Garo Mafyan'dan


     Tanıdığım ve tanımadığım herkese "iyi akşamlar" dilerim... Sebebi ise gece saat 23.39 ve ben bu e-mailleri şimdi gördüm. Adana'dan 13.45 uçağı ile İstanbul'a döndüm, şu saatte e-maillerime baktım. Öncelikle huzurunuzda bir kişiye teşekkür değil,
olması sebebiyle "onur" duyduğumu (ağabeyim Levent Denizci) söylemek istiyorum...

     Ağabey, muhteşem bir insan olduğun kadar, doğru, dürüst ve tarafsız amma "adam gibi adam" bir insansın sen... Niye bunları yazıyorum biliyor musunuz? Adım Garo Mafyan (bildiğiniz kişi), ağabeyim de Levent Denizci, bir de yeğenimiz var Rahmi Güven ağabeyim, yani halamın oğlu... (haydi bakalım Naciye halamız da kim?) Şimdi lütfen hepinize biraz düşünme fırsatı vermek istiyorum. Kim kimdir?


     Ağabeyim yazmış, Zepür, Nerses, Levon, Agop... Ve diğerleri ve tarihi, işte burada bazı küçük itirazlarım olacak, nasıl mı? Lütfen hemen yanlış yorumlamayın, ağabeyime asla itiraz değil, O'nun yaptığı kurguya asla itiraz değil, yapılmış ve yapılacak yanlış kurgulara itirazım olacak...

     Saba Tümer programında bana "Özür Diliyoruz Kampanyası" hakkında ne düşünüyorsunuz diye sorduğunda ben de "Pardon kimden özür dilemem lazım?" dedim. Ve gerisini söyledim tabii doğru bir şekilde... Bilmeniz gerekebilir diye yazıyorum ben, halen bu ülkedeki yaşayan en büyük orkestra olan "İstanbul Gelişim Orkestrası"nın bir üyesiyim ve hala da  çalıyoruz...

     MSG (Musiki Eseri Sahipleri Grubu Meslek Birliği)nin "başkanıyım", "İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti"nin de "müzik yönetmeniyim"... Yani bu Ermeni nerelerdeymiş de haberimiz yokmuş demeyin ve üstelik de her dakika televizyonlardayım ve basındayım... Şimdi de biraz reklamlara girelim, birçok ulusal ve uluslararası yarışmada bu ülkeyi besteci, aranjör, orkestra şefi ve jüri olarak temsil ettim, yani Türk Bayrağı altında...Adama sormazlar mı? "Kardeşim kim bu adam, Garo Mafyan bir Ermeni, beni nasıl temsil eder diye?????"  Ne var ki ettim... (Özür Dilerim!)

     Sevgili tanıdığım ve tanımadığım kişiler, bu ülke öyle büyük bir ülke ki. Önce bu ülkede aramızda olmayan muhteşem büyüklerimiz var, sonra sevdiklerimiz var, sonra ailelerimiz var ve sonunda da tüm güzel insanlar ülkesi var. Yani anlayacağınız bu ülkede "sevgi" var ve canım ağabeyimin son cümlesi "Ne Mutlu Türküm Diyene" var... Gerisini lütfen düşünmeyin, birkaç zavallının kurguladığı sadece "zavallı" senaryolar var, bunları saf dışı bırakmak da her vatandaşın görevidir diye düşünüyorum... Kıymetli dakikalarınızı aldım, sabrettiniz okudunuz, hepinize saygılarımı sunarım.

     Garo, Levent, Zepür, Nerses, Levon, Rahmi, Naciye, Agop veya xxxxxx... Bu insanlar, bu sevgi, anlayış, hoşgörü ülkesi ailesinin birer fertleri, değil mi?

     Bir küçük not, Bulgaristan'da "Altın Orfe Yarışması"nda tanıdığım canım Bora, Asala tarafından katledildiğinde, acaba bu özür dileyenler kimlerden özür dilediler? Çok merak ediyorum... Galiba İdi Amin'dendi!!!!!! Haydi.................. Ben geceler gecesi ağlarken, ailesi perişan iken, kim bir küçük gözyaşı döktü, kim?

     "Gerçekler acıdır, ancak gerçektir!" Lütfen bunu unutmayalım, biz birlikte yaşama kültürünün sonsuz hoşgörüsüyle bu topraklarda varız ve var olacağız. Sevgiyle....birlikte...  onurla... Ve bu "Bayrak" altında...

     Garo Mafyan




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5785353
Online Ziyaretçi Sayısı:18
Bugünlük Ziyaret :955

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.