Kadim Ülker - Cumhuriyet'in Ozanı Aşık Veysel

     Geçtiğimiz senenin Kasım ayında Aşık Veysel’in büstü adeta sürgüne gönderilir gibi Ankara’dan Şarkışla’ya gönderilmişti. Bu olaya başta ailesi olmak üzere Sivrialanlılar tepki göstermişlerdi. Bu tepkilere ait bir haber yapmış, haberi de gazetemize göndermiştim. Yayın yönetmenimiz ise haberimi, haber olarak değil de köşe yazısı olarak kullanmıştı. Haberi biraz daha genişleterek, köşe yazısı olarak hazırlamıştım. Bu yazı köşemde teknik nedenlerden dolayı yayımlanamadı. Haber olarak hazırladığım yazı köşeye girmişti. Bazı bölümler aynı olsa da, Aşık Veysel’in ölüm yıl dönümünde kendisini hasretle anarak, hazırlamış olduğum yazıyı okuyucularımızla paylaşmak istiyorum.

     2008 yılının Temmuz ayında Aşık Veysel Sivas ili Şarkışla ilçesinde anıldı. Bu anma sırasında da Aşık Veysel'e ait bir heykel açılışı yapılacaktı. Veysel anıldı ve anma sırasında açılan heykel Aşık Veysel'in dostlarını, ailesini ve yakınlarını anında şaşırtmıştı. Aşık Veysel diyerek açılışı yapılan Aşık Veysel’imize hiç benzememekteydi. Aşık Veysel’in ömründe hiç takmadığı bir takke konulmuştu kafasına. Bu duruma başta Aşık Veysel’in köylüleri olmak üzere dostları, yakınları ve ailesi tarafından anında protesto gösterildi.

     Atatürk’ün Şapka Devrimi’nin gönüllü tanıtıcısı gibi, Aşık Veysel hep fötr şapka takmış ve pipo içmişliği dile getirilmişti bu tepkilerinde.

     Takkeyi ise oğlu Bahri Şatıroğlu’nun anlattığına göre sadece geceleri yatarken giymişti. O da Sivrialan Köyünün çetin iklimiyle açıklanırdı, zira Sivrialan Köyü 1600, 1700 rakımlı soğuk bir köydür. Veysel’in yaşadığı dönemlerde Sivrialan Köylülerinin evlerinde sadece bir soba bulunabilinirdi. O soba da evin merkezi bir yerine kurulur, sıcağı sobanın çevresinde birkaç metrelik alanı ısıtırdı. Aşık Veysel temkinliydi, soğuktan korunmak için yatarken takke taktığını oğlundan öğrenmiş olduk.

     Aşık Veysel kafasına takke takmadığı gibi, hiçbir dönemde siyasi takiye de yapmamıştır. Aşık Veysel cumhuriyetçi ve Atatürkçü olarak yaşamıştır hep. Mezhepçiliğe ve tarikatçılığa yüz vermemiştir. Aşık Veysel, Atatürkçü ve cumhuriyetçi olduğuna inanmadığı partilerin organize ettiği konserlere katılmamış ve bilmeden bulunduğu konser ortamından da hemen uzaklaşmıştır. Buna yönelik kendisine ait çeşitli anılar anlatılır.

     Hayatta bulunduğu zamanlarda çeşitli defalarda köyümüz Sivrialan’a partililer gelmiş ve gelenler, Aşık Veysel’in kendilerinin yanına gelmesini beklemişlerdir. Aşık Veysel onlara yüz vermemiştir ve ayaklarına hiç gitmemiştir. “Beni diyen misafirim olur” demiştir.

     Ozanımıza benzemeyen takkeli heykel protestolar sonrasında Şarkışla’dan kaldırılmış ve kaldırılan heykelin yerine yeni bir heykel konulacağı sözü verilmiştir. Şarkışla’ya konulan Aşık Veysel heykelinin “Ankara Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü” önünde bulunan heykelin sökülüp, Şarkışla’ya götürüldüğü öğrenilir. Bu şekilde verilen söz “tutulmuştur”, Ankara’da olan heykelin sökülerek Şarkışla’ya sürgüne gönderilmesi tekrar tepkilere yol açmıştır. Bu tepkiler Aşık Veysel’in ailesi ve “Sivrialan Köyü Kültür ve Dayanışma Derneği” tarafından dile gelmiştir.

