Bekir Coşkun - Vuvuzela, Zurnanın Uzunudur...

     Vuvuzela; durmadan konuşan futbol  yorumcularını susturmuş değerli ve aziz bir alettir aslında...

     Asgari 135 desibel diyorlar...

     Bu yüzden, yorumcular vuvuzelaya kızdılar...

     Ben ilk kez sesi çıkmayan futbol yorumcuları gördüm televizyonda... Surat asmış
 bekliyorlardı, vuvuzela sussun ki kendileri başlasın...

     Şu vuvuzela bana yabancı gelmedi; bence zurnanın uzunu...

     Çalmak için öyle yetenek metenek de istemiyor, iki dudak ve gürültü çıkartmak içgüdüsü yetiyor...

     Ki bizde o vardır...

     Zılgıt; aslında vuvuzelanın enstrümansız yapılanıdır...

     Koyun “vuvu” yerine “lulu”yu...

     Ses çıkartmak, her zaman ses çıkartmamaktan iyidir...

     Diyelim ki güzel bir söylem, bir sesleniş, bir marş, bir şarkı, bir şiir de ses çıkartmaktır...

     Ben Ortadoğu erkeğinin düğünlerde tabanca patlatmasını, tüm bunları bilmemesine
 bağlarım...

     Bilse; şiir patlatacak...

     Ama şiir bilmiyor...

     O zaman tabanca patlatıyordur...

     Ve yeryüzünde oturup da tabanca dinleyen tek toplumlar, bu topraklarda yaşarlar...

     Bence vuvuzela bize göre bir alet...

     Diyelim ki siyasette...

     Düşünebiliyor musunuz; Meclis’te Kamer Genç’in bir kırmızı vuvuzelası olduğunu...

     Ya da ekonomide...

     İflas eden 89 bin esnaf...

     Evine haciz gelmiş 1.2 milyon insan...

     5 milyon 322 bin işsiz...

     2 milyon aç...

     Yoksulluk sınırının altındaki 7 milyon 172 bin aile...

     Kısacası aydınlık yolu kararmış, bunalımdan bunalıma sürüklenen mutsuz 72 milyon...

     Hep birlikte vuvuzela öttürseler ya...

     Ses çıkartmak, ses çıkartmamaktan iyidir...

     Haber Türk Gazetesi – 18.06.2010, Cuma