02.04.2020 / Efsane Müzisyen Sonsuzluğa Yürüdü

Penderecki, Krzysztof


     Çağımızın en büyük müzik insanları arasında gösterilen, kendi nesli içinde en fazla ödüle sahip olan Polonyalı besteci, orkestra şefi Krzysztof Penderecki, 86 yaşında hayata veda etti.


 

     Görkemli eserleriyle müzik dünyasına damga vuran, günümüzün en büyük müzik insanlarından biri kabul edilen Polonyalı besteci Krzysztof Penderecki, Polonya’nın Krakow kentinde hayatını kaybetti. Sosyopolitik göndermeler içeren besteler ortaya koyan Penderecki, Auschwitz’teki Nazi kampı, Hiroşima’ya atılan atom bombası gibi faciaların anısına birçok eser bestelemişti. Müzik dışında Penderecki’nin en büyük tutkusu ağaçlardı. Müzik dışındaki tüm zamanını ağaçlara adayan Penderecki’nin Krakow yakınlarındaki 30 hektar genişliğindeki arboretumunda topladığı bitki türlerinin sayısı bin 500’ü aşmıştı.


 

     Başladığı Yere Öğretmen Oldu


 

     Penderecki, 23 Kasım 1933’te Polonya’nın Debica kentinde doğdu. Çok küçük yaşlarda keman ve piyano dersleri almaya başladı ve 18 yaşında Krakow’daki konservatuvara girdi. 1954’ten itibaren “Krakow Müzik Akademisi”nde Artur Malewski ve Stanislav Wiecchowicz ile bestecilik çalıştı ve 1958’de bu kuruma öğretmen olarak atandı.


 

     Bir yıl sonra, “2. Varşova Genç Besteciler Yarışması”nda verilen üç ödülü de kazandı. 42 yaylı için yazdığı “Anaklasis”in 1960 yılında “Donaueschingen Festivali”nde ilk seslendirilişiyle uluslararası avangarda dahil oldu. “Aziz Luka Pasionu”nun 1966’da “Münster Katedrali”nde yapılan prömiyeri ise Polonyalı besteciye daha geniş çaplı bir ün getirdi.


 

     Penderecki 1966 ila 1968 yıllarında Essen’deki “Halk Müziği Üniversitesi”nde ders verdi. Aldous Huxley’nin bir kitabından uyarlanmış ilk operası “Loudon’un Şeytanları” ilk kez 1969’da “Hamburg Devlet Operası”nda sahnelendi. 1972’de Penderecki Krakow’daki “Devlet Müzik Akademisi”ne rektör atandı ve 1973’ten 78’e kadar ABD’deki “Yale Üniversitesi”nde de ders verdi. Hem kendi bestelerini hem de başka eserleri yöneten Penderecki şef olarak da uluslararası ün kazandı.


 

     Hiroşima’ya Ağıt


 

     Penderecki eserlerinden bazılarını 20. yüzyılda yaşanan faciaların anısına bestelemiştir. 1960 tarihli “52 yaylı için Ağıt”, Hiroşima’ya atılan atom bombasının kurbanlarına adanmıştır ve “Diriliş” başlıklı piyano konçertosu 11 Eylül 2001’deki terör saldırılarına tepki olarak yazılmıştır. Penderecki’nin müziğinde içerikteki çağrışımlar sadece soyut kavramlar düzeyinde kalmayıp çalgıların tonal renklendirmesi ve dramatik seslerle dinleyiciler için duygusal açıdan da anlaşılırlığa kavuşur.


 

     1980’de Lech Walesa’ya adadığı “Lacrimosa” ile başladığı “Polonya Requiem”inde de yoğun politik-sosyal göndermeler mevcuttur. Besteci eserin diğer bölümlerini “Auschwitz”in ve “1944 Varşova Ayaklanması”nın Polonyalı kurbanlarına adamıştır. 2005’te eklediği yeni bölüm “Ciaccona” ise Polonyalı Papa 2. Johannes Paul’un anısına yazılmıştır.


 

     Türkiye’den Yaşam Boyu Başarı Ödülü


 

     Anne-Sophie Mutter (2. Keman Konçertosu “Metamorfoz”, vd.), Mstislav Rostropovitsch (Viyolonsel Konçertosu No. 2) ve Boris Pergamenschikow (Konçerto Grosso) gibi seçkin solistlerle işbirliğinin sonucunda farklı türlerden çeşitli eserler veren Penderecki’nin ilgisi daha ziyade büyük ölçekli müzikal formlara, özellikle de senfoniye yoğunlaşır.


 

     Bestecinin 1997’de prömiyeri yapılan “7. Senfonisi Kudüs’ün Yedi Kapısı” beş şancı solist, anlatıcı, üç koro ve büyük orkestra gerektirir. “Faniliğin Şarkıları” başlıklı solistler, koro ve büyük orkestra için yazılmış “8. Senfonisi”nde ağaçlar ve ormanlar hakkındaki Alman romantik şiirlerini kullanmıştır. Eser “Lüksemburg Filarmoni Orkestrası”nın 2005’teki büyük açılışı için sipariş edilmiştir.


 

     Penderecki kendi nesli içerisinde en çok ödül kazanmış müzisyenlerden biridir. Besteci, Türkiye’de de “İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) Müzik Festivali”nin “2013 Yaşam Boyu Başarı Ödülü”nü almıştı.


 

     Penderecki sanatı için şöyle demişti: “Yeni sesler aramak ve keşfetmekle onlarca yıl geçirdim. Bir yandan da geçmiş çağların formlarını, stillerini ve armonilerini inceledim. Her iki ilkeye de bağlılığımı sürdürüyorum. Mevcut yaratıcı faaliyetim bir sentez.”



     Aydınlık Gazetesi - 02.04.2020, Perşembe




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5785610
Online Ziyaretçi Sayısı:15
Bugünlük Ziyaret :979

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.