31.07.2020 / Burhan Şeşen - Korsanlık Değil Hırsızlık


     Merhaba değerli okuyucular,


 

     Önümüzdeki günlerde ülkemizdeki ilk ve en çok üyeye sahip meslek birliği olan “MESAM”ın (Türkiye Musiki Eserleri Meslek Birliği) “16. Olağan Genel Kurul”u var. Bu nedenle sizlere bu örgütler hakkında kısa bilgiler vermeye çalışacağım. Zira Türkiye’de hep kavgalarla, iç çekişmelerle, kayyumlarla, genel kurullarında çıkan olaylarla anılır bu hak arama örgütleri. Yöneticileri de genellikle tanınmış kişilerden oluştuğundan toplumda hep bir merak konusudur meslek birlikleri.


 

     Türkiye’de toplam 6 adet “Müzik Meslek Birliği” vardır. Eser sahiplerinin haklarını takip eden “MESAM” ve “MSG”, fonogram yapımcılarının haklarını takip eden “MÜYAP”, “MÜYABİR”, “MÜZİKBİR” ve de icracı-yorumcu- sanatçıların haklarını takip eden alanında tek “MÜYORBİR.”


 

     Meslek Birlikleri; fikir ve sanat eseri sahipleri ile bağlantılı hak sahiplerinin ve süreli olmayan yayınları çoğaltan veya yayanların ortak çıkarlarını korumak, kanun ile tanınmış hakların idaresini ve takibini, alınacak ücretlerin tahsilini ve hak sahiplerine dağıtımını sağlamak üzere “5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu” ve “Fikir ve Sanat Eseri Sahipleri ile Bağlantılı Hak Sahipleri Meslek Birlikleri ve Federasyonları Hakkında Tüzük” hükümlerine göre kurulmuş birliklerdir. Mali ve idari olarak “T.C. Kültür Bakanlığı”nın denetimine tabidir. Üyelerinden aldıkları yetki belgesine göre de kısaca amaçları:


 

     * Üyelerinin ortak çıkarlarını korumak.


 

     * Üyelerine kanunla tanınmış haklarının idaresini ve takibini sağlamak.


 

     * Üyeleri adına hakların idaresi ve takibiyle ilgili telif ücretlerini tahsil etmek.


 

     * Bu ücretleri genel kuruldan geçen dağıtım yönergesine göre üyelerine dağıtmak şeklinde özetlenebilir…


 

     Meslek birlikleri toplu hak idare etme örgütleridir. Aslında birer hak ediş kurumu olmalarına rağmen ülkemiz bir sosyal devlet olmadığı için meslek birlikleri bazı üyeleri için bu görevi de üstlenmek zorunda kalmışlardır.


 

     2 yılda bir gerçekleşen genel kurullarda asıl üyeler yönetim, denetleme, haysiyet, teknik bilim kurulu üyelerini seçer. Her meslek birliğinin tüzüğünde üyelik türleri belirtilmiştir. Asıl üye, yararlanan üye, aday üye vb. Ama sadece asıl üyeler seçimlerde oy kullanabilirler. Seçim öncesi genel kurula katılan asıl üyelerin oylarıyla bir divan kurulu ve divan başkanı seçilir. Seçimi onlar yönetir. Seçilen yöneticiler de 2 sene boyunca “Meslek Birliği”nin yönetiminde söz sahibi olur.


 

     Türkiye’de meslek birliği yöneticisi olmanın en büyük zorluklarından biri kullanıcıların telif konusuna olan duyarsızlıkları. Bu yüzden lisanslama ve de ardından tahsilat yapmak gazetelerde “telif zulmü” diye başlıklar atılırken çok zor. Kullanıcılar deyince aklınıza bakkal dükkanı, kuaför salonu falan gelmesin. Ülkenin kocaman holdingleri, televizyonları, radyoları, otelleri, AVM’leri var karşımızda. Kısacası koskocaman bir sermaye var. Sermayenin iktidarla olan ilişkisi de düşünüldüğünde söz yazarı, besteci, yorumcunun haklarını takip ve tahsil etmekle görevli meslek birliklerinin karşısına çıkan engelleri tahmin etmek zor olmasa gerek. Pek bilinmeyen bir durumdan söz edeyim sizlere. Bizim şarkılarımız biz öldükten 70 sene sonra kamuya mal oluyor. Yani ev gibi, araba gibi, arsa gibi çocuklarımıza, torunlarımıza kalmıyor. Evet, yanlış duymadınız. Zira bir soyut mülkiyet sözünü ettiğimiz. Şimdi söz yazarının, bestecinin, yorumcunun hakkını yaşarken vermiyorsunuz öldükten 70 sene sonra da kamuya mal ediyorsunuz.


 

     Böyle bir adaletsizlik olur mu? Bu yüzden telif hakları çok ama çok önemli.


 

     Şarkılarımızı, yapımlarımızı izinsiz çalanlar, kullananlar korsanlık değil düpedüz hırsızlık yapıyorlar. Bu böyle bilinsin…



     BirGün Gazetesi - 31.07.2020, Cuma




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5757835
Online Ziyaretçi Sayısı:12
Bugünlük Ziyaret :1129

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.