30.10.2010 / Reha Muhtar - Uçağın İçinde Siyah Gözlüklerimi Takarak Ağladığım Sahneler!..

     .........................................................

     Dünyanın En Ünlü Gece Kulübü “Annabel’s”de Sezen Aksu ile Ajda Pekkan...

     Son gece Sabri Çarmıklı
“Reha Abi” dedi, “Bu gece spor giyinme de, Annabel’s gece kulübüne bir uğrayalım...”

     Bu söylediklerinin ne anlama geldiğini anlatabilmem için Sabri Çarmıklı‘yı anlatmam lazım...

     Çarmıklı ailesinin yıllardır Londra‘da yaşayan ikinci kuşak üyesi Sabri Çarmıklı...

     Dünya iyisi, dünya kalenderi bir adam... Tertemiz bir kalbi var...

     Hani bazı insanlar vardır iyilik meleği olarak doğmuşlardır...

     Sabri Çarmıklı da böyle bir adam...

     Londra’da kim darda kalsa o yardıma koşar...

     ***

     O kadar dost, o kadar iyi ki, dünyanın hiçbir şehrinde yapmadığım bir şeyi yapıyorum, Londra’ya gelmemle gitmem arasında ne yapsam
“Sabri’yi arıyorum...”

     İki gece
“en sevdiğimiz İtalyan mekanlara” gittiğimiz yetmiyormuş gibi, son gece “Cipriani” ve “Annabels”den oluşan bir program yapmış...

    
“Londra Cipriani” dediğiniz yer Naomi Campell’in, Lionel Richie’nin, dünyanın bütün starlarının boy gösterdiği Londra’nın en ünlü İtalyan restoranı...

     ***

     Futbolcular, mankenler, bütün Londra jet seti
“Cipriani”de boy gösteriyorlar...

     O restorana Londra’nın cıvıl cıvıl yaşadığı bir Sonbahar günü, üstelik Cuma gecesi rezervasyon yaptırabilmek için ancak Sabri olmanız gerek...

Bir gittik
“Cipriani”ye ki, mekan tam anlamıyla yıkılıyor...

     İstanbul’da
“Paper Moon”un bazı hafta sonu geceleri bütün İstanbul restorana doluşur...

    
“Cipriani” “Paper Moon”un birkaç misliyle Londra versiyonu...

     Barda ayakta duracak yer yok...

     Masalar bir doluyor, bir boşalıyor...

     Kaldığımız süre boyunca, dikktat ettim yediden dokuza, dokuzdan onbire, onbirden sonrasına 3 kez aynı masalara rezervasyonlu müşteri aldılar...

     Saat 24’t en sonrasını bilmiyorum...

     Muhtemelen dördüncü rezervasyonlar alınıyordu...

     ***

     Biz “Annabel’s”e gitmek üzere ayrıldık mekandan...

    
“Annabel’s” dediğim, yer, Asil Nadir’den Rahmi Koç’a, Ferit Şahenk’ten Mustafa Koç’a ve Cem Boyner’e kadar kim varsa onların mekanı...

     Dünya jet-setinden 20 bin üyesi var kulübün...

     Londra’nın
“Şamdan”ı...

     Zaten mekana giriyorsunuz
“Park Şamdan” gibi girişi...

     Dans pistinin oraya geldiğinizde
“Etiler Şamdan” halini alıyor...

     Her tarafından kalite akan, inanılmaz şık bir mekan...

     Her zaman olduğu gibi, şefler, valeler herkes Sabri’yi ayakta karşılıyor bu dünya jet-setinin en fazla rağbet ettiği mekanda...

     ***

     Tam pistin yanındaki masaya oturmuş pistte dans edenleri seyredip, etrafa alışmaya çalışıyorum ki, aniden bir ses gümbür gümbür yankılanıyor...

     “Artık hayatımdan çıksan diyorum...

     Bu ikili delilik sona erse...”

     Sezen Aksu çalıyor
“Annabel’s”de ve Londra jet-seti fıkır fıkır dans ediyor...

     Sabri dönüyor bana,
“Abi” diyor, “Sezen Abla’yı getirmiştim buraya... Şarkı çalmaya başladı, Sezen Abla da ağlamaya...”

     Ağlanmayacak gibi değil, 1963’ten bu yana Londra’nın en ünlü, dünyanın da 3-5 sayılı mekanından birinde Sezen Aksu şarkılarıyla dans edilmekte...

     ***

     DJ sonra başka parçalara geçiyor, yarım saat sonra bu kez bakıyorum Ajda Pekkan’ın sesi yankılanıyor
“Annabel’s”de...

     Pist yine tıklım tıklım, yine herkes en muhteşem figürleriyle dans etmekte...

     Hani Nazım’ın bir dizesi vardır ya:

     
“Memleket mi yıldızlar mı gençliğim mi daha uzak” diye...

     Londra’da yıldızların altında, memleketimin şarkılarında, gençliğimden bir buket yaşatıyor Sabri kardeşim bana...

     O kadar ihtiyacım varmış ki, böyle bir gece yaşamaya...

     Gece 1 gibi kulüpten çıkıyoruz...

     Londra sokaklarında hafif hafif yürürken, Sezen’in bir parçası geliyor dilimin ucuna...:

    
“Sen de benim hatalarımdan birisin...

     Sen en büyük günahların bedelisin...

     Senin için harcanan zamana yazık...

     Sen en güzel duyguların katilisin...”

     Sonra başka şarkılar geliyor dilimin ucuna...

     Londra gecesinin karanlıklarında kayboluyorum...

     Gazete Vatan - 30.10.2010, Cumartesi




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5766864
Online Ziyaretçi Sayısı:17
Bugünlük Ziyaret :1394

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.