14.01.2018 / Filiz Gümüş - ‘‘Şeytan’ın ‘Truva Atı’’ ‘Zirve’de

Şeytan'ın Truva Atı


     Geçtiğimiz 12 Ocak’ta vizyona giren pek çok yeni sinema filmi arasında dram, gizem, gerilim türünde en çok merak uyandıran filmlerden birinin, Türkçe adıyla “Zirve”, orijinal adıyla “La Cordillera” (İngilizce “The Summit”) olduğunu söyleyebiliriz.

 

     Arjantin, İspanyol ve Fransız ortak yapımı film, dünya petrol otoritelerine karşı alternatif bir “Latin Amerika Petrol Birliği”nin kurulması gibi, iddialı bir politik kurguyu, bir devlet başkanının kişiliğine odaklayarak, psikolojik bir gerilim içinde seyirciye sunuyor.

 

     Arjantin’de önemli bir gişe başarısı yakalayan filmin, gişe kriterleri içinde “politika ve psikoloji” ilişkisini anlatma denemesi içinde mi değerlendirilebileceği; yoksa akıllara getirdiği politik olasılıklar çerçevesinde mi not verebileceği seyircinin algısına göre değişebilecek gibi görünüyor.

 

     Film, ana karakter Arjantin Cumhurbaşkanı olan Hernán Blanco’nun (Ricardo Darín), Şili’de, 11 Latin Amerika ülkesinin (Arjantin, Brezilya, Meksika, Şili, Paraguay, Bolivya, Uruguay, Kolombiya, Peru, Venezuela, Ekvador) devlet başkanının buluşacağı zirveye gitmesiyle başlıyor. Blanco’nun omuzlarında, zirvedeki gözde devlet başkanlarına karşılık, kendisi için ülkesindeki medyanın dillendirdiği “silik” ve “kimliği belirsiz” devlet başkanı imajının ağırlığı vardır.

 

     Brezilya’nın, sömürü karşıtı söylem ve icraatlarıyla halkının büyük desteğini alan muhalif devlet başkanı Oliveira Prete’nin (Leonardo Franco) bütün dikkatleri ve ağırlığı üzerine çektiği zirvede, perde arkasında O’nun karşısında duran bir ittifak oluştuğu ortaya çıkar. Meksika Devlet Başkanı Sebastián Sastre’nin (Daniel Gimenez Cacho - Zama filminden tanıdığımız) başını çektiği bu blok için, Blanco’nun silik kişiliği, O’nun ne yönde hareket edeceğinin bilinememesi dolayısıyla önem kazanmıştır.

 

     Diğer yandan Blanco’nun psikolojik sorunlar yaşadığı için göz kulak olmak istediği kızı Marina (Dolares Fonzi), zirvenin yapıldığı “Alp Dağları”ndaki otele gelmiştir. Marina’nın, son on yıldan bu yana, aniden yaşadığı sinir krizi, filmin seyrini birden zirveden Blanco’nun aile ilişkilerine ve geçmişine odaklamaya başlar. Seyircinin bulmaca parçaları gibi, akıl yürüterek çözmeye çalışacağı olaylar arasında, bir yandan da zirvedeki saflar ve odaklar keskinleşir.

 

     Brezilya’nın başını çektiği Latin Amerika ülkelerinin birliği karşısında ne yapacağı merakla beklenen “yankilerin” (filmdeki adıyla) planladığı “Truva atı”, bir kurgu senaryo içinde, zirveye getirilecektir. Planı, kapalı kapılar ardında açıkça, ABD’nin resmi temsilcisi Dereck McKinley (Christian Slater) anlatacaktır. Blanco’nun bu dakikada takınacağı kritik tutum ise gizlediği karakteri açığa çıkaran sahne olacaktır.

