06.09.2018 / Rıza Zelyut - Eski Türkiye’de Dansözler Yeni Türkiye’de Köçekler

     AKP kurmayları kendilerinden önceki dönemi eski Türkiye diye kötülüyor ya...

     O eski Türkiye’de, TV’lerde eğlence programları olduğunda dansözler oynardı.

     Bunu, Yeni Türkiye’ciler ahlaksız sayıyorlar ve...

     Şimdi TV’lerde oğlanlar oynuyor.

     Yani, köçeklik geri geldi.

     Böylece Osmanlı eğlence dünyasına dönüş yolunda bir adım atıldı.

     Osmanlı da Oğlan Oynatırdı

     Bu gerçeği tarih öğrenimi almış olanlar bile bilmezler: Osmanlılarda erkekler toplanıp yer-içer eğlenirlerken kadın oynatmazlardı. Bunu ahlakdışı görürlerdi. Amma velakin 7 yaşından itibaren dansöz gibi yetiştirilmiş tüysüz türüzsüz oğlanları kadın kıyafeti içinde oynatarak bundan zevk alırlardı. Bu oyun tarzı için yapılmış bestelere “köçekçe” denilmekteydi.

     Saraydan başlayarak şehrin sokaklarına yayılan bu sefih hayat sonucunda oğlancılık çok yaygınlaşmıştı. Bu işi bütün boyutlarıyla “Osmanlıda Oğlancılık” kitabımızda anlattık.

     Kadın Şeytanlaştırıldı

     İşte bu yeni Türkiye bizi Osmanlı düzenine doğru iteklerken en büyük geriye gidişi de kadın konusunda yaşattı. Kadın, Osmanlı döneminde olduğu üzere günah unsuru yapılıp türban altına alınarak sosyal hayatın dışına itildi. Ve türbanlı tek tip kadın dayatması her yere yayıldı. Eğlence programlarında kısa etekle türkü söyleyen kadınlara, şimdi kanallar eteği yerleri süpüren feraceler giydiriyor.

     Tarih bize bir gerçeği çok açık gösteriyor: Dine dayanılarak kadınla erkek arasına duvar örülmesinin vardığı yer sapkınlıktır. Özellikle dindar geçinen kadrolar arasında erkek çocuklara yönelik tecavüzün daha yüksek olduğu bilinen bir gerçektir.

     Türkiye’de “İmam Hatip Yurtları” ila tarikat ve dinci vakıfların yurtlarında yaşanan bu türlü rezaletleri sık sık görüyoruz. Bu sapkınlık sadece müslümanlar arasında olan bir şey değil. Hıristiyan din adamlarının da aynı biçimde erkek çocuklara tecavüz ettiğine ilişkin haberler sık sık basına yansıyor.

     Yani, din eğitimi vermek kılıfı altında bir derin sapkınlık 21. yüzyıl’da bile yaşıyor.

     Peki böyle sapıklıklar laik ortamlarda karşımıza çıkıyor mu?

     Hayır!

     Öyleyse, laiklik, ahlaklı olmaktır.

     Eski Türkiye laik bir Türkiye olduğundan şu yeni Türkiye’den daha ahlaklıydı.

     ……………………………………………

     Aydınlık Gazetesi - 06.09.2018, Perşembe