01.02.2018 / Zafer Yümlü - Zurna
فهم البعوض ساز لا أفهم الطبول زورنا أز
Yukarıdaki yazıyı okudunuz mu? Okuduğunuzu anladınız mı?
Okuma özürlü bir toplumuzdur biz. Sevmeyiz okumayı, düşünmeyi. Okuyup araştırmak yerine birisinin söylediğini dinleyip kabullenmek tercihimizdir. O kişinin konu hakkındaki yeterliliği de pek önemli değildir hani. Etkileyici konuşması yeter bize.
Müzikte de böyleyizdir aslında. Duyduğumuzu dinlemez, dinlediğimizi anlamaya çalışmayız. Zor gelir bize.
Okulların sömestr tatiline girdiği şu günlerde çocuklarımızın durumu gündemde. Gömlek değiştirir gibi değiştirilen eğitim sistemimizin çocuklar ve veliler üzerinde yarattığı sendrom, öğretmenlerin sirk maymunu durumuna düşmesi çok üzücü. Bu ortamda müzik eğitiminin önemi, yaşayarak öğrenmenin faydaları daha da değer kazanıyor. Bu satırlardan pek çok defa müziğin faydalarını anlatmıştım size. Tekrar anlatmaya gerek yok. Günümüzdeki teknoloji ile etkinliğini eskiye göre yitiren bir eğitim yönteminden bahsedeceğim şimdi size.
Radyo...
Uzaktan sadece bir iletişim aracı olarak görülse de bizim çocukluğumuzun hayal dünyasının baş kahramanıydı radyo. Hayal dünyası, insan psikolojisinin olmazsa olmazı. Okumayan topluma dinleterek öğretiyordu dünyayı radyo. Dinlemeyi ve anlamayı onunla öğrendik biz. "Ajans", "Radyo Tiyatrosu", "Ses ve Saz Dünyamızdan", "Bir Roman Bir Hikaye", "Konser Salonlarından" v.b. programlar beynimize işlenmiştir. Efektlerini Korkmaz Çakar’ın yaptığı "Radyo Tiyatrosu" ile hayal dünyamız şekillenmiştir. O tiyatro ve efektlerden yola çıkarak kendi hayal dünyamızı kurardık biz de. Şarkılar, Türküler söylerdik.
İşte günümüzde hızla artan teknolojinin, düşünmeyi ve hayal dünyasını karartması, yemeği pişmiş olarak önümüze vermesi, eğitimimizin en büyük sorunlarından birisi olmuştur. Bilgisayar oyunları ile girdap gibi içine çekilen çocuklar, fizyolojik, psikolojik ve sosyal pek çok sorun yaşar haline gelmiş, bağımlı olmuştur. Okuyan, araştıran, yargılayan, düşünen, hayal kuran çocuklar yerine robot gibi olmuştur hepsi.
Makalemin başındaki yazıya gelelim şimdi. Bir çoğunuz onu bir dua veya bir sure sandı sanırım. Araştırıp öğrenmek yerine öyle kabul etti.
Türkçe anlamını ben söyleyeyim, Amin demek size kalsın o zaman.
“Anlayana Sivrisinek Saz, Anlamayana Davul Zurna Az.”
İzmir - 01.02.2018, Perşembe