 

     Güçlü bir politik zeminde, psikolojik bir gerilimi daha baskın şekilde anlatmak; kimilerince filmin arka planında kalan ve daha güçlü olan politik iddiasını zayıflattığı yönünde eleştirilebilir. Ancak filmdeki sinematografik görsel soyutlamalar (atlar, dağlar, yollar, kapalı mekanlar) ve Blanco’nun bir gazeteci ile yaptığı röportaj sırasında anlattığı çocukluk rüyası hikayesinde geçen “şeytan” imgelemesi ile yapılan psikolojik göndermeler; film boyunca, olayları kavramak isteyen seyircinin ilgisini olabildiğince ayakta tutmaya yetiyor.

 

     Filmin akışında ilerleyen mistisizmin beslendiği kaynakların ise, kurgunun, son dönemde ilgi gören psikolojik teoremlerden biri olan “trajedilerin sonraki kuşaklara mirası” tezi üzerine oturması ve tedavi amaçlı olarak “hipnoz” gibi bilinçaltı psikolojik çözümlemelerin kullanılması olduğu görülüyor.

 

     İlk gösterimi geçtiğimiz Mayıs ayında “Cannes Film Festivali”nde gerçekleşen film, festivalin, “Belirli Bir Bakış Ödülü”ne “aday” gösterilmiş ancak ödülü alamamıştı. Araştırdığımız kaynaklara göre, o tarihten bu yana filmin, dünya çapında pek çok festival ve ödül için, halen adaylık yarışında olduğu da gözlemleniyor. “Cannes”ten sonra Toronto, Helsinki, Londra, Hamburg, Haifa, Varşova, Mumbai, Paris ve Torino’nun film festivalleri çerçevesinde de gösterilmiş olan film, İstanbul’da da 29 Eylül-8 Ekim tarihleri arasındaki “Film Ekimi”nde, ona ayrılan kısa sürede izlenebilmişti.


     Bununla birlikte, “IMDb” puanı şimdilik halen 6.3 dolayında görülüyor. Seyircilerin yüzde 60’ı beğenisini belirtmiş. Buna mukabil, Türkiye’deki pek çok sinema otoritesi kaynaklarında, halen yüksek not oranlaması alabilmiş görünmüyor.

 

     Oysa filmin cazibesini artıran en önemli unsurlarından biri de Arjantin’in ünlü aktör Ricardo Darín. 1957 doğumlu Darín’in, şimdiye kadarki filmlerinde oluşturduğu seyirci kitlesi için, bu film, merakla beklenen filmlerden biri idi. “Gözlerindeki Sır”, “Dokuz Kraliçe”, “Asabiyim Ben”, “XXY”, “Cinayet Tezi”, “Balerin ve Hırsız” filmlerindeki oyunculuğu ile kimilerince efsaneleşen Darín’in sevenleri, bu filmde de O’nun, Arjantin’in gizemli devlet başkanı rolünün üstesinden gayet başarılı biçimde geldiğini görebilirler.

 

     Bakalım önümüzdeki süreçte, filmin hem yönetmenliğini yapan hem de senaryosunu yazan, 1980 doğumlu yönetmen Santiago Mitre, katıldığı başka festivallerden ödül alabilecek mi? Daha önce “Paulina” filmi ile uluslararası alanda iki ödül sahibi olan yönetmene Mariano Llinás da senaryo yazımına ortak olmuş ve festivallerde senaryo alanında birlikte aday gösteriliyor. Oyunculuk başarıları ile öne çıkan Ricardo Darín ve Dolores Fonzi de yarışmalarda en iyi oyuncu ödülleri için adaylar arasındalar. Filmin müziklerini besteleyen ve daha önce en iyi özgün müzik dalında pek çok ödülü olan Alberto Iglesias da bu film ile yeniden pek çok yerde aday olmuş durumda. Kazanıp kazanamayacaklarını zaman belirleyecek.

 

     Bu anlatımların üzerine filmi izlemek isteyenlere, küçük bir sürpriz olarak; beklenmedik şekilde Marks’ın işçiler üzerine söylediği bir sözün de senaryoda geçtiğini belirtelim ama ayrıntıların tadını seyirciye bırakalım.

 

     İyi seyirler dileğiyle…


     Aydınlık Gazetesi - 14.01.2018, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5803516
Online Ziyaretçi Sayısı:28
Bugünlük Ziyaret :1096

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.