Mehmet Ali Kutlu - Kulaklarınız damı Duymuyor?

     Sarıyer Belediyesi”nin “Ses Ölçme Cihazı” yokmuş. Geçen yıl da yoktu. Bu nedenle de Sarıyer Belediyesi Zabıtası gürültüyle ilgilenmiyordu, bu yılda durum aynı. Allah öncelikle Sarıyer sakinlerine, daha sonra da İstanbullulara yardımcı olsun.

     Aşağıdaki yazıyı bir okurumdan aldım. Açık adı ve adresi bende mevcuttur. Gürültü mağduru okurum bu yazıyı, “Sarıyer Belediye Başkanlığı”na, “Sarıyer Belediye Zabıta Müdürlüğü”ne, İstanbul Belediyesi”ne, “Beyaz Masa”ya, “Sarıyer Kaymakamlığı”na gönderdiğini de belirtiyor.

     Memom Kukari, 31.05.09, V2, (239508)

     Sayın Sarıyer Belediye Başkanı,

     Ben...

     Diyelim ki, siz de hastasınız. Her insan hasta olur.

     Şişli Devlet Hastanesi'ne geceyarısı muayeneye geldiniz. Hatta acil olarak.

     Ben de acilde görevli doktorum. İçeri giriyorsunuz, aramızda şu konuşma geçiyor.

     - Buyrun,...  Devlet Hastanesi Acili.

     - Göğsüm ağrıyor, muayene için geldim.

     - Bizim dinleme aletimiz yok. Onun için muayene edemeyiz.

     - Ne demek dinleme aletiniz yok? Siz doktor değil misiniz? Burası ... Devlet Hastanesi değil mi?

     - Evet Beyefendi de, dinleme aletimiz yok. Başka bir hastaneye gidin.

     - Peki o zaman siz gecenin bu vaktinde burada ne yapıyorsunuz?

     - Beyefendi anlamıyor musunuz, doktorum, ama dinleme aletim yok. Bunun için de sizi muayene edemem.

     - Siz doktor değil misiniz? Burası ... Devlet Hastanesi değil mi?

     - Deşarj olmaya mı geldiniz Beyefendi? Dinleme aletim yok, anlamıyor musunuz? Hiçbir şey yapamam, başka hastaneye gidin? Karşınızda devlet memuru var, dikkatli konuşun!

     - Dinleme aletiniz yoksa ve dinleme aleti olmadan hasta muayene edemiyorsanız burada ne arıyorsunuz bu saatte?

     - Dikkatli konuşun! Bir devlet memuruyla konuşuyorsunuz.

     - Bir yere gitmiyorum. Siz bana dinleme aleti olan doktor bulun. Geçen yıl iki yüz kez bu kapıdan geri döndüm. Bu kez dönmemekte ve bir yere gitmemekte kararlıyım. İki yüz kapı çalacak halim de yok. Doktor olmayanın, dinleme aleti olmayanın bu saatte bu makamı işgal etmeye ne hakkı var? Vazifenizi yapın, herkes vazifesini yapsın!

     - Mesai saatlerinde Kaymakamlık ve Sağlık Müdürlüğü'ne bildirebilirsiniz. Ben de bildiririm.

     - Ben hasta olmak için mesai saatlerini, Kaymakamı, Sağlık Müdürü’nü mü arayıp bulacağım? Bana ne bunlardan? Ben vatandaşım, sigortam uyarınca muayeneye geldim. Bunları siz ve zamanında yapın. Bunlar sizin, sağlıkçıların işi. Ben veya bir vatandaş da buraya geldiğimizde hekim bulalım.

     Ve bu konuşma bu minval üzere devam edip gidiyor.

     Sayın Sarıyer Belediye Başkanı,

     Bu konuşmada “...” yerine “Sarıyer” koyun, doktor yerine “zabıta” deyin, “siz” de ensesinde boza pişirilen “vatandaşsınız.

     Ben, Poligon Mahallesi ...’de oturuyorum.

     Mahallemize verilen sosyal hizmetler konusunda bazı kurumlar görevlerini takdir edilecek bir ciddiyet ve fedakarlıkla yapıyorlar. Mesela, kırk yıldır İstanbul’da yaşıyorum, ilk defa AKP Hükümeti ve hemşehrim R. T. Erdoğan döneminde birkaç kez elektriğim, gazım, suyum kesildi, iki kez saatim söküldü. Faturalar elime ulaşmadığından dolayı -Allah razı olsun- banka vasıtasıyla otomatik ödemeye geçerek hem iyi vatandaş oldum, hem de faize karşı olan Hükümet’e fahiş faiz vererek onları günaha sokmak vebalinden kurtuldum.

     Demem o ki, faizli tahsilat, elektrik, doğal gaz, su kesme, saat sökme işlemleri ilgili memurlar tarafından göz yaşartacak bir disiplinle yerine getiriliyor da, başka alanlarda birazcık aksama var.

