30.05.1995 / Ahmet Günday - Yılmaz İpek Üstat İle Anılarım


     33 yıl kadar önce “İzmir Radyosu”nu dinlerken tanıdım Yılmaz İpek’i… Saza ve müziğe tutkulanışım da bu nedenle oldu. Sonra Mustafa Hoşsu hocamız ile Yılmaz ağabeyi “Askeri Hava Lisesi Müzik Kolu Başkanı” olarak okula davet ettim. Kendisini dinledikten sonra sazını yenmiş bir bağlama virtüozunu tanımanın mutluluğuna eriştim. O günden sonra hep Yılmaz İpek gibi çalıp söylemeye özendim. Açıkçası gençlik çağlarım O’nun stilini taklit etmekle geçti. “İzmir Radyosu” sınavlarına katılırken O’nun önerilerini dinleyerek başarılı oldum.


 

     Radyo yılları 1970 yılında başladı. O yıldan bu yana 25 yıl geçti. Dile kolay… Yılmaz ağabeyle gerek radyoda, gerekse özel yaşamımızda bir ağabey ve kardeş gibi hiç ayrılmadık. Maddi ve manevi konularda çok yardımlarını gördüm. Ailecek birçok yaz tatilini Fethiye’de birlikte değerlendirdik. Çocuklarımız bir arada büyüdüler. Hakkı, Hulkiye ve Hilkat Emir İpek’in bebekliklerini bugünkü gibi hatırlıyorum. Rahmetli Mustafa İpek(*) (Kalın Mustafa) bizlere sabır ve olgunluk örneği olmuştur.


 

     Yılmaz ağabey bir gönül adamıdır. Yardımsever, alçakgönüllü, espritüel ve her konuda birikimi olan dolu bir insandır. Benim kahrımı çok çekti… Araba alırım, borcunu ödemek için köylere konserler düzenlerim. Cebinden para harcayarak bu konserlere gelip saz çalmıştır. Hissettiğim kadarı ile O da beni çok sever. Yoksa benim bu kadar kahrımı çekmezdi.


 

     Yılmaz ağabeyle o kadar anım var ki, bu konuda ayrı bir kitap yazabilirim. İngiltere Liangollen’de birlikte katıldığımız bir folklor yarışmasında dünya birincisi olduk. Almanya, İtalya ve Cezayir’de birçok konsere birlikte katıldık.


 

     Yurt içi gezilerimizden birinde Hacı Bektaş-ı Veli’nin türbesini ziyaret için gece 24.00 sularında Hacı Bektaş’a vardık. Türbe kapalı olduğu için geri dönmek durumunda kaldık. Kapıda Yılmaz ağabey bir dua etmek istedi. Rüzgarın etkisi ile mi veya ne hikmetse koca kapı langırt diye açıldı. Tüylerim diken diken oldu. Bu olayın aylarca etkisinde kaldım. Bu anımızı unutamam.


 

     Yıllar geçmesine rağmen saz çalmadaki enerjisinden hiçbir şey kaybetmeyen bu büyük ekol, büyük üstada sevgi ve saygılarımı sunuyorum. Allah zeval vermesin…


     30.05.1995, Salı

 

     ——————————

     (*) Yılmaz İpek’in babası.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5785143
Online Ziyaretçi Sayısı:38
Bugünlük Ziyaret :935

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.