07.05.2017 / Hayati Asılyazıcı - Beyaz Geceler


     Fyodor Mihayloviç Dostoyevski (1821-1881), bir destan yazarı gibidir. Dünya ve Rus edebiyatında psikolojik romanın temelini atmıştır. Bütün romanlarında ve hikayelerinde insan öğesi önemle yer almakta ve insan yaşamını bütün boyutları ile değerlendirerek, psikolojik çözümlemelerini yapmaktadır. Bu nedenle Dostoyevski, edebiyatı ve felsefesi ile bir destan yazarı gibidir. “Suç ve Ceza” ve “Karamazov Kardeşler” benzersiz yapıtlar olarak dünya edebiyatındaki yerini korumaktadır. “Yeraltından Notlar” ise O’nun başka bir yönünü göstermektedir. Dostoyevski, “insan”ı işlemiştir. Her kesimden insanı kaleme almıştır.

 

     Klasik Yapıtlara Çağdaş Yorum

 

     “Beyaz Geceler”, Dostoyevski’nin doğduğu ve yaşadığı Saint Petersburg’un doğasına, edebiyat açısından yaklaşan çok özel ve olağanüstü bir çalışmadır. Bu uzun öyküde yer alan kahramanlar, Dostoyevski’nin yazarlığının değişik boyutlarını, estetik açıdan özgünlüğünü ve benzersizliğini ortaya koyuyor. Bu arada “beyaz geceler” olayına değinecek olursak, Baltık ülkelerinde sıklıkla yaşanmakta olan görsel bir şölen olarak aktarabileceğim eşsiz bir doğa olayıdır.


     Gülay Say ve Deniz Hamzaoğlu tarafından, 2012 yılında kurulan “Yabancı Sahne”, klasik yapıtları çağdaş anlayışla yorumlayarak, tiyatroya geniş bir soluk getiriyor. Genç topluluk, perdelerini Rus yazarın “Suç ve Ceza” adlı ünlü romanının uyarlaması ile açtı. İkinci döneminde ünlü yazarın “Beyaz Geceler” adlı uzun öyküsünü oyunlaştırarak sahneye taşıdılar. Daha önce Türk tiyatrosunda sahnelenmemiş olan bu uzun öykü, “Yabancı Sahne” yapımı olarak ilk kez Türk tiyatroseverlerle buluştu. Rus oyunlarını yorumlayarak oynamak için o biçemi bilmek gerekir. Genç topluluk bu başarıyı ortaya fazlasıyla koyuyor.

 

     Çağdaş Psikolojinin Öncüsü

 

     “Beyaz Geceler” özel ve öznel bir oyun kurgusuna sahip... Roman biçemi olarak, yazarın tıpkı “Yeraltından Notlar”ında olduğu gibi, ayrıcalığını göstermektedir. “Beyaz Geceler” uzun novel denen biçemin olağanüstü başarılı örneği olarak gösterilen bir romandır. Bu nedenle Deniz Hamzaoğlu’nun yorumu Dostoyevski’nin anlatımı ile özdeşleşmektedir. Bu beşlinin, sanatçı kimlikleri ile ortaya koymuş oldukları oyun, Rus oyunculuklarını anımsatmaktadır.

 

     Her insan karakterini ayrı ayrı yorumlayarak çizen Dostoyevski, insan ruhunun kırılganlığını, beklenmedik değişimlerini ve geçişlerini, çağdaş psikolojinin ve “Freudyen” anlatımın öncüsü niteliğinde yorumlarla sunuyor.


     Hayalperest rolündeki yorumuyla, Deniz Hamzaoğlu bu karakteri doruğa taşıyor. “Nastenka” rolünde izlediğimiz Gülay Say, farklı duyarlılıklarla çizdiği genç Rus kızının değişken ruh halini, gelgitli davranışları ile verirken olağanüstü başarıya ulaşıyor. En son kalkan trene binen bir yolcu edasıyla, isimsiz kahramanımıza veda ediyor.

 

     Bulunmaz Bir Seçenek

 

     Gülay Say’ın, Rus edebiyatının bütün önemli yapıtları içerinde yer alan, genç Rus kadını portresini başarıyla çizip yorumlayabileceğini düşünüyorum. Hüseyin Yirik, Seçkin Zenginler ve Doğa Demirhan’ın tamamlayıcı rolleri ile bir klasiğe dönüşen “Beyaz Geceler”, Rus edebiyatının seçkin bir örneğini izlemek isteyenler için bulunmaz bir seçenek. Dönemin karakterlerine uygun kostümler dikkati çekici... Burada da Gülay Say’ın elinin değdiğini belirtmeliyim.

 

     Türk tiyatro sahnelerinde ilk kez sahnelenen “Beyaz Geceler”i henüz izlemediyseniz “Yabancı Sahne” sizi koltuklarına davet ediyor.


     Aydınlık Gazetesi - 07.05.2017, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5767114
Online Ziyaretçi Sayısı:18
Bugünlük Ziyaret :1507

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.