16.06.2018 / Tuncer Çetinkaya - Sanat Sineması ve Türkiye


Kasaba Filmi Afişi     Her şey, ilk üretimleriyle eleştirmenlerin mütevazi ilgisine mazhar olan Nuri Bilge Ceylan’ın uluslararası festivallerden ödüllerle dönmesiyle başladı. Hızlı bir biçimde, sinemada anlamlı bir “renk” olarak nitelendirilen eğilim, yerini “en doğru sinema biçimi, öykü sineması değil, minimal anlatıdır!” tezine bıraktı.


 

     Ana akımın dışında kalan, kimi zaman deneysel bir ifadenin yansıması olarak da okunabilecek “sanat sineması” üzerine yapılan değerlendirmeler, Nuri Bilge Ceylan’ın son filmi “Ahlat Ağacı” ekseninde yeniden gündeme gelmiş görünüyor. Bu yazıda, evrensel örnekleri de ihmal etmeden, olgunun ülkemizdeki gelişimini masaya yatırmak istedik.


 

     Renkten Gerçeğe


 

     “Kasaba” filminin “Altın Portakal”daki ilk gösterimini, anısı önünde saygıyla eğildiğim Fikret Hakan’la birlikte, artık depoya dönüştürülmüş bir cep sahnede izlemiştim. Salonda yalnızca ikimiz bulunuyorduk ve usta oyuncumuz, filmin ardından dertleşme ihtiyacı hissetmiş olacak ki, genç bir sinefille coşkusunu paylaşmak istedi. Görüntülerin sadeliği, doğal oyuncu performansları ve kırsalın dinginliği ruhumuza işlemişti. Bu çabaların artarak devam etmesi, deneysel birikimlerin festivallerde izleyiciyle buluşması ortak temennimizdi. Ne gariptir ki, yaklaşık on yıl içinde durum tersine dönecek ve yeni dönemin eğilimi olarak ortaya çıkan “festival filmleri”, film şenliklerinin başat unsuru olacaktı.


 

     Galiba her şey, ilk üretimleriyle eleştirmenlerin mütevazi ilgisine mazhar olan Nuri Bilge Ceylan’ın uluslararası festivallerden, özellikle de “Cannes”dan ödüllerle dönmesinin ardından başladı. Sonrasında hızlı bir biçimde, sinemada anlamlı bir “renk” olarak nitelendirilen eğilim, yerini “en doğru sinema biçimi, öykü sineması değil, minimal anlatıdır!” tezine bıraktı.


 

     “Yalnız Ülke”nin Sineması


Uzak Filmi Afişi

 

     Doruk noktasına “Uzak” (2012) filmiyle ulaştığını söyleyebileceğimiz yeni eğilim, benzer bir damardan beslenen yönetmenlerin yeni üretimlerinin önünü açtı ve özellikle ulusal festivallerde alınan ödüllerle, sözünü ettiğimiz “tek gerçek” olarak karşımızda belirdi.


 

     Yükselen değerin temel problemlerinin gözden kaçırılmasının da aynı dönemde gerçekleştiği söylenebilir. Sözgelimi “Uzak” filminin ne denli gerçekçi bir Türkiye okuması olduğu, onca övgü ve alkış arasında, belli ve azınlıkta kalan değerlendirmeler dışında görmezden gelindi. Halkaya eklenen yeni yönetmenlerle birlikte, karşımızda, ülkeyi taşra ve kent ikilemi merkezinde ele alma çabasında olan pek çok film vardı artık. Ceylan’ın, “Cannes”daki ödül töreninde vurguladığı “güzel ve yalnız ülke” söyleminin, Türkiye’deki “sanat sineması”nın mottosu haline geldiğini de vurgulamadan geçmeyelim. Güzel olmasına güzel, ama bu sinema onun yalnızlığına dair neler söylüyor dersiniz?


 

     “Macera”nın Anımsattıkları


 

     Michelangelo Antonioni’nin “Macera”(1960) en çok “Cannes”daki gösterimin ardından karşılaştığı protestolarla anımsanır. Yeni bir dönemin kapı eşiğinde, eleştirmen ve sinema adamlarının “zamanın ruhundan” ne kadar uzak olduklarını anımsatan bu örnek, İtalyan yönetmenin devamında çektiği üç filmle birlikte iyice ortaya çıkar. Orta/üst sınıfların yaşadığı ahlaki çöküş ve görece refah Batı toplumunun içinde bulunduğu çıkmaz, sinemaya bir dizi başyapıt armağan etmiştir kuşkusuz.


 

     Antonioni, minimalist anlatımıyla yalnızca içerik bakımından değil, estetik anlamda da bir dizi yeniliğe imza atarken, bizde kendisini referans kabul eden yönetmenlerin temeldeki sıkıntısı, nasıl anlatacakları konusunda hemfikir olsalar da, neyi anlatacaklarını tam olarak kavrayamamalarıdır. Benzer şeyler “Ozu Sineması”nın, “2. Dünya Savaşı” sonrasında değerlerini yitirmeye yüz tutan Japon toplumuna ayna tuttuğu filmleri için de söylenebilirken, durumun Türkiye’ye uyarlanmasında sorunlar vardır. 2000’lerle birlikte tarihinin en büyük altüst oluşlarından birkaçını yaşayan “güzel ve yalnız ülke”, bizim “sanat sinemacıları”nın üretimlerine “kişisel bunalım hikayeleri” dışında nasıl yansımıştır?


 

     Devam edeceğiz…



     Aydınlık Gazetesi - 16.06.2018, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5788672
Online Ziyaretçi Sayısı:27
Bugünlük Ziyaret :698

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.