07.01.2018 / Hayati Asılyazıcı - Bir Efsaneydi Münir Özkul

Münir Özkul Kavuk Takarken


     Tiyatroya “Bakırköy Halkevi”nde başlayan Münir Özkul, kısa sürede Muhsin Ertuğrul yönetiminde kurulan “Küçük Sahne Tiyatrosu”nun seçkin oyuncularından biri oldu.

 

     Türk tiyatrosunun ve sinemasının büyük övüncü ve usta oyuncusunu kaybettik (25 Ağustos 1925 - 05 Ocak 2018). Uzun bir sanat yaşamının “Cumhuriyet”imize kattığı bir efsaneydi Münir Özkul. Sinema ve tiyatroyu yıllarca özenle ve olağanüstü başarılarla taşımış sanatçıdan bir yazıda söz etmek öyle pek kolay değil. Özellikle Münir Özkul söz konusu olunca kültürümüze ve sanatımıza kazandırdıklarını kitaplaştırarak ulusumuza sunmalıyız. Ben burada tiyatro ağırlıklı Münir Özkul’dan söz etmek istiyorum. Rıfat Ilgaz’ın ünlü ve hiç eskimeyen “Hababam Sınıfı” adlı yapıtı ilk kez “Ulvi Uraz Tiyatrosu”nda oynandı. Ulvi Uraz’ın sahneye koyduğu oyun gerçekten bir tiyatro olayıydı. “Hababam” filminden bildiğimiz bütün karakterler “Ulvi Uraz Tiyatrosu”nda canlandırıldı (1966). Metin Akpınar, Zeki Alasya, Ahmet Gülhan, Suzan Ustan, Ali Yalaz, Ulvi Uraz ve Zihni Küçümen “Hababam Sınıfı”nda rolleri paylaşıyorlardı. Rıfat Ilgaz’ın ünlü “Hababam Sınıfı”nın filmi Ertem Eğilmez’in yönetmenliğinde sinemaya uyarlandı (1974). Münir Özkul, Adile Naşit, Tarık Akan, Kemal Sunal, Halit Akçatepe, Feridun Şaylı, Cem Gürdap, Ahmet Arıman, Cengiz Nezir, Bülent İğdiroğlu gibi isimlerin oynadığı film 1 Nisan 1975’te vizyona girdi ve yirmi sekiz hafta vizyonda kalarak gişe rekorları kırdı. Yirmi sekiz hafta vizyonda kalması ve gişe rekorları kırmasıyla sinema tarihimizde bir ilki gerçekleştirdi.

 

     Münir Özkul tiyatro çalışmalarına “Bakırköy Halkevi”nde başladı. Muhsin Ertuğrul’un yönetiminde “Yapı Kredi”nin açmış olduğu “Küçük Sahne Tiyatrosu”nun seçkin oyuncuları arasında Münir Özkul da görev aldı (1951-1957). Özkul, “Küçük Sahne”de oynanan John Steinbeck’in “Fareler ve İnsanlar” oyununda rol aldı. Her rol aldığı oyunun karakterlerini üstüne koyarak büyük bir yükseliş gösterdi. Muhsin Ertuğrul’un, tiyatronun kapanışından iki dönem önce son oyun olarak sahneye koyduğu Marcel Ashar’ın “Arpa Ambarı”nda başrol oynadı. Muhsin Ertuğrul ile çalışması Özkul’a kendisinin çok yatkın olduğu Stanislavski yönteminin ustalığını kazandırdı. Sayısız filmler ve tiyatro oyunlarında rol aldı. Köşemin darlığı nedeniyle doruğa tırmandığı birkaç oyunundan örnekler vermek istiyorum. Muhsin Ertuğrul “Şehir Tiyatroları”ndan ayrılmak zorunda bırakılmadan önce Münir Özkul aynı kuruma girdi. Burada Vasfi Rıza’nın sahneye koyduğu bir oyunda figüran rolü verildi ve o rolü oynadı, sezonu kapatıp tiyatrodan ayrıldı. M. Ertuğrul yeniden “Devlet Tiyatroları Genel Müdürlüğü”ne getirildi (1959-60). Münir Özkul da “Ankara Devlet Tiyatrosu”na girdi. Gişe rekorları kıran Jean Anouilh’un “Toreadorlar Valsi”nde olağanüstü bir oyun sergiledi. Muhsin Hoca’dan izin alarak dönem sonunda İstanbul’a döndü. “Arena Tiyatrosu”nda kurdukları toplulukta Altan Karındaş ile “Kanlı Nigar” oyununu oynadı. Yine olağanüstü bir oyunculuk, yine kapalı gişe bir oyun oldu “Kanlı Nigar”. “Tuluat Tiyatro”muzun ustalarından İsmail Dümbüllü oyunu izlediğinde Münir Özkul’un olağanüstü yorumuna hayran kaldı. Oyunun gösteriminden sonra Dümbüllü ustası Kel Hasan’dan almış olduğu “Kavuk”u Münir Özkul’a verdi.

