10.01.2019 / Rahmi Turan - Akıllanmadık mı?
…………………………………
Müzik Sever misiniz?
“Kim sevmez ki?” diyeceksiniz.
Günümüzde etrafı bir takım sesli-sözlü gürültüler sardı, her türlü tıngırtıya müzik adı verildi.
Ben o şamata ve patırtıdan değil, ruhlara hitap eden Türk musikisinden bahsediyorum.
Müzik, duygu ve düşünceleri uyumlu bir sesle anlatma sanatıdır. Ruh halinin sese dönüşmüş şekline müzik diyoruz.
Bir ülkenin gelişip çağdaş uygarlığı yakalayabilmesi için, ülkeye önce müzik kültürünün yerleşmesi gerekiyor.
Bugünkü Türk müziğinin tarihi 14’üncü yüzyıla kadar uzanıyor.
Müzik (mouski) eski Yunanca’da “Perilerin konuştuğu dil” anlamına geliyor.
Atatürk “Müziksiz hayat mümkün değildir, çünkü müzik hayatın kendisidir” diyerek müziğin ne kadar derin bir felsefesi olduğunu vurgulamıştır.
Kısacası, müzik duygularımızın dilidir.
Bunları neden anlattım?
* * *
İnternet’te bir “müzik hazinesi” keşfettim.
Bu hazine ile tüm müzikseverlerin mutlu olacağını düşünüyorum.
Türk müziğinin anıt ismi Nevzat Atlığ uzun çalışmalar sonunda binlerce eseri notalarıyla birlikte arşivinde topladı ve bunları kendi sitesinde müzikseverlerin hizmetine açtı:
(www.nevzatatlıg.com) sitesinde, 1950 yılından bu yana Türk musikisinin 70 yıllık bütün eserleri sesli ve notalı olarak sergileniyor. Dileyen dilediği gibi faydalanabilir.
14 Ekim 1925 doğumlu olan Prof. Dr. Nevzat Atlığ geçtiğimiz günlerde, müzik hayatının 20’nci ödülünü aldı.
Türk müziğinin gelecek kuşaklara aktarılmasına ömrünü adayan bir kültür ve sanat adamı olan Prof. Atlığ, müzik dalında “Necip Fazıl'a Saygı Ödülü”ne layık görüldü.
Çok sayıda müzisyenin hocası olan ünlü müzik adamı, aldığı her ödül gibi bu ödülden de çok memnun kaldığını söylüyor.
……………………………………
Sözcü Gazetesi - 10.01.2019, Perşembe