30.11.2018 / Tunca Arslan - Saksıdaki Domatesler de Ağlatır

     Çağan Irmak, 2001 yapımı “Bana Şans Dile”den başlayarak genellikle aile içi ilişkilere bakan ve arka planda Türkiye’nin toplumsal-kültürel sıkıntılarını, değişimi, yabancılaşmayı işleyen filmleriyle tanınıyor. “Mustafa Hakkında Her Şey” (2003), “Babam ve Oğlum” (2005), “Issız Adam” (2008), “Dedemin İnsanları” (2011) gibi belli başlı çalışmalarıyla (toplam 14 filmi var), eşler-sevgililer arası ilişkileri, küçük yöreden kente geçişin aile bireylerine yansımalarını, ne hale geldiğimizi, çoğu zaman seyircinin gözpınarlarını harekete geçirerek aktarmayı seven bir yönetmen Irmak. “Yeşilçam anlatısı”nın temel özelliklerine bağlı kalarak günümüzün her yaştan seyircisini etkilemeyi, sarsmayı başardığı da malum.

     “Yeşilçam anlatısı” demişken; bunun Çağan Irmak öykülerinin genel hatları açısından söz konusu olduğunu, her filmde mutlaka bir “çatışmaya” yer verilmekle birlikte karakterler bakımından klasik iyi-kötü ayrımından uzak durulduğunu önemle belirteyim. Seyretmiş olduğum filmlerinden hareketle, Irmak’ın “kötü adam ve kötü kadınları” hiç sevmediğini söyleyebilirim.

     İyimser Bakış Açısı

     Geçen hafta gösterime giren “Bizi Hatırla”, tipik bir Çağan Irmak filmi. Bir saksıya dikilen domates fidelerinin bile seyirciyi hüngür hüngür ağlatabileceği, baba-oğul, dede-torun, anne-kız, kayınpeder-gelin ilişkileri üzerinden modern kent yaşam tarzına eleştiriler yönelten, gayet yumuşak anlatımlı bir film “Bizi Hatırla” ve Irmak’ın iyimser bakış açısı baştan sona kendini belli ediyor. Kağıt üzerindeki haliyle belki “çok büyük” bir öykü yok karşımızda ama salondan çıkan seyircinin “ağır bir öykü” taşıdığı duygusundan kurtulamadığı da bir gerçek.

     Foça’daki küçük terzi dükkanı ve komşularıyla kendi halinde yaşayıp giden Eşref Bey (Altan Erkekli), rahatsızlık geçirir ve kendisine sevgiyi saygıyı ihmal etmemekle birlikte pek zaman ayırmayan oğlunun yanına, İstanbul’a gelir. Büyük bir televizyon şirketinin dizi yapım sorumlusu, kariyerinde daha da yükselmenin eşiğinde, önemli bir toplantı için Los Angeles’a gitmek zorunda olan oğlu Kaan (Tolga Tekin), işi ve evindeki küçük sorunların üstesinden tatlı sert yöntemlerle gelmeye çalışırken babasının ameliyatıyla da ilgilenmek zorunda kalacaktır.

     Oyunculuk Başarısı

     Eşref Bey’in Foça’daki yakın dostu ve küllenmiş sevdası Leman Hanım (Sumru Yavrucuk), torunları, gelini ve evin hizmetçisiyle duygusal alışverişi üzerinden sıcak bir öykü anlatan “Bizi Hatırla”, salonlarda hatırı sayılır bir hareketlenme yaratmamış olsa da öncelikle başarılı oyuncu kadrosuyla dikkat çeken, kalplere, hatta “protoplazmaya” seslenen bir film. Senaryo, epeyce havada kalan, geçmişe dair bir üvey baba tacizi gibi bazı aksaklıklar içerse de klasik formüller üzerinden rahatça akıp gidiyor ve Altan Erkekli, Sumru Yavrucuk, Tolga Tekin, Özge Özberk, Binnur Kaya ve sürpriz bir misafir oyuncunun da sayesinde fazla zorlanmadan ayakta kalıyor. Rolüne bir eldiven gibi uyan, ortaokul öğrencisi kız torunu canlandıran genç oyuncu Su Burcu Yazgı Coşkun da deneyimli sanatçılar arasında gayet hoş biçimde parıldamakta.

     Öte yandan, “Bizi Hatırla”nın eleştirmenlerden uzak tutularak basın gösterimi yapılmadan vizyona sokulmasının ardındaki mantığı anlamak güç. Bir Çağan Irmak filmi için ilk haftadaki 80 bin seyircinin beklentilerin altında olduğu, dolayısıyla yanlış strateji izlendiği görülüyor. Yapımcı şirket “Avşar Film”, daha önce de olduğu gibi filmin “sonradan açılmasını” bekliyor gibi sanki... Söz açılmışken, “Avşar Film”in internet sitesinde filmle(rle) ilgili hiçbir doyurucu bilgi edinilemediğini ve biraz daha özen beklediğimizi de ekleyeyim.

     Aydınlık Gazetesi - 30.11.2018, Cuma