01.09.2017 / Tunca Arslan - Vatan Şaşmaz ve Nemesis


     Zihnimizde öncelikle zarif bir resim ya da heykel figürü olarak beliren “adalet dağıtıcısı” Nemesis, aslında gazabından korkulması gereken bir intikam tanrıçasıdır. Adalet kavramındaki cezalandırma işlevinin mitolojik karşılığıdır.

 

     Gururun ve ölçüsüz bolluğun cezalandırıcısıdır Nemesis. Yazgılarından kaçmaya çalışanlara karşı, tanrısal öcün simgesidir. Adı, Yunanca “nemein”den, yani “hakkın bölüştürülmesi, hakkın dağıtılması”ndan gelir. Herkes ne hak ediyorsa, onu verir. Mutluluğu ve mutsuzluğu tartar, her ikisinin de sınırlarını anımsatır. Nemesis’e göre ölümlülerin mutluluğunun sınırı, ölümdür.

 

     Azra Erhat “Mitoloji Sözlüğü”nde “İnsanlarda ölçüsüzlüğü, kendine ve talihe aşırı güveni cezalandıran varlık” olarak tanımlıyor Gece Tanrıçası Nyks’in kızı Nemesis’i.

 

     İntikam ve İntihar

 

     İskandinav polisiye edebiyatının parlak temsilcilerinden Norveçli yazar Jo Nesbo ise Oslo’daki banka soygunları ve bir dizi cinayete odaklanan romanı “Nemesis”te (Doğan Kitap, çev: Dost Körpe, 2013), cinayet psikologu Aune’nin ağzından, başka yerde rastlamadığım ilginç bir vurguda bulunuyor:

 

     “Tanrıça Nemesis. İntikam tanrıçası. Bu arada, intikam sık rastlanan bir intihar sebebidir. Başarısızlıklarının sebebini başkalarında arar ve intihar ederek o kişilerin suçluluk duymasını isterler.” (s. 109)

 

     Magazin Eğlencesi!

 

     Son haftanın gündemini belirleyen olaylardan, oyuncu-sunucu Vatan Şaşmaz’ın eski manken Filiz Aker tarafından otel odasında öldürülmesi ve ardından Aker’in intihar etmesinin aklıma getirdiği ilk şeyler, mitolojik tanrıça Nemesis ve Jo Nesbo’nun romanı oldu.

 

     Medyanın olayı sunum biçimlerinden, sosyal medyadaki “Vatan Şaştı!” türünden zevzekliklerden sıyrılarak bakmaya çalıştığımda, Nemesis ve O’nun gazabı beliriyor gözlerimin önünde.

 

     Kenar mahallede adı sanı duyulmamış insanlar arasında değil de İstanbul’un ortasındaki beş yıldızlı otelde medyatik isimlerin karışmasıyla gerçekleştiği için kimilerine “Magazinel bayram tatili eğlencesi” gibi gelmesi, bu olayın en çürümüş yanını oluşturuyor. Oysa, şu ya da bu nedenle alınan intikamın ve intiharın, mutluluğun ve mutsuzluğun, bolluk ve ölçüsüzlüğün, olan bitenin sebebini başkalarında arayarak bedel ödetme ve cezalandırma arzusunun söz konusu olduğu, iki insanın yaşamıyla belirlenen bir sınır söz konusu.

 

     “Seninki Kaç Para?”

 

     Vatan Şaşmaz’ı yakından yalnızca bir kez, başrolünü üstlendiği “Seninki Kaç Para?” adlı filmin galasında, 7 Mart 2012 gecesi gördüm. Aşırı kalabalık vardı ve epeyce gecikme yaşandı. Vatan Şaşmaz, gecikmeden ötürü neredeyse herkesten tek tek özür dilemiş, mükemmel bir film izleyeceğimiz konusunda garanti vermişti.

 

     “Seninki Kaç Para?”, İstanbul’da geçim zorluğu çeken aile babası Cemil Poyraz’ın bol para uğruna ruhunu şeytana satmasını anlatan bir filmdi. Cemil, bir işadamından kolay para kazanmanın yolları konusunda tavsiyeler alır ama gözü çok daha fazlasındadır. Derken, şeytanla anlaşma yapar ve bir anda bol paraya kavuşur. İlk yaptığı şey ailesini terk etmek olur. Zevk uğrunda paraya para dememeyi de öğrenmeye başlamıştır.

 

     Vatan Şaşmaz’ın verdiği garantinin tersine, oldukça kötü bir filmdi “Seninki Kaç Para?”. Ama o kötü film bile dönüp dolaşıp bir ucundan gerçekle ilintili hale bürünüyor, trajik biçimde Nemesis’in gazabına bağlanmış görünüyor. Gerçek yaşam, bazen kötü bir film gibi sonlanıyor.

 

     İntikamı ve intiharı yakın akraba kabul eden Nesbo’nun romanında, cinayetleri araştıran polis ekibindeki psikolog Aune, dedektif Harry Hole’a bir şey daha diyordu: “İntikam, intikam, intikam. İnsanoğlunun intikam alan tek canlı türü olduğunu biliyor muydun?”


     Aydınlık Gazetesi - 01.09.2017, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5764237
Online Ziyaretçi Sayısı:18
Bugünlük Ziyaret :1563

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.