     İki gün önce evimde diskotek müziği gürültüsünden uyuyamadım ve bende “Sarıyer Zabıta” olarak kayıtlı, 0 (212) 223 88 31 numaralı telefonu aradım. Aramızda yukardakine benzer bir konuşma geçti. Ve o gece saat 02.00 sularına kadar bu iğrenç “güm güm – güm güm” seslerini dinledim.

     Bu gece saat 22.40 sularında gene 0 (212) 223 88 31 nolu telefonu aradım. Gene aramızda yukardaki konuşma geçti. “Sarıyer Belediyesi”nde “Ses Ölçme Cihazı” yokmuş. Bu nedenle de kendi bölgelerinde de olsa gürültü onları ilgilendirmiyormuş.

     Arkasından bende “Anakent Belediyesi-Çevre Koruma-Direkt” olarak kayıtlı 0 (212) 455 20 06 numaralı telefonu arayıp, uzun uzun çaldırdım. Cevap alamadım. Bu aramalarım kayıtlarda bulunuyordur.

     Telefon numaram: .......

     Bu kez bende “Beyaz Masa” olarak kayıtlı olan 0 (212) 455 13 00 numaralı telefonu aradım.

     - Neresi?

     - Beyaz Masa.

     - Poligon Mahallesi...

     - Hangi ilçe?

     - İstinye Sarıyer.

     - “Sarıyer Zabıta”ya bağlıyorum.

     - Bağlama kardeşim, ben önce onlarla konuştum. Ses ölçme cihazları yokmuş, gürültü onları ilgilendirmiyormuş. Size yönlendirdiler. Poligon Mahallesi-Poligon Caddesi, (sanırım) 1 numarada çok yüksek sesle müzik yapan bir yer var. Geçtiğimiz yıl ikiyüz başvuruda bulunmuştum. İlgilenir misiniz lütfen!

     Bu konuşma da bu minval üzere sürdü.

     “Sarıyer Zabıta” görevlisi önce suratıma telefon kapadı, sonra da benim kapattığımı iddia ederek Anakent’e bildireceğini, benim de bildirmemi söyledi; Anakent de ilgili kişilere bildireceğini söyledi.

     Şimdi saat 00.59 ve “güm güm – güm güm” devam ediyor.

     Geçen yıl olduğu gibi, elli liralık kontür harcamaya, ikiyüze yakın dilekçe yazmaya ve telefon etmeye niyetim yok. Evime gelinip ölçümler yapıldı, telefona çıkan görevliler tarafından belediye adına “Sana ne yapacağımı görürsün!” diye tehdit edildim, e-postalar geldi, telefonlar geldi, bilgi aldılar ve hatta ceza kesildiği söylendi. Ama bütün yaz “güm güm – güm güm” devam etti.

     Bütün gün sonuna kadar açılmış hoparlörlerden dinlediğimiz “Domatiyeeeess”, “Patatiyeeess” sesleri vallahi yeterli. Lütfen gece gürültüsünü kesin de çalışalım, dinlenelim, vazifemize sağlıklı, dinlenmiş bir kafayla gidelim.

     İstanbul’da çok gürültü yapılıyor.

     Bir numaralı sorumlu da belediyeler.

     En başta da sizler, Sayın Başkanlar.

     Bu olayın bir başka yönü daha var. “Müzik” diye koparılan kıyamet, iğrenç bir diskotek ritminden başka bir şey değil. Sanki bütün kent bir serseri açık hava meyhanesi, nereye gidersen git aynı “güm güm - güm güm” sesleri geliyor kulağınıza. Kadıköy’de, Beşiktaş’ta, Sarıyer’de, Taksim’de.

     Oturduğum Poligon Mahallesi, ...’nde hem bir arka sokaktan, hem de İstinye tarafından diskotek gürültüsü geliyor ve bu genellikle gece 02.00-03.00 sularına kadar devam ediyor. Gündüz de seyyar satıcılar ve at yarışları kulübü zabıtanın yüzünü kara çıkarmıyorlar.

     Bu çirkinliktir, sağğa zararlıdır. Milletin kesesine sağlık harcaması olarak, külfet olarak geri dönecektir. Millete yapılan zulümdür. Kim sorumluysa zalimdir.

     Duyulan, milletin kafasına çalınan, müzik değil, ruh ve beden sağğına zararlı gürültüdür, Türk Sanat Müziğine, Türk Halk Müziğine, milli kültüre saldırıdır.

     Poligon, 31.05.09, 01.17

     Adı Soyadı, Adres ve Telefonlar

     Metnin tamamı

    http://www.kutlu.name.tr/771-sana-belediye-baksin-42-kulaklariniz-da-mi-duymuyo.html

     Mehmet Ali Kutlu




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5745036
Online Ziyaretçi Sayısı:5
Bugünlük Ziyaret :312

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.