10.06.2020 / Memduh Bayraktaroğlu - Beşeri ve Sosyal Adaletsizlikte Zirvenin Adı
Bu kadar mı güzel bir program olur be kardeşim…
Bu kadar mı net anlatılır “İzafiyet Teorisi…”
Enis Behiç Koryürek’in ünlü güftesinde olduğu gibi:
“Zaman sanki bir rüzgar ve bir su gibi aktı…”
* * *
Pardon…
Neden söz ettiğimi söylemeyi unuttum…
O halde hemen söyleyeyim:
“Çok Akustik…”
Ne mi?..
“Kanal D”de yayınlanan programın adı…
* * *
Ercan Saatçi hazırlamış…
İlk program konuğu Ata Demirer idi…
Gönüllere taht kurdu…
* * *
Türk Sanat ve Türk Fantezi Müziği dinlememiş olanları bile mest etti…
Türkülerin nasıl söylenmesi gerektiği konusunda ders verdi…
Bir TV programında tekdüzeliğin nasıl yıkılıp geçilebileceğini cümle aleme gösterdi…
“Hiç bitmesin” diye dua ettik sevgilimle…
Ama bitti…
* * *
Bitti ama arşiv ne güne duruyor…
Dalıp dalıp arşive, bir kez daha dinliyorum…
“İzliyorum” mu demeliydim yoksa?..
Belki haklısınız çünkü ekranda yayınlandı…
Ama…
Sadece dinlemek bile harika…
Olağanüstü…
Mükemmel…
Muhteşem…
* * *
Not:
Sorum şu:
Ata Demirer’e bahşedilen bu üstün yetenek sosyal ve beşeri adalet sınırlarını aşıyor mu, aşmıyor mu?..
Aday Ol
Sevgili emşerim Ata (Demirer)…
Nabıyın sen büle be kardaşçaazım…
Sen nası bi insansın be yaa?..
Bu nası şey büle be agacım…
* * *
Şşşşş…
Accık beri bak kızanım…
Ani “kıskandım” desem kıskanmadım…
“Gıpta ettim” desem yalan olur…
Çünkülüm…
Gıpta etsem, senin gibi olabilmek için mücadele etmem lazım gelir anadın mı…
Ama…
Mümkün diil be agacım…
Aday ol, cumurbaşkanlığına sana destek vereyim…
Gözlerinden öperim…
Saat Gibi Program…
Sana gelince Ercan (Saatçi)…
Popüler bir televizyon kanalında dizi haricinde bir sohbet programının nasıl sükse yapacağını…
Nasıl izleyici kapacağını o kadar güzel gösterdin ki…
Tebrikler kardeşim…
Devam…
* * *
Ve siz ey orkestra (Evet… Sayınız az müziğiniz çoktu çünkü…)…
Bir orkestranın başarısında ekip ve uyumun nasıl da değerli olduğunun timsaliydiniz adeta…
Hepinizin gözlerinden öper, en kısa zamanda sizi defalarca izlemeyi/dinlemeyi temenni ederim…
…………………………………
Çocuklarımızın Teyzesi Gitti…
İki çocuğumuzun sevgilisi…
Güler yüzünden mest oldukları sevimli Ayşegül teyzelerini kaybettik…
80’li yılların ilk yarısıydı henüz…
* * *
Caddebostan’daki evimizle O’nun (eşi Ali Atik’le) çocuk giyim dükkanı arasında bir sokak vardı sadece…
Ve…
Oğlumuzla kızımız, o dükkanının önünden geçtiklerinde, annelerini ve beni elimizden tutup zorla içeri sokarlardı…
* * *
Bir süre sonra…
Asıl amaçlarının giysi ya da oyuncak almak değil…
Güler yüzlü, güzel gülüşlü Ayşegül teyzelerini görmek olduğunu anlamıştık sevgilimle…
* * *
Türk tiyatro ve sinemasının en değerli sanatçılarından biriydi…
Mekanı cennet, sevenlerinin başı sağ olsun…
Korkusuz Gazetesi - 10.06.2020, Çarşamba