25.10.2019 / Özdemir İnce - Pistanbul (3)


     ……………………


 

     T.C. devleti kültür politikasını değiştirmedikçe, kültürün önemini kavramadıkça, “Milli Eğitim” ve “Kültür” bakanlıkları yeniden örgütlenip çağdaşlaşmadıkça, İstanbul’un kaymağını yiyen “sermaye” kültüre olan borcunu ödemedikçe önümüzdeki on yıl içinde İstanbul’un ve Türkiye’nin kültür yaşamında bir iyileşme olmayacaktır. Ne “İstanbul Festivali” içinde düzenlenen müzik ve sinema etkinlikleri ne de Pavarotti’nin ya da bir popüler şarkıcının konser vermesi bu gerçeği değiştirebilir. Parayı bastırdığınız zaman Pavarotti de Mavarotti de gelir, yalnızca Türkiye’ye değil Budalaistan’a da gelir. Pavarotti’yi davet eden sermaye, Nobel armağanı kazanmış olan bir fizikçiyi davet edip ağırladığı zaman, Michael Jackson’ı dinlemek için stadyuma koşan genç kitle, gerçek bir şairi dinlemek için stadyumu doldurduğu zaman İstanbul’un uluslararası ilişkilerinde bir sıçrama yapması mümkün olacaktır. Şu gerçeği anlamalıyız: Pavarotti’nin Roma’da, Paris’te ya da Oslo’da konser vermesiyle İstanbul’da konser vermesi aynı şey değildir. İstanbul konseri bir öykünmedir, İstanbul’da Pavarotti’yi dinlemek ise “gibileşme”dir. Yaşar Kemal’in yapıtlarının 3 bin basıldığı, Melih Cevdet Anday’ın şiirlerinin, 2 bin ya da 3 bin satıldığı bir ülkede Pavarotti dinlemeye koşmak, “Bolşoy Balesi”nin biletini karaborsadan satın almak inandırıcılıktan uzak bir özentidir. Ve özentinin globalleşen bir dünyada kesinlikle yeri yoktur, tıpkı 1993 İstanbulu’nun bir yerinin olmaması gibi. (Ekim 1993)


 

     ………………………



     Cumhuriyet Gazetesi - 25.10.2019, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5764569
Online Ziyaretçi Sayısı:14
Bugünlük Ziyaret :186

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.