12.05.2017 / Tunca Arslan - Zaman Yolculuğuyla Fransız Devrimi


     Zaman yolculuğu, edebiyatçıların da sinemacıların da sevdiği, tersi örneklere çokça rastlansa da genellikle komedi yapısı içinde ele alınan temalardan biri. İlki 24 yıl önce çekilen ve Fransa’da hiç umulmadık biçimde ilgi görünce devamı getirilen “Ziyaretçiler” (Les Visiteurs) filmleri de bu çerçevede hemen akla gelen örneklerden.

 

     1945 doğumlu Fransız yönetmen Jean-Marie Poire, 1993’te Jean Reno ve Christian Clavier gibi garantili iki oyuncuyu başrollere oturtmuş, gerçekte 12. yüzyılda yaşayan soylu bir şövalye ve uşağını Fransa tarihinde zaman yolculuğuna çıkartarak eğlenceli bir tarihsel komediye imza atmıştı.

 

     1998’de Napolyon dönemine giren ikinci film çekildi. Bu arada, hep yaptıkları gibi işe 2001’de “Hollywood” el attı ve Amerikalılar altyazılı film seyretmeyi sevmedikleri için aynı yönetmenle, aynı oyuncularla, aynı hikayeyi anlatan “Çılgın Konuklar” (Just Visiting) adlı bir replika film çektiler.

 

     Şimdi serinin üçüncü halkası olan, sinemalarımızda geçen hafta gösterime giren “Çılgın Ziyaretçiler: İhtilal” var karşımızda.

 

     Paris Bizimdir!

 

     Doğrusu pek hayranı olmadığım bu seriyi, sırf 1793’te geçiyor ve “Fransız Devrimi”nin Robespierre, Marat, Saint-Just, Couthon, Fouche gibi belli başlı kahramanlarını beyazperdeye getiriyor diye, fazla beklentim olmadan seyrettiğimi baştan belirteyim.

 

     Gerçek zamanları 1120’li yıllar olan Şövalye Gedofrey ile uşağı Jacquouille, büyücü kadının hazırladığı iksiri içmeleri sonucu gittikleri 20. yüzyıldan geriye dönmeye çalışırlarken, bir yanlışlık sonucu kendi çağları 12. yüzyıla değil, “Fransız Devrimi”nin en kanlı dönemine, 1793’e gelirler. İngiliz casusu oldukları gerekçesiyle tutuklanıp bir grup aristokratla birlikte giyotine çıkmayı beklerlerken, yolunu bulup kaçarlar. Kahramanlarımız, gelecekteki akrabaları, Kral yanlısı Montmirail ailesiyle birlikte “baldırıçıplaklar”ın terörünün hüküm sürdüğü Paris’te saklanmaya başlayacaklar, aile Avusturya’ya gitmeyi planlarken, onlar tarihin akışını değiştirmekten çok, olan bitene tanıklık edeceklerdir. Zincirlerinden boşanmış halk ve burjuvalar, aristokrasiye nefretlerini kusarken, “bizimkiler” karşı tarafta yer almışlardır.

 

     Tarihsel Hakkaniyet

 

     “Çılgın Ziyaretçiler - 3: İhtilal”, ilk iki filmi seyretmeyen ve konuya tam vakıf olmayanlara biraz karışık gelecek, “Fransız gevezeliği” üzerine kurulu, orta karar bir komedi. Dediğim gibi, kişisel merakım devrim ve kahramanlarının nasıl ele alındığıydı ve bu konuda Jean-Marie Poire’nin tarihsel hakkaniyete uygun davrandığını söyleyebilirim. Soylular ve “kral yalakaları”, günlük yaşamlarındaki her türlü saçma ve komik ayrıntıyla sunulurken, başta Robespierre olmak üzere Jakoben liderler, belli bir gerçeklik içinde alabildiğine sağlam karakterler olarak çizilmişler.

 

     Senaryoda da imzası bulunan Christian Clavier’nin üç ayrı karakteri canlandırdığı filmde, aristokrat ailenin yolculuğa hazırlanması ve Jakoben liderlerin katıldığı akşam yemeği gibi başarılı sahneler mevcut. Tüm oyuncular da gerçekten çok iyi. Fakat karşımızda bir “Recep İvedik” olmadığı için Türkiye çapında 29 salonda gösterilen filmin ilk üç günündeki toplam seyirci sayısı yalnızca 393 (Üç yüz doksan üç)! Yani “Çılgın Ziyaretçiler-3: İhtilal”, 2017’nin en az seyirci toplayan filmlerinden biri olmaya şimdiden en büyük aday.

 

     Benim de Beyoğlu’ndaki “Majestic Sineması”nın üç numaralı salonunda geçen Çarşamba akşamı tek başıma (son yıllarda kim bilir kaçıncı kez!) seyrettiğim filmin, finalde Nazi işgali altındaki Fransa’dan söz ederek dördüncü halkanın içeriğini de şimdiden ilan ettiğini belirteyim.


     Aydınlık Gazetesi - 12.05.2017, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5766968
Online Ziyaretçi Sayısı:20
Bugünlük Ziyaret :1442

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.