Kanat Atkaya - Dudağı Büzüseşice Vuvuzelacılar!
Dünya üzerindeki farklı milletlerin, farklı kültürlerin ortak bir düşüncede buluşması nadir bir durumdur.
Fakat bu kez her millet kendi dilince, meşrebince basıyor küfrü vuvuzela denen illete.
“Dünya Kupası”nın resmi öttürgeçi, “Boruzilla” namıyla anmak istediğim nefesli aygıt yerkürenin asabını toplu halde bozdu.
Çin’den Kolombiya’ya, Britanya’dan Malezya’ya herkesin kulaklarında bir uğultu.
Bunun böyle olacağı belliydi, yaklaşan tehlikeye ben de dahil olmak üzere pek çok insan önceden dikkat çekti ama başlama vuruşu yapıldı, deli dana efekti yerküreye yayıldı.
Şu anda gözümde en medeni kent Köln’dür. Vuvuzela çalmayı yasak etmiş.
Normalde koca şehir boru öttürmeyi yasaklamakla uğraşır mı?
Boruzilla adamın ayarıyla böyle oynuyor işte. Koca Köln kalkıp boru yasakçısı durumuna düşüyor.
Gel gör bizi futbol aşkı ne hallere düşürdü.
Ah vuvuzela, ah Güney Afrika!
Kaderin bir cilvesi olarak bir başka stadyumda, “Ali Sami Yen”de bugün 20 bin kitapseverin buluşup okuma eylemi yapacaklarını öğrendim.
“Düşün Taşın Derneği”nin bir organizasyonuymuş.
Kitap bağışlamak isteyenler bağışlayacak, “Yok ben okuyucuyum” diyene bir adet kitap hediye edilecekmiş.
O tribünlerde yıllar önce maçta üstüne oturalım diye verilen “Pazar” dergileriyle başlamış okuma maceram vardır.
Cebimde pek çok kıymetli yazarı maça taşımışımdır.
“Ali Sami Yen”de okuma eylemi yapılması biraz da bu yüzden hoşuma gitmiş olabilir.
Vuvuzelaya inat...
Not: Bahsetmezsem olmaz. NBA maçlarını anlatan cin gibi, pırıl pırıl bir kardeşim var: İsmail Şenol. Bu vuvuzela denen mereti bir tek o savunuyor. Hatta “Ben çalabiliyorum, çok güzel enstrüman” iddiası var. “NBA”de sezon sonu, yıprandı tabii. “Lakers-Celtics Final Serisi” bitsin, hala vuvuzelayı savunuyorsa müdürü Fuat’la konuşup çocuğu tatile yollatacağım. İsmail, sayıyla kendine gel canım kardeşim! Tavır güzel ama enstrüman yanlış...
Kanat Atkaya / Hürriyet Gazetesi – 13.06.2010, Pazar