08.09.2010 / Özdemir İnce - Ponpon Kızlar

     Türkiye’yi dünyanın diline düşüren “Ponpon Kızlar”a Amerikancada “cheerleader” deniliyormuş. Konu futbol olunca “amigo” dendiği gibi.

     Çıkış yeri Amerika. Spor karşılaşmalarından önce ve karşılaşmaların boşluklarında ortaya çıkıp müzik eşliğinde gösteri yapan kızlara verilen ad. Türkiye’de son zamanlarda basketbol karşılaşmalarında görür olduk ponpon kızları. Birbirinden güzel, servi boylu kızlar. Bacakları uzun mu uzun, sarışın kızlar. Müzik eşliğinde gösteri yapıp seyirciyi eğlendirip coşturuyorlar.

     Başlangıçta Türkiye’de gösteri yapan ponpon kızlar ithal kızlardı. Şimdi, sanırım, yerli ponpon kızlar da var. “Ponpon kız” deyişi, “dolmuş, kaptıkaçtı, gecekondu” sözcükleri gibi Türk dilinin dehasının şaheserlerindendir.

     Gösteriyi Kaldırmışlar

     Biliyorsunuz: Ülkemizde “Dünya Basketbol Şampiyonası” yapılıyor. Günde en az üç maç izliyorum televizyonda. Bir saniye içinde oyunun kaderinin değişmesi çok etkileyici. Futbolda da saniyelerin önemi vardır, ama basketbol gibi saniyeler üzerine kurulmamıştır. Futbolda zaman birimi dakikadır.

     Televizyonda ponpon kızları doya doya göremeyiz. Kızlar sahaya çıkar çıkmaz reklamlar başlar. Reklam bitince, kızlar yelelerini taylar gibi savura savura sahanın dışına kaçarlar. Televizyon seyircisinin görüp göreceği ponpon kız gösterisi bu kadardır.

     Dünya Basketbol Şampiyonası’nın Ankara ayağına, Ukrayna’dan ponpon kız ithal edilmiş. Türkiye-Rusya maçına bakarken dikkat etmedim. Nasıl olsa hemen reklam girer diye. Hükümetten bazı adlar gelecek diye kızcağızların gösterisi kaldırılmış.

     Gündelik Hayata Baskı

     Ey ahali! Beş gün sonra referandum sandıklarına gidip Anayasa değişikliklerine “Evet” ya da “Hayır” diyeceksiniz. “Evet” derseniz ve “Evet” kazanırsa, bundan böyle bunu, büyük bir olasılıkla, AKP bakanlarının, belediye başkanlarının, valilerin ve kaymakamların seyirci olacağı maçlar izleyecek!

     Buna, iktidarın gündelik hayata “baskısı” denir.

     Gösterinin kaldırılması talimatını elbette Başbakan vermemiştir. Sekiz yıllık yönetiminin yarattığı baskı ortamı bir yöneticiyi böyle bir karar almaya zorlamıştır.

     [Beni neşelendirecek referandum sonucu: “Evet” yüzde 49.9; “Hayır” yüzde 51.1]

     Hürriyet Gazetesi – 08.09.2010, Çarşamba




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5765531
Online Ziyaretçi Sayısı:4
Bugünlük Ziyaret :622

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.