25.11.2019 / Örsan Kunter Öymen - Osmanlı’nın Cehaleti
………………………………
Osmanlı’da Platon, Aristoteles, Augustinus, Aquinas, İbn Sina, İbn Rüşd, Farabi, Descartes, Leibniz, Spinoza, Bacon, Hobbes, Locke, Hume, Kant, Hegel, Marx, Nietzsche çapında filozof yetişmiş midir? Hayır! Osmanlı’dan Kopernik, Kepler, Galilei, Newton çapında bilim insanı çıkmış mıdır? Hayır! Osmanlı’da Leonardo da Vinci, Rafaello, Boticelli, Michelangelo çapında ressam ve heykeltıraş, Bach, Mozart, Beethoven çapında müzisyen çıkmış mıdır? Hayır! Osmanlı’da 1923’ten önce, monarşinin, teokrasinin ve feodalizmin yıkılma sürecini başlatan “1776 Amerikan Devrimi” ve “1789 Fransız Devrimi” çapında bir devrim gerçekleşmiş midir? Hayır! Osmanlı, mimarlık ve edebiyat alanındaki bazı başarılarının dışında, uygarlık tarihine katkı yapacak devrimci ve özgün bir başarıya imza atmış mıdır? Hayır!
Pekiyi, buna rağmen “Türkiye Cumhuriyeti”ni yönetenler ve bazı sözde tarihçiler Neo-Osmanlıcı bir zihniyetle nasıl oluyor da Osmanlı’yı yüceltip Atatürk’ü ve O’nun devrimlerini küçümsemek gibi bir yol çizmektedirler? Atatürk’ten nefret ediyorlar da ondan!
Gerçek şudur ki, Türkiye’nin geri kalmışlığının en büyük nedeni, Osmanlı’nın geri kalmışlığıdır. Osmanlı’da kaybedilen yaklaşık 700 yılı, 100 yılda telafi etmek olanaksızdır.
Cumhuriyet Gazetesi - 25.11.2019, Pazartesi