19.06.2020 / Tunca Arslan - Sinema Tarihimize Zengin Bir Katkı


     Türk sinemasının, bir elin parmaklarını geçmeyecek kadar az sayıdaki sinema tarihçisine çok şey borçlu olduğu bir gerçek. Akademi dışı ve devletten hiçbir destek almayan bir avuç insan, yıllardır tamamen kendi olanaklarıyla, başlangıcından itibaren sinemamızın kaydını tutuyor, belge topluyor, yayımlıyor ve koskoca bir tarihin kaybolup gitmesini önlüyor.


 

     Bu alanın önde gelen isimlerinden Agah Özgüç bundan beş yıl önce “Aydınlık”ta yayımlanan söyleşisinde, “Siz ‘Türk sinemasının kaydını tutan adam’ olarak tanınıyorsunuz. Sinema tarihimizde arşivcilik, koleksiyonculuk yapan insanların sayısı çok az… Öte yandan devlet de işin bu boyutuyla hemen hemen hiç ilgilenmiyor. Devletin organize ettiği bir sinema müzemiz bile yok. Ne düşünüyorsunuz bu konuda?” sorusuna şu yanıtı vermişti:


 

     “20 bine yakın fotoğraf var bende. 1914’te ilk çekilen filmlerden ‘Mürebbiye’ filminin fotoğrafı var mesela. Çok önemli. Bunu ben saklamamış olsaydım nereden bulacaktık? Esasında bu işi devletin yapması lazım. Şu anda 100 yılda 6 bin küsur film çekildiyse 2 bin film kayıp. Bunlar kayıp, saklanmamış, nerede olduğu belli değil. Devletin ulusal bir müze kurması lazım. Bunu kim yaptı, kendi imkanlarıyla Türker İnanoğlu yaptı yine. Halbuki bunu devletin yapması lazım, ulusal bir sinema müzesi olması gerekir. Türkiye’de hala böyle bir şey yok.”


 

     Yılların İzinde…


 

     “Ansiklopedik Türk Filmleri Sözlüğü”nden “Yapımcılar, Filmler ve Afişler”e, “Türk Sinemasında İstanbul”dan “Türk Sinemasının Kadınları”na, iki ciltlik “Türk Sineması’nın Marjinalleri ve Orjinalleri”nden “Türk Sineması’nda Yeşilçam Aşkları”na açılan yelpazedeki özgün çalışmalarıyla sinema kitaplığımıza çok değerli katkılarda bulunan usta sinema tarihçisi ve arşivci Özgüç, şimdi de “Horizon Yayınları”ndan çıkan “Yılların İzinde Türk Sineması” başlıklı kitabıyla okurlara sesleniyor.


 

     Özgüç’ün kendi arşivine ait fotoğraf ve afişlerle göz alıcı bir görsel zenginlik de barındıran kitap ortalama 10-15 yıllık zaman dilimleriyle sinema tarihimizin belli başlı olaylarının ayrıntılı dökümünü gerçekleştiriyor, bir anlamda yaklaşık 105 yıllık tarihi yeniliyor, yeni eklemeler yapıyor.


 

     Türk sinemasının doğum tarihine ilişkin tartışmalara dair, Burçak Evren’in “Belge yoksa tarih de yok” sözünü bir kez daha yankılandıran kitapta, araştırmacı-sinema yazarı Saadet Özen ve Barış Saydam’ın sayesinde ulaşılan yeni bir belgeye de özel önem veriliyor. Sedat Simavi’nin “Casus” (L’espion) filmine dair Fransızca-Osmanlıca 16 sayfalık bir belge bu ve Özgüç şöyle diyor: “Elbette asıl gerçek belge filmin ta kendisidir. Ama nerede?”


 

     “Yeşilçam”ın Nabzını Tutmak


 

     1920’li yılların başlarında çekilen ve “Osmanlı’nın son filmleri” diye tanımlanabilecek filmlerdeki Beyaz Rus oyuncularla ilgili bilgiler de yer alıyor yılların izleri arasında, “Attilâ İlhan’ın merak ettiği” kadın oyuncu Nevin Seval de… “Vurun Kahpeye”nin Beyoğlu’ndaki “Sümer Sineması”nda gerçekleşen galasında Halide Edip Adıvar’ın Sezer Sezin’e sarılmasını da anlatıyor Özgüç, Feridun Karakaya’nın “Cilalı İbo” tüplemesinin nasıl doğduğunu da… “Lahmacun western” denilen yerli kovboy filmlerine de sıra geliyor Özgüç’ün kitabında “Kaptan Swing”, “Zagor” gibi çizgi roman uyarlamalarının nasıl kotarıldığına da…


 

     Kısacası Türk sinemasının tüm renkliliğini, tüm dinamizmini, dahiyane buluşlarını, oyuncularını, yönetmenlerini, yapımcılarını, seks yıldızlarını, furyalarını ele almış Agah Özgüç ve “Yeşilçam”ın nabzını tutmuş “Yılların İzinde Türk Sineması”nda.


 

     Özgüç’ün de yer verdiği bir Metin Erksan alıntısıyla bitirelim:


 

     “Bugüne kadar Türk aydınlarının büyük bir çoğunluğu, Türk sinemasına karşı, sansürle sürekli olarak işbirliği yaptı. Ve yıllardan beri hemen hemen her gün Türk aydınlarının büyük bir çoğunluğu Türk sinemasına küfür etti. Türk sinemasını aşağılamak, kötülemek, küçültmek, ‘ihbar etmek’ için Türk aydınlarının büyük bir bölümü her çeşit çabayı gösterdi. Şimdi mi bu aydınların akılları başlarına geldi?”


 

     Agah Özgüç ustamızın bir kez daha kalemine sağlık.



     Aydınlık Gazetesi - 19.06.2020, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5763520
Online Ziyaretçi Sayısı:16
Bugünlük Ziyaret :1516

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.