09.10.2020 / Yusuf Yeşil - Bir Ülke Düşünün ki...


     Bir ülke düşünün ki kurulduğunda evrensel sanatları benimseme kararı almış. “Güzel Sanatlar 
Akademileri”, “Konservatuvarlar” kurmuş. Başlangıçta plastik sanatlarda, müzikte, tiyatroda, operada ve balede dev adımlar atılmış, çok değerli sanatçılar yetişmiş. Eserlerle, yorumcularıyla evrensel sanatlarda söz sahibi ülkelerin saygısını kazanmış.


 

     Çağdaş uygarlık düzeyini aşma hedefini benimseyen o ülke, zamanla siyasi iktidarların sanata bakışındaki değişikliğin azizliğine uğramış. Niteliğin sürekliliği dumura uğramış, üretemez, başaramaz olmuş. Yerellik baskın çıkarak siyasiler tarafından evrensel sanata destek kesilmiş, yerel sanatlar tercih edilir olmuş.


 

     “Güzel Sanatlar Akademileri”, “Konservatuvarlar” üniversitelerin kapsamına alınmış. Üniversite sayısı çok artmış. Ciddi eğitim verilemez olmuş. Ama çok sayıda insan yeterli eğitim alamadan sanatçı diplomasıyla mezun olmuş. Mezun olmuş bir de yirmi yıldır kadro bulamamış, perişan olmuş.


 

     Toprak su ister. Sanat ilgi ister. Sanatçı ekmeğini kazanabilmek ister. Bir ülke düşünün ki evrensel eserlerini ikinci plana itmekte, Stravinski ile piyasa müziğini, Picasso ile piyasa resmini mukayese etmekte ve destekleme tercihini piyasadan yana kullanmakta.


 

     Devletin asli görevleri savunma, sosyal güvenlik, sağlık, adalet, eğitim, arge, yerel ve evrensel sanata destektir.


 

     Bakın anayasada ne yazıyor:


 

     Anayasa Madde 64: Devlet, sanat faaliyetlerini ve sanatçıyı korur. Sanat, eğitim ve öğretim hakkı ile eserlerinin ve sanatçının korunması, değerlendirilmesi, desteklenmesi ve sanat sevgisinin yayılması için gereken tedbirleri alır.


 

     Bu madde “yerel ve evrensel sanat faaliyetleri” olarak yeniden düzenlenmeli. Böylece siyasi iktidarların tercihte bulunmaları önlenmelidir. Zaten yerel ile evrensel arasında mukayese ve/veya tercih yapmak mantığa aykırıdır. Elbette ikisi de korunmalı ve desteklenmelidir.


 

     Bir ülke düşünün ki sanat kurumları kadrosuzluktan inim inim inlemektedir. Evrensel sanat eğitimi alan gençler yaşlanmakta, başka mesleklerde çalışmaktadır. Söz konusu ülkenin topu topu tüm sanat alanlarındaki kadro ihtiyacı önümüzdeki yirmi yıl için beş bin kadardır.


 

     Dün basında bir haber çıktı. “Diyanet 5 000 (beş bin) personel alımı yapacak.”  (08.10.2020)


 

     Bu personel alımları ihtiyaca binaen yapılmaktadır. “Devlet Opera ve Baleleri”, “Devlet Tiyatroları”, “Türk Müziği Toplulukları”, “Folklor Ekipleri” vb. için toplam ihtiyaç da takriben 5 000 kişi.


 

     Bir ülke düşünün ki yıllardır mezun ettiği sanatçılara ve sanat emekçilerine kadro vermiyor.


 

     Kurumlar kadrosuzluktan can çekişiyor. Emekli olanlar ve vefat edenlerin yerine onca yetişmiş akademi ve konservatuvar mezunu genç olmasına rağmen kimse işe alınmıyor. Ve bu durum yıllardır devam ediyor.


 

     Çok üzücü olduğu kadar çok da kaygı verici değil mi?



     09.10.2020, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5764305
Online Ziyaretçi Sayısı:18
Bugünlük Ziyaret :5

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.