 

     Şehir Tiyatroları’na Geçiş

 

     1977 yılında “Şehir Tiyatroları”na Genel Sanat Yönetmeni olarak atandım. Münir Özkul’u tiyatroya davet edip, kadroya aldık. Haldun Taner’in yazdığı, Çetin İpekkaya’nın sahneye koyduğu “Sersem Kocanın Kurnaz Karısı” adlı oyunda Tomas Fasülyeciyan rolüyle efsaneleşti. Oyun dört yıl kapalı gişe oynadı. “Harbiye Tiyatrosu”, Muhsin Ertuğrul’un ölümünden sonra İstanbul Belediye Başkanı Aytekin Kotil’e “Harbiye Tiyatrosu”na Muhsin Ertuğrul adını verme önerisinde bulundum. Ertesi gün “Belediye Meclisi” olağanüstü toplandı, karar alındı ve “Harbiye Tiyatrosu”na “Muhsin Ertuğrul” adı verildi. Ayrıca ikinci oyun olarak, Deniz Uyguner’in sahneye koyduğu “Kanlı Nigar”ı hazırladı. Yeni dönemde “Kanlı Nigar” adlı oyunla perdeleri açacaktık! Oyunu ancak “İstanbul Tiyatro Festivali” için dört kez oynayabildik. “Rumelihisarı”nın kapıları kırılacak derecede ilgiyle izlendi. Sonra tatile girdik ve “12 Eylül 1980 Askeri Darbesi”yle onaltı sanatçı arkadaşımla derdest edildik. Tuğ. Gen. İsmail Hakkı Akansel darbeden sonra belediye başkanı oldu. Belediyeyi ve İstanbul’u altüst etti! Yeni dönemde Münir Özkul kendi isteği ile istifa ederek “Şehir Tiyatroları”ndan ayrıldı.

 

     Münir Özkul, “Ortaoyuncular Ferhan Şensoy Tiyatrosu”na katıldı. Burada Ferhan Şensoy’un yazdığı üç önemli oyunda başrol oynadı. “İstanbul’u Satıyorum” Ferhan Şensoy’un yazdığı ve sahneye koyduğu olağanüstü oyunlardan biriydi. Her üç oyun da büyük ilgi gördü, kapalı gişe oynandı. Oyunun sonunda “İstanbul’u satıyorum” diyordu Münir Özkul. İşte bugünkü 122 gökdelenli İstanbul’un topoğrafyası ortaya çıkıyordu! Uzun süre bu toplulukta kaldı Münir Özkul ve kavuğunu Ferhan Şensoy’a verdi (1989). Özkul bu oyundan sonra tiyatro yaşamını noktaladı.

 

     Münir Özkul’u sevgi ve saygıyla anıyor, ailesine, tüm sinema ve tiyatro dünyasına başsağlığı diliyorum.


     Aydınlık Gazetesi - 07.01.2018, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5767644
Online Ziyaretçi Sayısı:12
Bugünlük Ziyaret :308

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.