15.11.2018 / Tanju Cılızoğlu - ‘Mortacılar ve ‘Godot’yu Beklerken’i Beklerken

Godot'yu Beklerken


     Doğumdan ölüme yaşamak hep bir umuda tutunarak beklemektir. Ünlü tiyatro yazarı Samuel Beckett yaşamanın umut eksenli bu bekleyişini “Godo” oyunuyla tiyatroya aktarmış ve vardığı sonuç ise “Godo’nun hiçbir zaman gelmeyeceği, gelirse de insanoğlunun sürekli yeni ‘Godo’ları beklemeye başlayacağıdır.”


 

     Dave Hanson Amerikalı bir tiyatro oyuncusu ve yazarı. Beckett’in “Godo’yu Beklerken” tiyatro oyununda yedek iki tiyatro oyuncusunun sahne arkasındaki beklentilerini iki perdelik oyun yapmış. Türk tiyatrosunun tanzimat günlerine giderseniz, İstanbul’da direkler arası denilen Şehzadebaşında kurulu tiyatrolarda “Mortacı”lara varırsınız. Mortacılar Amerikalı yazarın oyununda işlediği konunun tıpatıp aynısı. Şehzadebaşı tiyatrolarının her birinde “Godo’yu Beklerken”de olduğu gibi oyundaki bütün oyuncuların rollerini ezberleyerek tiyatronun fuayesinde beklerler. Ola ki bir oyuncu hastalanır, içer sızar, oyuna geç kalır ya da patron oyuncuyu kovar, o zaman bekleyen mortacı devreye girecek ve sahneye çıkacaktır. Oyun yazarlığının henüz başında olan Dave Hanson bizim tiyatro tarihimizin içindeki “Mortacılık” olayını Beckett’in “Godo” oyununa eksen yaparak yeni bir oyun yazmış. Tabii bu bir rastlantı, asla bilinçli bir aktarım değil.


 

     Üçüncü Oyuncuyu Oyuna Katamamış


 

     “Antalya Devlet Tiyatrosu”nun 2018- 2019 tiyatro dönemi için seçtiği oyunun kadrosu üç kişi. Sedat Mayadağ, Gökhan Tüzün ve Göksu Ulukurt. İki perdelik oyunu Sedat Mayadağ ve Gökhan Tüzün sürüklüyor. Hanson üçüncü oyuncuyu oyuna fazla katamamış. Oysa üçüncü oyuncuyu oyuna katabilse oyun çok daha ivme kazanacak ve derinleşecek. İki oyuncunun sabırla sahne almak için olan beklentilerine bir dış göz, bir destek sağlanacaktı. Buradan bakınca oyun teknik bir noksanlık üzerinde patinaj yapıyor. Oyun yazarı metni kurgularken üçüncü oyuncuyu oyunla fazla değil, hiç bütünleştirememiş. Her iki sahnede de oyun akışına yama yaparcasına eklemiş. Oysa usta bir yazar sahne üstüne çıkardığı her oyuncuyu oyuna eklemeli ve bütünleştirmelidir. Buna şu nedenle değiniyorum. Sedat Mayadağ ve Gökhan Tüzün oyunu başarı ile sürüklüyorlar. Oyunun üçüncü kişisi Gökçesu Ulukurt metni kendisine olanak tanımaması nedeniyle bu ikilinin aşamasında “Ben de varım” diyemiyor.


 

     İkinci Sınıf İl Anlayışına Üzüldüm


 

     Yönetmen İlhan Yazar’da Hanson’un bu eksikliğini tamamlamak için adım atmamış. Usta yönetmenler ara ara buna yeltenirler. Ya çok başarılı olurlar ya da oyunu yok ederler. Tabi bir de oyun yazarının yönetmene bu konuda yardımcı, uyumlu olmaması sorunu var.


 

     “Antalya Devlet Tiyatrosu”nun 2018-2019 sezonu için hazırladığı bu oyunda dekor oyuna katkı eklerken ışık için aynı yargıya varmak mümkün değil. Üstün performanslı iki oyuncunun başarısını ışık bence biraz karanlıkta bırakmış. Ne var ki Sedat Mayadağ ve Gökhan Tüzün ikilisi oyunculukta zirveye yürüyen iki genç. Onların oynayacakları her oyunu özellikle izlemek isteyerek oyun sonu alkışı hak ettikleri için kendilerini alkışladım. Ve devlet tiyatrolarının bir kent için ne denli gerekli olduğunu da düşünürken, devletin diğer illerimize üvey evlat muamelesi yapması, ikinci sınıf il anlayışı sürdürmesine de üzüldüm.



     Aydınlık Gazetesi - 15.11.2018, Perşembe




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5758364
Online Ziyaretçi Sayısı:10
Bugünlük Ziyaret :1253

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.