03.11.2019 / Ahmet Tan - Bugün 3 Kasım..


     Evet, başımıza gelişinin yıldönümü. (18. yıla giriyoruz!)


 

     “Başa gelen çekilir!” az buz laf değil!


 

     Bin odalı Saray’da, “Mülkiye Marşı”nın çalınması da az buz bir hadise değil.


 

     Cumhuriyet kabul törenine, (ne tür nasıl kabul ise artık) Cumhuriyet’ten kimse kabul edilmedi. İyi de edildi.


 

     Ama içeriye Reyiz’in günahı kadar sevmediği “Mülkiye”den birileri sızmış ki orkestraya “Mülkiye Marşı” çaldırdı:


 

     “Başka bir aşk istemez.

     Aşkınla çarpar kalbimiz.

     Ey vatan gözyaşların dinsin

     Yetiştik çünkü biz!

     Gül ki sen neş’enle gülsün ay güneş toprak deniz.

     Ey vatan gözyaşların dinsin yetiştik çünkü biz!”


 

     Aslında “Mülkiye Marşı”, lafzı ve ruhu ile ve gözlerini sile, tam Reyiz’e göredir.


 

     Ama artık çok geç.


 

     Anası ağlayan vatanın gözyaşlarını Reyiz bile silemez.


 

     Önümüzdeki 4 Aralık’ta 160. kuruluş yılını kutlayacak olan “fakültemiz”, bu iktidarın fıtratına çok aykırıydı. Bu da dünya alemin malumu:


 

     “Devlete yöneticiler, hukuk adamları, siyasiler ve anayasaları oluşturan kadrolar yetiştiren Mülkiye bir fakülteden daha fazlası. Adeta Türk devletinin kendisi idi.. Ancak, AKP bu bağı 2004’ten itibaren kopardı. Kendi adamlarıyla bürokrasiye egemen oldu.” (25.07.2019 New York Times)


 

     “Mülkiye” husumeti bu kadar malum iken, “Saray”da marşının çalınması işin içinde bir iş akla getiriyor.


 

     Peki, ama o iş ne?


 

     ……………………………



     Cumhuriyet Gazetesi - 03.11.2019, Pazar




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:6214759
Online Ziyaretçi Sayısı:3
Bugünlük Ziyaret :41

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.