07.12.2020 / T. Murat Demirbaş - Ali Cem Köroğlu’nun Ardından: Önce İnsan Sonra Sanat

Köroğlu, Ali Cem


     “Devlet Tiyatrosu ailesi” koronavirüs salgınına ilk şehidini verdi.


 

     Şehit diyorum, çünkü bir oyun izlediğinizde bunun dekorunu o yapmıştır dedirten çizgisi ile “Türk Tiyatrosu”na çok önemli katkılar sunan sanatçı Ali Cem Köroğlu, görevi başındaydı ve tüm uyarılara rağmen gerekli önlemler alınmadığı için çok sevdiği mesleğini icra ederken bu virüsü kaptı ve aramızdan ayrıldı. Ondan geriye daha acı sonlar yaşamamak için cevaplanması gereken sorular kaldı.


 

     Birkaç gün önce “Devlet Tiyatrosu Dekor ve Kostüm Tasarımcısı” Ali Cem Köroğlu’nu “Kovid-19” salgını nedeniyle kaybettik. Dünya ölçeğinde bir tasarımcı olan Köroğlu, yıllarca seyircinin severek izlediği pek çok oyunun dekor ve kostümlerini tasarlayarak yaratıcılığını bir tarza dönüştürmeyi başarmış sanatçılarımızdandı. Sanatsal yaratıda stil oluşturmak belli bir birikimin ve yetkinleşmiş bir sanat bakışının sonucunda ancak uzun yıllara yayılmış bir üretimle mümkün olabilir. Bir oyun izlediğinizde bunun dekorunu Ali Cem Köroğlu yapmıştır dedirten çizgisi ile “Türk Tiyatrosu”na çok önemli katkılar sunan sanatçının kaybı tüm sanat dünyasında büyük üzüntü yaşattı.


 

     Ancak O’nun kaybı ardından pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Çünkü Ali Cem Köroğlu’nun “İzmir Devlet Tiyatrosu” yapımı “Karıncalar” adlı oyunun provası sırasında “Kovid-19” mikrobunu kaptığı, dahası oyunda görevli pek çok kişinin halen evde karantinada olduğu biliniyordu. Salgının ülkemizde hızla arttığı ve önlemlerin daha da ağırlaştırılarak uygulandığı bir dönemde ısrarla provaların devam ettirilmesi, oyunların seyirci ile buluşturulması endişe yaratmıştı. Nitekim “Devlet Tiyatrosu ailesi” bu salgına ilk şehidini verdi. Şehit diyorum, çünkü Ali Cem Köroğlu görevi başındaydı ve tüm uyarılara rağmen gerekli önlemler alınmadığı için çok sevdiği mesleğini icra ederken bu virüsü kaptı ve aramızdan ayrıldı. Hiçbir makam, hiçbir unvan, hiçbir statü bu vebali karşılayamaz. Oldukça zor yetişen böylesi sanatçılar bu kadar kolay gözden çıkarılmamalı. Sanat üretimini devam ettirmenin yolu sanatçıları korumaktan geçer. Sanatçının olmadığı yerde seyirci neyle ve kimle buluşacak? “Devlet Tiyatrosu”nda sırf İzmir’de 50’nin üzerinde “Kovid”li çalışanın olduğu bilinirken, üstelik tiyatro sanatı evde kendi başına icra edilemezken, provalarda ve temsillerde ısrarcı olmak göz göre göre bu kayıplara neden olmaktır.


 

     Derhal tüm provalar ve temsiller salgın koşulları düzelinceye kadar durdurulmalıdır. Çünkü önce insan sonra sanat…


 

     “Daha acı sonuçlar yaşamadan harekete geçilmeli”


 

     Pandemi koşullarında oldukça zorlanan tiyatrolar açık hava tiyatrolarında mesafeye dikkat ederek oyunlar oynamış, bazı tiyatrolar ise dijital tiyatro uygulamasıyla seyircisine ulaşarak ayakta kalmaya çalışmışlardır. Ancak ödenekli tiyatrolar (Devlet Tiyatroları-Şehir Tiyatroları gibi) yalnızca seyirci geliri ile yaşamadıkları için ya salonlarını özel tiyatrolara açarak ya da bazı belediyelerde olduğu gibi digital oyunlar satın alarak bu sürecin atlatılmasına katkı sunmuşlardır. Hatta “T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı” hiç olmadığı kadar tiyatrocuları dinlemiş, örgüt temsilcileriyle toplantılar yapmış ve destek fonlarını arttırarak bu konudaki samimiyetini ortaya koymuştur. Buna rağmen salgının tüm dünyada ve ülkemizdeki hızlı artışı mevcut şartları yeniden değiştirmiştir. Öyle anlaşılıyor ki bu yeni şartları sanatçı kökenli bürokratlar kavrayamamış ve hızlı bir refleks gösterememiştir. Bunun yaratacağı daha acı sonuçları yaşamadan harekete geçilmelidir.


 

     “Pozitif Olduğunu Bilmesine Rağmen Provalara ve Oyuna Geldiği Doğru mudur?”


 

     Daha önce basına yansıdığı gibi eğer “D.T Genel Müdürü”nün tüm yetkileri elinden alındıysa neden istifa etmemiştir? Yok, eğer Bakanlığın söylediği gibi bu sehven (yanlışlıkla) yapıldıysa bu yeni durum karşısında temsillerin ve provaların durdurulması ile ilgili bir öneri (bağlı kuruluş olduğu için) Bakanlığa ulaştırılmış mıdır? Bakanlığın bu konuda bir engellemesi olmuş mudur? Yok; eğer olmadıysa Genel Müdür kendisinin de “Kovid pozitif” olduğunu kamuoyundan neden saklamaktadır? Adı geçen “Karıncalar” adlı tek kişilik oyunda oynayan ve Genel Müdür M. Kurt’un oğlu olduğu bilinen Akın Kurt’un testinin pozitif olduğunu bilmesine rağmen provalara ve oyuna geldiği doğru mudur? Eğer böyleyse bununla ilgili bir soruşturma açılmış mıdır? Şu anda “Devlet Tiyatrosu” bünyesinde çalışanlardan kaç kişinin testi pozitiftir? Bu ve benzeri sorular bağcıyı dövmek için değil; geç kalmadan acil önlemleri almak açısından bir an önce yanıtlanmalıdır.


 

     İçinden geçtiğimiz bu zor süreç her fırsatta iktidarı dövmek ve ondan bir yaprak kopartmak sevdasıyla muhalefet yapılacak bir dönem değil; salgın karşısında hızlı ve etkin kararlar alarak tüm toplumu ve dolayısıyla sanatçıları da koruyacak önlemleri alma dönemidir.


 

     Kimbilir belki “Kovid 19 testi” kadar duyarlılık testi de yapmak gerekebilir.



     Aydınlık Gazetesi - 07.12.2020, Pazartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5758157
Online Ziyaretçi Sayısı:21
Bugünlük Ziyaret :1202

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.