31.07.2020 / Tunca Arslan - Ulusal Yarışma ve Zamanın Ruhu


     Küresel salgın nedeniyle her yıl olduğu üzere Nisan değil Temmuz ayında düzenlenen “39. İstanbul Film Festivali Ulusal Yarışma Kategorisi”nde ödüller dağıtıldı ve “sinema iklimimiz” düşünüldüğünde genel çoğunluk açısından sonuçlar pek de sürpriz içermedi. Bir açık hava mekanındaki gösterimler dışında “online” gerçekleşen festivalde en iyi film seçilerek “Altın Lale”yi kazanan Ümit Ünal filmi “Aşk, Büyü vs.”, deyim yerindeyse “zamanın ruhuna” çok uygun bir çalışmaydı ve birincilik ödülünün dışında en iyi senaryo ve iki en iyi kadın oyuncu (Selen Uçer, Ece Dizdar) ödüllerini de kazandı.


 

     Farklı sınıflardan iki kadının 20 yıllık sancılı bir aradan sonra yeniden buluşarak aşklarını yaşamaları, zincirlerini koparmaları, özgürlükle kucaklaşmaları ekseninde gelişen bir öykü anlatan film, bugün “LGBTİ” (en son bir “Q” ve bir “A” da eklendi bildiğim kadarıyla) vs. vs. kavramı altında reklamı yapılan ne varsa bünyesine toplamış durumdaydı. Öte yandan “büyü” meselesine geniş yer ayırması ve şaşkınlık verici bir ciddiyetle yaklaşmasıyla da dikkat çekiyordu Ünal’ın filmi. Kimi senaryo ve kurgu kusurlarının gözden kaçmadığı filmdeki erkek tiplemelerinin baştan aşağı olumsuz çizildiğini söylememe bile gerek yok. Dediğim gibi, bir filmin iyi ya da vasat olması değil, “zamanın ruhuna” uygun düşmesi çok daha önemli uzun süredir.


 

     Yeterince LGBTİQA Olmayınca…


 

     Kolej öğrencisi ve başarılı su topu oyuncusu bir gencin adının eşcinsele çıkarılması sonucunda arkadaşları tarafından dışlanmasını, ötekileştirilmesini ve yalnızlığını anlatan “Bilmemek”in jüri tarafından da “dışlanmasını” neye yormalı bilmiyorum ama Leyla Yılmaz’ın filmini hayli başarılı bulduğumu söylemeliyim. Sanırım filmdeki eşcinsellik mevzusunun “Gerçekten öyle mi değil mi?” çerçevesinde soru işaretleriyle birlikte flu çizilmesi yeterince cesur bulunmadı ama senaryosuyla da oyunculuklarıyla da kurgusuyla da yeterince olgun bir filmdi “Bilmemek.” Ama “zamanın ruhuna” o kadar da uygun düşmüyordu demek ki!


 

     Tanınmış sinema ve dizi oyuncusu Ercan Kesal’ın ilk yönetmenlik çalışması “Nasipse Adayız”, yaşanmışlıklara ve gerçeklere uyum içinde İstanbul’un bir ilçesinde belediye başkanlığına aday adaylığı sürecini anlatan, bence çok iyi bir filmdi. Kesal’a en iyi yönetmen ve sinema yazarlarının (FIPRESCI) ödüllerini getiren film, İstanbul’a taşınan taşra politikacılığını, ceket iliklemelerini, verilen ve tutulmayan sözleri, riyakarlığı, bol keseden atılan vaatleri, “Biz halka hizmet için varız” nutuklarını, düğün salonlarındaki yemekli propaganda toplantılarını çok iyi resmediyor, olan biteni acı bir mizahla beyazperdeye yansıtıyordu. “Nasipse Adayız”la sinema tarihimize iyi cinsten bir politik taşlama örneği daha eklendiğini söyleyebilirim.


 

     “Bina”ya Giremedim!


 

     Festivalde jüri özel ödülü, Seyfi Teoman en iyi ilk film ödülü, en iyi görüntü yönetimi ödülü ve en iyi özgün müzik ödülü kazanan Orçun Behram imzalı “Bina”, kişisel beğeni sıralamamda en alt sırada yer alan, fantastik-korku-gerilim türüne mi başka bir kategoriye mi dahil edileceğine karar veremediğim bir çalışmaydı ama jürinin gönlünü çelmeyi bildi. Dört ödül birden kazandığında açıkçası biraz şaşırdım, filmi anlayamadığımı ve kavrayamadığımı düşündüm ama yeterince anlamak için bir kez daha seyretmeye de hiç niyetim yok.


 

     Ulusal Yarışma”nın bence iyi filmlerinden biri de Özkan Yılmaz’ın imzasını taşıyan, bir kanser hastasının son günlerini, hastabakıcısı, arkadaşları, komşuları, kız kardeşiyle ilişkilerini anlatan “Soluk”tu ama her nedense hiçbir yankı yaratmadı.


 

     Son olarak, seyrettiğim dokuz filmin geneline bakarak, Türk sinemasında oyunculuk düzeyinin son dönemde oldukça yükselmiş olduğunu, özellikle kadın oyuncuların başrol-yardımcı rol ayrımı olmaksızın çok iyi performans sergilediğini belirtmeliyim.



     Aydınlık Gazetesi - 31.07.2020, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5764432
Online Ziyaretçi Sayısı:16
Bugünlük Ziyaret :119

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.