01.03.2018 / Zafer Yümlü - Boozaaa


     
Kış aylarının sonuna yaklaşıyoruz. Mart kapıdan baktırdıktan sonra Nisan çiçekleri ile baharı karşılayacağız.


 

     Kış aylarının vazgeçilmez içeceğidir Boza. “Boozaaa” diye bağırır gecenin karanlığında sokaktan geçen satıcılar.


 

     Boza deyince akla İstanbul’un bir semti gelir hemen. Vefa...


 

     Ne yazık ki “Vefa”, günümüzde bir semt adı olarak kaldı sadece. “Vefa” da neymiş, selam bile vermez olduk birbirimize.


 

     En çok sanat dünyasında görülür vefasızlık örneği. Sefillik içinde ölen aktrisler, “Darülaceze”de hasta yatağında yalnız bırakılan aktörler, müzisyenler, tiyatrocular v.s.


 

     Sanat dünyasındaki vefasızlığın en büyük nedenlerinden biri sanat eğitimindeki yetersizliktir. Nereden geldiğini bilmemek, kendini bulunmaz hint kumaşı sanmak, topluma yukarıdan bakmak sanatçı adı verilen kişileri toplumdan uzaklaştırıyor. Bu kişiler yaşlanınca da ne arayan ne soran oluyor.


 

     Yaklaşık otuz yıldır süren çeşitli yollarla toplumu yozlaştırma politikasıyla günümüzde durum daha da vahim hale gelmiştir. Yanlış eğitim nedeni ile öğrenci, boynu bükük küheylana döner, siz öğrencinin hayatını kurtarırsınız, veliler vefasız. Sistem, öğretmenleri maymun yapmış. Öğretmen öğrenci için hayatını harcıyor, öğrenci vefasız. Tüm öğretmen ve öğrencilerin yüzyıllar boyu kullanacağı programlar hazırlar, kurumları çalışmaya, proje üretmeye yönlendirirsiniz, sistem vefasız. Sonra düşünürsünüz bu ülkeden neden beyin göçü oluyor diye. Söyleyeyim: Bizim ülkemizde üreten, çalışan, araştıran, çevresini geliştiren adam sevilmez çünkü. Meyve veren ağacı taşlamak marifet sayılır. Avrupa’da ise el üstünde tutulur.


 

     Filmleri ile Türk tarihini bize öğretip sevdiren Cüneyt Arkın, “Hollywood”ta olsaydı adına yarışmalar düzenlenir, her yere heykeli dikilirdi mesela. Nobel ödülü alan Aziz Sancar, Türkiye’de yaşasaydı her an yiyeceği dayağın korkusuyla yaşayan bir doktor olurdu. “Türk Beşleri”, Almanya’da olsaydı herkes ezbere bilirdi adlarını. Orhan Veli, Fransa’da yaşasa ölür müydü sizce belediye çukurunda? Komik bir şekilde her yıl kuruluşu kutlanan, kapatılalı yıllar olmuş köy enstitüleri sistemi olsaydı, ülkede bu kadar örümcek kafalı olur muydu?


 

     Toplum, vefasız olmuş ne kelime, devlet vefasız yani.


 

     “Vefa, uzaklarda kalan bir his; dost, eski şarkılardan bir iz” demişti şarkısında Zeki Müren. “Atam izindeyiz” deyip bankamatik memurluğu yapan sanatçılar vefalı mı sizce Atatürk’e?


 

     Boşverin siz vefayı falan. Ne gerek bize?


 

     Biz en iyisi devam edelim Boza içmeye.



     İzmir - 01.03.2018, Perşembe




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5783524
Online Ziyaretçi Sayısı:16
Bugünlük Ziyaret :640

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.