Ekim 2008 / A. Kerim Soysal - Değerli Sanatseverler

     Yaşam bizlerin özgür irade uygulamalarımızdan ibarettir. Kendi varlığımızın sessizliğine çekildiğimizde patron sadece kendimiz oluruz. Burada ürettiğimiz düşüncelerle kendi gerçeğimizi kendimiz yaratırız.

     Gerçek; düşüncenin gücü nisbetinde, tekamül seviyesine göre değişen, edinilen bilgi nisbetinde kapsamı genişleyen bir kavramdır.

     Düşünce zenginliği insanın kültür birikimi ve derin iç dünyasına sahip olması ile doğru orantılıdır. Düşüncelerinde mantık ve hayal gücü arasındaki dengeyi doğru geliştirenler bilim ve sanat alanında evrensel eserler yaratmışlar, böylece insanoğlunun bilinç düzeyinin yükselmesine katkıda bulunmuşlardır. Kültür evrimini oluşturan doktrinlerin tarihinde, doğruya ve bilgiye, doğrunun ve bilginin kendisi için yönelen sistemli düşünce olgusu vardır.

     Düşünce evrensel olduğunda, ruhun ışığını kanalize eden en doğru araç sanat eserleridir.

     Sanatın duyguları incelten, düşünceyi damıtan ve yaşamı doygunlaştırıp yücelten dünyasındaki seçkin eserler tüm zamanlar için geçerli olan evrensel mesajlar verirler.

     Sanat eserleri, insanın insan için yaptığı eserlerdir. Ama onlardaki her bir ayrıntı sanatçının ulaştığı bir yetkinliği yansıtır. Uzun uğraşlar sonucu başarıya ulaştığında hepimiz anlarız ki “hiç bir şey” eklenmesi olanaksız olan “tam bir şey” yaratmıştır. Onun durmadan, bıkmadan ulaşmaya çalıştığı “tam denge içindeki en uyumlu bütün”dür. Büyük eserler yaratılıp serüvenleriyle kendi özerk değerlerini içlerinde taşır, uyumunu sezinleyebilecek kişilerle buluşur.

     Yaşanan olaylar düşünce kapasitemizi genişletir, güçlendirir. İnsan yaşamı boyunca kazandığı bilinç’ten ibarettir. İnsanlığın ortak bilinç motiflerini taşıyan sanat eserleri, toplumların düşünce ufuklarını genişleten en önemli bilgi paylaşımlarıdır. Özellikle müzik, yaydığı vibrasyonlarla direkt olarak hücrelerimiz üzerinde etkendir. Doğada her şey titreşir, bu sebeple doğadaki her şey müziktir. Her ses yarattığı titreşimle insandaki enerjinin harekete geçmesini sağlar. Seslerin insan yaşamı ve davranışları üzerindeki etkisi insanlığın başlangıcına kadar dayanır. Evrende “hiç bir şey kaybolmaz, şekil değiştirir” teorisi, dünya yaratıldığından bu yana tüm sözlerin, ses dalgalarının bir enerjiye dönüştüğünü düşündürmektedir. Demek ki bütün bu enerjiyi sevgi ve barışa yönelik bir güce dönüştürmeye sahip olduğumuzun bilincine varmalıyız.

     Zira bir şeyi “doğru ya da yanlış” veya “iyi ya da kötü” olarak niteleyebilme kararını verebilmek için sonsuzluk içindeki tekamülümüz doğrultusunda yargılarımız da zamanla değişime uğrayacaktır. Bizlerin sorumluluğu edindiğimiz bilgileri, tecrübeleri ve evrensel nitelikli sanat eserlerini olabildiğince yaygınlaştırarak ülkemizin her noktasına ulaştırmaya çalışmaktır.

     Genel Müdürlüğümüzün bu konudaki duyarlı görüşlerine bu sezon ilk olarak Samsun’dan başlamasından büyük mutluluk duyuyor, en kısa zamanda Türkiye’mizin her köşesinin bu eşsiz güzelliklerle buluşmasını temenni ediyorum.

     Sevgi ve saygılarımla,

     A. Kerim Soysal
     Samsun Opera ve Balesi
     Müdür ve Sanat Yönetmeni

     Aylık olarak yayınlanan “Orkestra Dergisi”nin 47. Yıl, 399. Sayı ile Ekim 2008 tarihinde basılan nüshasından alınmıştır.