Onlar Bizim Ermenilerimizdi

     10 Mart Kirkor Cezveciyan’ın hem doğum hem de ölüm yıldönümü. 1920’nin 10 Mart’ında doğmuştu, 2008’in 10 Mart’ında öldü. Hangimiz tanımayız ki Kirkor Cezveciyan’ı? Mutlaka bir çoğunu izlediğimiz tam 220 filmde oynamış.

     Neredeyse o sevgili Samuel Uluç’umuzun akıl almaz 229 film sayısına ulaşmış. Samuel Uluç’u da ne kadar severdik değil mi?

     Hele yaşı ellileri geçmiş olup da Vahe Ozinyan’ı izlememiş, adını duyunca şimdi bile yüzüne bir tebessüm yayılmayacak, O’nun o boynunu, gerdanını kırıp, kafasını ileri geri oynatarak çok özgün bir sesle “Bedia!..” diye seslenişini, “Horoz Nuri” tiplemesini hatırlamayacak olan var mı? Vahe Ozinyan bizim sevgili Vahi Öz’ümüzdü.

     Samuel Uluç’un sevgili Sami Hazinses’imiz oluşu gibi.

     İşte, Kirkor Cezveciyan da Kenan Pars’ımızdı.

     Ermeni asıllıydılar, Yeşilçam’ımızın tontonu Nubar Terziyan gibi...

     Ya da sinemamızın kötü adam oynamaya mahkum Danyal Topatan’ı, Turgut Özatay’ı gibi...

     Toto Karaca’yı da ne kadar severdik.

     Silva Bursalıoğlu, yani Asu Maralman’ı keyifle dinledik.

     Hele Eliz Surhantakyan’ı, halk türkülerimizin abide ismi, “Türkü Ana” olarak kabul etmiştik. O bizim çok takdir ettiğimiz, say dığımız, sevdiğimiz Zehra Bilir’imizdi.

     Türk Dil Kurumu’nun ilk genel sekreteri de olan, soyadını bizzat Ata’mızın verdiği ünlü dilbilimcimiz Agop Dilaçar ise, “Türkü Ana”mızın Eliz olmasında da şaşılacak bir yön yok.

     Ya Adela’yı nasıl unutabiliriz ? O bizim “Adile Ana”mız, çocuklarımızın sevgili “Masalcı Teyze”si Adile Naşit. Olmasalardı ne kadar eksikli olurduk.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5775392
Online Ziyaretçi Sayısı:58
Bugünlük Ziyaret :687

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.