     Aşık Veysel yakınları adına açıklama yapan torunu Halil Süzer: “Takke bir simgeydi, gericiliğin simgesi, Aşık Veysel Cumhuriyet ve Atatürk ilkelerine sahip çıkan bir ozanımızdır” demiştir. Aşık Veysel için “Çağdaş Türkiye Cumhuriyetimizin ozanıdır” diyen Halil Süzer, şiirlerinde Aşık Veysel’in “Hep Cumhuriyeti ve Atatürk’ü övmüştür, bu yüzden de kendisine Cumhuriyet ozanı denilmiştir” açıklamasını yapmıştır.

     Aşık Veysel ailesi, yakınları ve dostları adına yaptığı açıklamada Halil Süzer şöyle demiştir: “Aşık Veysel felsefesinde bölücülük yok. Birleştiricilik var. Onun bu felsefesi şiirlerine de yansıyor. Aşık Veysel’i siyasetinize alet etmeyin. Şarkışla Kaymakamlığı ve Şarkışla Belediye Başkanlığı, Aşık Veysel’e gericiliğin simgesi olan takkeli Aşık Veysel heykelini Şarkışla’ya diktiler. Bizler Aşık Veysel ailesi ve sevenleri olarak itiraz ettik. O heykeli oradan kaldırdılar, ancak onun yerine, “Ankara Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü” önünde bulunan heykeli söküp götürdüler. Cumhuriyetimizin başkenti Ankara’ya bir Aşık Veysel heykelini de çok gördüler. Bir yanlışı diğer bir yanlışla düzeltmeye çalıştılar. Bu ülkenin yeni bir heykel yaptıracak gücü mü yoktu? Bu heykeli yapabilecek heykeltıraşı mı yoktu?”

     “Şiirlerinde Cumhuriyetimize sahip çıkan büyük ozan Aşık Veysel’in heykeli Ankara’dan Sivas’a sürülmüştür. Cumhuriyet sürgünü Aşık Veysel’e yapılan bu ayıp, Aşık Veysel dostlarını çok üzmüştür.”

     Hem “Sivrialan Kültür ve Dayanışma Derneği” Başkanı Memduh Süzer hem de Aşık Veysel ailesi, yakınları ve dostları adına yapılan açıklamada devletin Ankara’daki heykeli Sivas’a götürmek için 10 bin TL masraf yapmayı göze aldığı ve aslında sadece bu rakamla bile yeni bir heykel yapılabileceği de dile getirildi. Ayrıca açıklamada “Eğer devletimizin yeni bir heykel yaptırmaya gücü yoksa bizler Aşık Veysel dostları olarak Aşık Veysel’e yakışır bir heykel yaptırabiliriz ve Güzel Sanatlar Akademisi’ne biz koyabiliriz” denildi.

     Aşık Veysel dostları, ailesi ve Sivrialan Köyü Derneği Şarkışla’da Veysel’e yakışır bir heykelin konulması için çaba sarf etmişlerdir. Bu çaba pek anlaşılır bir çaba değildir: Aşık Veysel’in heykeli Şarkışla dışında, Şarkışla’nın bütün köylerine veya yurdun her tarafına konulabilir, Şarkışla’nın Aşık Veysel ile Aşık Veysel’in ise bir iki dostu, içinden gelip geçmenin ve piposuna tütün almasından başka Şarkışla ile bir ortaklığı olmamıştır. Herhangi bir ortaklılığın olmamasından dolayı, Veysel’in kafasına takke koymaya çalışan Şarkışla’ya Aşık Veysel büstü yakışmaz, Şarkışla Veysel heykelini hak etmemiştir.

     Kültür Bakanlığı “paramız yok” demiş. Aynı para yokluğu sebebini “Madımak Oteli”nin müze yapılmasında da dile getirmişlerdir. Büyük Ortadoğu Eşbaşkanı zaman zaman “ben bu ülkenin Başbakanıyım, herkesi kucaklıyorum” derken çok çeşitli ozan ve şairlerden şiirler okuyordu. BOP Eşbaşkanı’nın okuduğu şiirler arasında para bulamayıp da heykeli bir skandala dönüştürülen Aşık Veysel’in de şiiri vardı. Herkesi kucaklama konusundaki samimiyetin ne olabileceğine Aşık Veysel’in heykelinin Türkiye Cumhuriyeti’nin başkenti Ankara’dan Aşık Veysel ile hiç de barışık olmamış olan Şarkışla’ya götürülmesi örnektir. Şiir okuyarak herkesi kucaklama taktiği olsa olsa Aşık Veysel’i de kullanarak Alevileri aldatma taktiğinin bir parçasıdır.

     Kadim Ülker / Açık Gazete – 21.03.2010, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5754780
Online Ziyaretçi Sayısı:9
Bugünlük Ziyaret :1049

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.