01.04.1995 / Hayati Asılyazıcı - İstanbul’dan Elena Obraztsova Geçti

     İstanbul’dan kimi sanatçılar gelip geçiyor, tanınmaları ya da tanınmamaları önemli olmayabiliyor. Çoğu kez bu tür sanatçılar izleyicilerini bulurlar. Doğaldır, afişe çıkan sanatçıların ilgi odağı olmaları. Ne ki, müzik izleyicileri, zaman zaman gerçek sanatçıları izlemekte bir dizi yanlışa düşerler. Ülkemizde ünü bilinmeyenlerle, bilinenler arasında çelişkiye düştükleri olur. Müzik izleyicisinin belli bir çizimi vardır. Dikkatli izleyiciler, sözgelimi ülkemizde yeterince adını duymadığı sanatçıları da konserlerinde bulur izlerler.

     İşte, bunlardan biriydi Elena Obraztsova. Genç sanatçıyken, ülkesi Sovyetler Birliği’nde çabuk üne ulaşmıştı. “Paris Operası”, New York’ta “Metropolitan”, “San Francisco Operası”, dış ülkelerdeki ilk başarılarıydı. “Il Travatore”de “Azucena” rolüyle özdeşleşmişti. Sutherland ve Pavarotti’yle birlikte oynamıştı. Moskova ve Leningrad’daki gösterimlerde sahneye çıktığı zaman biletler satışa çıktığı gün bitiyordu. Ne ki, dünya kamuoyunun benimsemesi ve yüceltmesi için anılan operalarda ya da La Scala’da, ses ve müzik zenginliğini yansıtıyordu. “Aida”da “Amneris”, Massenet’nin “Werther”inde “Charlotte” ile görkemli yankılar uyandırdı. Rol arkadaşları Alfred Krauss, “Cavalleria Rusticana”da Domingo ile; “Aida”da Domingo, Ricciarelli ve Abbado ile; “9. Senfoni”de Maazel’le, “Luisa Miller”de Levine’le, “Anna Bolena”da Muti, “Nabucco”da Santi, “Aida” ve “Suor Angelica”da Karajan’la çalıştı. Ayrıca Carreras, Capuccilli, Scotto, Price’ı saymak gerek. Daha birçok yapıtları seslendirdi. Dünyanın büyük opera ve konser salonlarında başarılı oldu. Ünlü operaların plak kayıtları, O’nu kitlelere tanıttı.

     Çok güzel bir program sundu. “Cemal Reşid Ret Konser Salonu”nda, sunduğu program özgeçmişinden aldığımız yukarıdaki notları doğruluyordu. Çaykovski’yi, Rahmaninof’u Slav üslubuyla olağanüstü güzellikte seslendirdi. Mascagni, Puccini, Cilea ve bislerde Batı ve Dünya operalarında sağladığı ününü yansıtıyordu. Operalarda alışılagelen trajik sonun ya da duyarlı, lirik aryaların seslendirilişinde bu denli başarılı olabileceğini, soprano Elena Obraztsova’yı dinlediğimizde daha iyi anladık.

     Soprano Obraztsova’ya Vazha Chachava (Vaşa Çaçava) başarıyla eşlik etti. Çok düzeyli yorumla seslendirilişi olağanüstü güzel olan bir şan resitaliydi.

     ——————————————————

     Aylık olarak yayınlanan “Orkestra Dergisi”nin 34. Yıl, 256. Sayı ile Nisan 1995 tarihinde basılan sayısının 34-35. sayfalarından alınmıştır.