01.12.2018 / Zafer Yümlü - Ne İşimize Yarayacak?


     
Anlatacağım olay birkaç gün önce İzmir’de, “İZBAN”da yaşandı.


 

     İyi giyimli iki bayan, yan tarafımda sohbet ediyorlardı. İstemeden kulak misafiri oldum. Biraz havadan, sudan, işlerden konuştular. Sanırım emlak sektörü ile uğraşıyorlardı. Tam trenden inmeye hazırlanırken biri, diğerine şöyle dedi:


 

     - “Ay kııız geçende ne gördüm biliyor musun?”


 

     - “Ne gördün?”


 

     - “Mavişehir’e gittim iş için. Bir baktım koca bir inşaat alanı. Opera binası yapılacakmış. Opera, bizim ne işimize yarayacak ki?”


 

     Gülüşüp indiler trenden.


 

     * * *


 

     Kendince haklıydı belki de soruyu soran. Opera, bizim ne işimize yarayacaktı ki? Ekmek vermez, su vermez.


 

     Dönüp dolaşıp iğne ve çuvaldız meselesine geldik yine. Tiyatro, opera, senfoni, sinema neden var? Ne işe yarar bu kurumlar? Bizden midir, yoksa dayatma mıdırlar?


 

     Bütün bu soruların cevabını almak için yapılması gereken çok basit aslında.


 

     Aynaya bakmak.


 

     1938’den beri yöneticiler tarafından bilinçli olarak cahil bırakılan bir toplumun son halidir bu. Toplumu aç ve cahil bırakmak en kolay yönetim biçimidir. Küçük mutluluklarla sevindirilen koyun sürüsüne dönüştürülen halk yargılamaz, istemez, her şeye tamam der. Yurt dışına çıkıpta oradan Türkiye’ye bakanlar gerçekleri çok rahat görebilirler. Avrupa’da insan ve emek değerlidir. Sizin kökeninizi, siyasi görüşünüzü, dininizi kimse sormaz. Vatandaşsanız eşit haklara sahipsinizdir. Ülke için dürüstçe iyi işler yapıyorsanız önünüz hep açılır, saygı görürsünüz. Daha iyi yaşamanız için gerekli şartlar oluşturulmaya çalışılır.


 

     Eğitim, kültür, sanat da bu şartlardan bazılarıdır.


 

     Oy kaygısıyla eğitim sistemi yıllar önce yok edilen, sanatı sadece büyük şehirlerdeki birkaç papyonlu ve inci kolyeli zevata mal eden ülkemizde bugün, bilinçsiz kişileri bol miktarda görmek mümkündür. Operaya, senfoniye, tiyatroya ne gerek var?


 

     Ekonomik kaygılarla savaşan bir toplumun kültürle, sanatla işi olmaz. Çünkü, önceliği ekonomidir. “Bana ne”ciler sarar ortalığı. Bu duruma mahkum edilen toplum, kültür ve sanat kurumlarına destek te olmaz. Bu kurumların içi boşaltılır. Kültür ve sanatla para kazanan emekçiler de aç kalır. Sanattan uzaklaşan halk, düşünmeyi ve yargılamayı unutur. Eğitimsizlik, tavan yapar. Ülke, sevgisiz, hoşgörüsüz bir hal alır ve gelecek, karanlığa gömülür.


 

     Kısacası bir girdaptır bu. Dipsiz bir kuyu.


 

     Tercih sizin elinizde şimdi. Düşünün bakalım artık. Dipsiz bir kuyuya düşmek mi, yoksa gökyüzüne çıkmak mı?


 

     Seçim sizin!



     İzmir - 01.12.2018, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5783122
Online Ziyaretçi Sayısı:21
Bugünlük Ziyaret :534

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.