01.03.2017 / Zafer Yümlü - Yassah Gardaşım


     Arşivimi kontrol ederken geçmiş yıllardan sevgi konulu bir makalem çıktı karşıma.

 

     Adı: “Sevgi Siz misiniz?” idi. Sevgi, en büyük güçtür demişim orada. İnsan ve Vatan sevgisi ile toplumda hoş anılar bırakan değerli sanatçılarımızı anmıştık.

 

     Müzik de sevginin dilidir. İnsanlar, duygularını ve düşüncelerini müzikle anlatır birbirlerine.

 

     Ülkemizde şarkılara yasak koymak marifet sayılır. Yıllarca pek çok şarkı nasibini almıştır bu yasaklardan. Barış Manço’nun “Arkadaşım Eşşek” şarkısı “RTÜK” tarafından yasaklanmıştı mesela. Sebep olarak, insanın arkadaşının eşek olamayacağı sunulmuş. Bu nedenle Manço’ya “Kuzu” olarak değiştirmesi önerilmişti.

 

     Arkadaşım ku, arkadaşım zu, arkadaşım kuzuuuu… Meeeeee…

 

     Sezen Aksu’nun “Sarışınım” şarkısı da bestecisi “Ermeni” olduğu için yasaklıydı. Şenay’ın “Hayat Bayram Olsa” şarkısı ise “İnsanlar el ele tutuşsa, birlik olsa” dediği için, komünist propagandası yaptığı iddiasıyla yasaklanmıştı.

 

     Müziğin bütünleştiriciliğine, sevgisine siyasetin vurduğu darbelerdi bunlar.

 

     “Yassah gardaşım. Ne o öle ‘Arkadaşım Eşşek’ falan? Eşşek’ten arkadaş mı olur? Bütün dünya buna inanacakmış, el ele tutuşacakmış da hayat bayram olacakmış. İnsanların kafasını karıştırıyor bu adamlar. Vatan haini bunlar. Asacaksın bunları.”

 

     Siyaseti ve siyasetçileri hiç sevmem. Bu ülkeye en büyük kötülüğü siyasetçiler ve halkla alakası olmayan sanatçılar yapmıştır. Ülkemizde en iyi siyasetçi, en güzel yalan söyleyebilendir. Siyasetçilerin en sevdiği sanatçılar da üretmeyen, toplumu bilgilendirmeyen, siyasetçi yalakası sanatçılardır. Ödüller verilir onlara. Yere göğe sığdırılamazlar.

 

     Devlet sanatçıları, yurt dışında yaşarlar mesela, devlet memuru sanatçılar ise maaş almak için çalışırlar sadece. Prova uzasa, ikramiye biraz gecikse çıldırırlar. Kantinde memleket kurtarırlar. Devlete bağlı olmayıp dolaylı yoldan devlet için çalışan sanatçılar vardır bir de. Onlar da ülke kültürünü tanıtmak, halkı bilgilendirmek, halkın sesi olmak yerine eller havaya müziği yaparak devletin milleti uyutmasına yardımcı olurlar.

 

     Devlet adamlığı ise bambaşka bir olaydır. Yükü ağırdır. Halkı kucaklar. Atatürk’ten sonra ülkemizden çıkan adam gibi devlet adamlarını saysak iki elin parmaklarını bulmaz.

 

     Atatürk, “Sanatçı, alnında ışığı ilk hisseden kişidir” demiş. Öyle mi gerçekten?

 

     Bu söz günümüzde “Sanatçı, parayı cebinde ilk hisseden kişidir” oldu. Bizim sanatçılarımızın halk ile alakaları yoktur. Tepeden bakarlar hep. “Sanatı halka indirmek” deyimi de bunun göstergesidir. Çıktıkları yumurtayı beğenmezler. Bu yüzden köy kahvesinde oturup köylünün sesini duyuran devlet sanatçısı göremezsiniz hiç.

 

     Ülkemizde önümüzdeki günlerde bir referandum yapılacak. Yönetim biçimine karar verecek burada halk. Bir siyasi parti tercihi oylaması değil yani.

 

     Evet diyenler, evet ben beyinsizim. Maymundan geldiğim söylense de maymun kadar beyin yok bende. Koyun gibi güdülmem lazım. Atatürk yanlış yapmış. 624 yıl padişahım çok yaşa diyerek köle gibi yaşadım ama az geldi. Nasıl yaşayacağıma başkası karar vermeli. Kul’a kul olmak beni mutlu eder. O otur diyince oturmalı, takla at deyince atmalıyım. Benim hakkımda tüm kararları o vermeli. O’nun istediğini izlemeli, O’nun istediğini yiyip içmeli, O nasıl isterse öyle giyinmeliyim. Canı istediğinde bana “Yassah Gardaşım” demeli. Yasama, yürütme, yargı O nasıl isterse öyle olmalı diye tercih yapacak.

 

     Hayır, diyenler, hayır ben insanım. Yeryüzündeki en zeki canlıyım. Akıl sahibiyim. Eşim, benzerim yok. Kimsenin kölesi olmam. Hayatımı nasıl yaşacağımı sadece ben belirlerim. Benim seçtiğim ve görev verdiğim insanlar, şeffaf kanunlar ve kurallar çerçevesinde, benim istediğim şartlarla devleti belli bir süre yönetebilir. Ben, insan gibi yaşamak istiyorum. Kuvvetler ayrılığı istiyorum. Yasama ve yürütme belli kurallar çerçevesinde; yargı ise bağımsız olmalıdır. Toprak işleyenin, su kullananın olmalıdır diyecekler.

 

     Anadolu’nun köyünden çıkıp devlet tarafından eğitilen, ülkenin adını dünyada başarı ile duyuran devlet sanatçıları, köylüsünü bilgilendirmeyi, eğitmeyi, doğduğu toprakları unutmuş olabilir. Ama tercih sizin.

 

     “Arkadaşım Eşşek” şarkısını söyleyerek el ele, yaşlısıyla, çocuğuyla, toplumun her kesimiyle gülen yüzlerle insanca yaşamak mı yoksa “Arkadaşım Kuzu” diyerek koyun gibi güdülmek mi istersiniz?

 

     Tercih sizin elinizde!

 

     İzmir - 01.03.2017, Çarşamba




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:6219774
Online Ziyaretçi Sayısı:2
Bugünlük Ziyaret :33

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.