bir periyodik program yapılmaya başlanmıştı. Bu çalışma ve konser sayısı artışı sonrası kimi sanatçılarda homurdanmalar peydah oldu.

 

     Buna bir de “DSP”nin liderliğinde yeni hükümet kurulması neticesi “DSP”den üç Edirne milletvekili seçilmesi, o zamana değin vekaletle yürütülen müdürlüğe tanınmış bira, su, çikolata markalarının bölge bayii kimliğinde sahibi müzik meraklısı -günümüzde de emekli olarak bu işini sürdüren- bir ilkokul öğretmeninin milletvekillerini ve Fettullah Gülen ile yan yana fotoğrafları, önünü açan videosu bulunan eski “Kırkpınar Ağası”nı da yanına alarak topluluk müdürlüğüne talip olması ve bu emelini gerçekleştirmesi, kendini şeften üstün görmesi, milletvekillerine uygulatması, Sn. Bakanın da milletvekillerine uyum sağlaması; toplulukta Ayhan Sarı’nın görevden alınması, İzmir’den Edirneli bir sanatçının şef olarak atanması çalışmaları, sonra bu sanatçının lise mezunu olduğu ortaya çıkması ve Ayhan Sarı’nın tekrar göreve iade edilmesi topluluğun huzurunu ve tadını kaçırdı.

 

     Buna bir de o dönemde Bakanlığın çok yaygın olan torpilini bulanının geçici görevle büyük şehirlere gitmesi uygulaması neticesi hemen tüm taşra korolarının 8-10 sanatçıya düşmesi şeklinde hasıl olan devlet koroları buhranı önü alınamaz bir gözden düşmeyi, devlet korolarının kamu nezdindeki yıpranmasını da beraberinde getirdi.

 

     Yerel Müdürün topluluğun sanat ile ilgili hemen tüm kanalları kapaması neticesi Topluluğun önce “TRT” programları kesildi, ardından konser sayısı ve sanatçı sayısı azalarak verim giderek düştü. Bundan önce Ayhan Sarı hakkında müfettiş çağrılmış, “Roman müziği kulağımda pas yapıyor, sanatçılara alt tarafı tek sesli müzik yapıyorsunuz dediniz mi, yağmur akması neticesi bozulmuş telefon makinesini ne yaptınız?” gibi sorular sorulmuş, sonrasında gazeteci Murat Bardakçı’nın asılsız kışkırtıcı yazıları katkısıyla 30’da bir maaş kesme ve telefon makinesi tazmini gibi cezalar verildiyse de Ayhan Sarı’nın “Edirne İdare Mahkemesi”ne başvurması neticesi tüm tazminat hakları ve maddi manevi kayıpların karşılanması kararıyla tüm cezalar kaldırılmış, Ayhan Sarı göreve iade edilmişse de Ayhan Sarı Şubat 2002’de istifa dilekçesini vermiş, Ağustos 2002’de İzmir’e sanatçı olarak atanmıştır.

 

     Sonrasında kulağı %50-60 oranında duymayan birinin şef olarak atanması, hazin tablonun bir parçası olarak belirmiş, müzik tarihine geçmiştir. (Bkz: http://www.radikal.com.tr/haber.php?haberno=174086)

 

     O günden sonra topluluk konser sayısı yine 16’ya düşmüş, bakılmayan bina giderek yıpranmış, en sonunda bakanlık aylık 4000 TL. kira ile bir iş merkezi dairesine taşınmasını sağlamış, “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu” yönetici ve sanatçıları sahip oldukları o tarihi binayı Ayhan Sarı’nın ayrılmasından 4 yıl sonra göz göre göre terk etmişler, yıkılması ve ellerinden alınması durumu karşısında hiçbirşey yapmamışlardır.

 

     Bina yıllarca atıl durumda kalmış, giderek daha da çökmüştür.

 

     Ayhan Sarı’nın şefliğe geldiği dönemde sadece “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu” ismine tahsis edilen ve o resmi yazıda da belgelenen bina 9 yılda restore edilememiştir.

 

     Şimdilerde duyulmaktadır ki bina topluluğun elinden alınacaktır.

 

     Bu hazin bir öyküdür. İbret alınması gerekir.

 

     Bu hazin öykünün tüm resmi belgeleri mevcuttur.

 

     * * *

 

     “Edirne Hudut Gazetesi” kaynaklı haberde binanın kronolojik restore öyküsü şu günlerde (Temmuz 2016) şöyle anlatılmaktadır:

 

     “Edirne’de uzun yıllar atıl durumda kalan ve mimarisiyle Edirne’nin en güzel ve kullanışlı tarihi binalarından biri olarak gösterilen ‘Kaleiçi’ndeki ‘Tarihi Türk Ocağı Binası’nda onarım çalışmaları tüm hızıyla sürüyor. Yaklaşık 11 aydır devam eden restore çalışmalarında sona gelinirken tarihi binanın ne olarak hizmet vereceği, onarım sona erdikten sonra kesinleşecek.

 

     Onarımı için 3 milyon TL.’ye yakın bir bütçenin ayrıldığı tarihi bina, geride kalan 100 yılda Edirne’de çeşitli sosyal ve kültür sanat ağırlıklı hizmetler vermişti. 1915’te “Edirne İttihat ve Terakki” üyeleri tarafından yaptırılan ve bir dönem “Kız Yetiştirme Yurdu” olarak kullanılan bina, 1997 yılında ise “Devlet Türk Müziği Topluluğu”na tahsis edilmişti. 2014 yılı içinde “Devlet Türk Müziği Korosu”nun başka bir yere taşınmasından sonra boş kalan ve bakımsızlıktan çökme tehlikesi geçiren bina için “Edirne İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü” gerekli girişimler yaparak, binanın onarım projesinin hazırlanmasını sağlamıştı.”

 

     2009 Yılında Ertuğrul Günay Talimat Vermişti

 

     2009 yılında Edirne ziyaret sırasında tarihi binaya da uğrayan dönemin Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, söz konusu bina için talimat vermiş ve yine dönemin “Edirne Devlet Türk Müziği Topluluğu” Müdürü Sezai Irmak, Ertuğrul Günay’ın Edirne ziyareti sonrası “Bakan bey binamızın durumunu görünce çok şaşırdı ve ‘Bu böyle olmaz. Bunun hemen restoresini yapalım’ dedi. Bunun üzerine biz de proje çalışmalarına başladık” demişti. Günay'dan sonraki Kültür ve Turizm Bakanları ve görev süreleri şu şekilde:

 

     İsim                         Göreve Başlama             Görevden Ayrılma         Partisi

     Ertuğrul Günay        29 Ağustos 2007             24 Ocak 2013                 Ak Parti

     Ömer Çelik              24 Ocak 2013                  28 Ağustos 2015            Ak Parti

     Yalçın Topçu           28 Ağustos 2015              24 Kasım 2015               Bağımsız

     Mahir Ünal              24 Kasım 2015                 24 Mayıs 2016                Ak Parti

     Nabi Avcı                24 Mayıs 2016                  Görevde                         Ak Parti

 

     http://www.musikidergisi.com sitesinden alınmıştır. - 13.07.2016, Çarşamba




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5757739
Online Ziyaretçi Sayısı:12
Bugünlük Ziyaret :1103

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.