15.12.2017 / Tunca Arslan - Ailede İşler Karışık

     Türk sinemasının, özellikle gişe ve seyirci ilgisi bakımından en hareketli kulvarı niteliğindeki popüler güldürüler, çok net biçimde üçe ayrılıyor: İyi, kötü, çirkin.

     Yönetmenliğini Ozan Açıktan’ın yaptığı, hayli parlak ve başarılı bir oyuncu kadrosuna sahip bulunan “Aile Arasında”, net biçimde “iyi” olduğu söylenebilecek örneklerden.

     Genel hatlarıyla “bir düğün komedisi” olduğu söylenebilecek filmin ardında Gülse Birsel gibi güçlü bir imza bulunmasına rağmen, öykünün çok özgün, çok sağlam, yaratıcı ve sürprizlerle dolu olduğu söylenemez belki ama “Aile Arasında”, oyuncularının lokomotif işlevi gördüğü, “Yeşilçam” örneklerini anımsatan, sıcak, seyirciyi tatmin eden bir yapım olarak dikkat çekiyor. Türün temel yapısı gereği tesadüflere, yer değiştirmelere, yanlış anlamalara, tatlı yalanlara, zor durumda kalmalara, mahalle dayanışmasına dayanan film eli yüzü düzgün, sinema salonunda tebessüm etmek ve gülmek isteyeceklere iyi gelebilecek bir çalışma.

     Aynı gün 21 yıllık eşleri tarafından terk edilen pavyon şarkıcısı Solmaz (Demet Evgar) ile avize dükkanı bulunan, huzursuz, takıntılı, hımhım Fikret (Engin Günaydın), yanlışlıkla tanışırlar ve Fikret genç kadının oturduğu “aile evi”nin bir bölümünde kiracı olarak kalmaya başlar. Solmaz’ın kızının, Adanalı zengin, hafiften belalı, “dayı” kalıplı bir kebapçının oğluyla sevgili olması ve sürecin nikaha doğru evrilmesiyle birlikte Fikret de bazı “roller” oynamak zorunda kalacaktır. Çünkü kızın gerçek babası, hayırsızın teki bir çalgıcıdır. Fikret’i emniyet amiri olarak bilen erkek tarafı, Adana’da üç gün üç gece sürecek bir düğün yapmakta ısrar edince, olaylar iyice karışır.

     Biraz Boş Ama Hoş Öykü

     Gülse Birsel’in, kendisine de gayet “ekonomik” ve mütevazı bir rol yazdığı “Aile Arasında”, dediğim gibi, irili ufaklı rollerdeki tüm oyuncuların parıltısıyla kalite kazanıyor ve ne yalan söyleyeyim, “biraz boş” sayılabilecek öykü, senaryoya dair soru ve ünlem işaretleri vs. beyazperdede düzey kazanıyor. İlk 15-20 dakikası biraz dağınık, alışılmış yapıda ilerleyen film, giderek tempoyu ve mizah dozunu artırarak sürüyor.

     “Aile Arasında”nın en güçlü, evet, üst düzey oyuncu kadrosu ama özellikle iki oyuncuya, Solmaz rolündeki Demet Evgar’a ve Adanalı kayınvalide-dünür Mükerrem’i canlandıran Devrim Yakut’a özel yer ayırmak gerekli. Bugüne dek sinema filmi formatında, saydığım kadarıyla sekiz çalışması bulunan Evgar, “Aile Arasında”dan itibaren adını “büyük oyuncular” arasına yazdırmış bulunuyor bana sorarsanız. Devrim Yakut da üstüne düşeni fazlasıyla yapmış ve uzun süre akıllardan çıkmayacak bir tiplemeyle filme damga vurmayı başarmış durumda. Adanalı bir beyaz eşya dükkanının sahibini canlandıran Caner Cindoruk da kısa ama etkili rolünde ayrı bir alkışı hak ediyor.

     Engin Günaydın, Erdal Özyağcılar, Şevket Çoruh, Su Kutlu, Fatih Artman, Devin Özür Çınar, Ayta Sözeri, Derya Karadaş gibi sanatçılar da seyir zevkine çok şey katıyorlar elbette.

     Beklediğimden İyi

     “Çok Filim Hareketler Bunlar” (2010) ve “Sen Kimsin?” gibi vasat sularda gezinen iki komedinin ardından “Silsile” (2014) ve “Annemin Yarası”yla (2015) kulvar değiştiren yönetmen Ozan Açıktan, yeniden komediye dönmekle iyi yapmış neresinden bakılsa. “Aile Arasında”nın, hakkında okuduğum iki üç eleştiri yazısının ardından, beklediğimden çok daha iyi çıktığını itiraf edeyim.

     İki “trans birey”in, en azından taraflardan biri açısından “aile üyeleri” arasında konumlandırılması ise sinema sosyolojisi tarafından ayrıca ele alınması gereken bir mesele gibi görünüyor.


     Aydınlık Gazetesi - 15.12.2017, Cuma