23.11.2010 / Reha Muhtar - Topluma Ayar Veren Kadın: Gülten Kaya

     Ölüp gittiğinizde arkanızda bir “kadın” kalsın istersiniz, eğer erkekseniz...

     Sizin ölü bedeninize ne yapılacağına karar verecek, anılarınıza, mücadelenize, duruşunuza sahip çıkacak bir kadın olsun istersiniz...

     “Gözünüz arkada kalsın” istemezsiniz...

     Ahmet Kaya olayında herkes gördüğü, yaşadığı şeyleri söyledi söylüyor...

     Ama bu olayın esas noktası bir kadının erkeği için, dik duruşunun, kaybettiği kocasını yaşatmak uğruna verdiği onurlu mücadelenin kazandığı inanılmaz zaferdir...

     Gülten Kaya bugün Ahmet Kaya ile ilgili gelinen noktayı tek başına kendi elleriyle, mücadele ederek gerçekleştiriyor...

     ***

     Onunla pek anlaştığım söylenemez...

     Tartıştığım da vakidir...

     Ancak bunların hiçbiri Gülten Kaya’nın, kocası ve duruşu için verdiği tavizsiz ve eğilmez tavrın ne kadar muhteşem ve kadına ait bir belirleyicilik taşıdığı gerçeğini değiştirmiyor...

     Hrant öldüğünde Rakel’de de farketmiştim bu “ölen erkeğinin arkasında eğilmez mücadeleci kadın tavrını...”

     “Ne muhteşem bir şey” demiştim, “Hrant’ın arkasında, onun gözünün arkada kalmadığını gösteren kadınının vakur tavrını görmek...”

     Erkekler hayatta yaptıkları kahramanlıkları, farkında olmadan, kendi kadınlarının olurunu ve alkışını almak için yaparlar...

     Erkek kahramanlıklarının altında, hayattayken anneye, sonraları sevdiği kadına, kendini beğendirmek, onun takdirini kazanmak yatar...

     ***

     Öldürülen gazeteci Çetin Emeç’in eşi Bilge Emeç’i yakından tanımıştım...

     Yaşamının kocası öldükten sonraki kısmını “kocasının yaptıklarını ve gazeteciliğini yaşatmak” üzerine inşa etmişti...

     “Çetin Bey’in gözü arkada kalmadı” demiştim...

     Türkiye’de Ahmet Kaya, kendisine yapılanlardan kimin nasıl bir insan olduğunu gösteren bir turnusol kağıdı vazifesi görüyorsa, konjonktür kadar, bu uğurda tek başına bir lobi gibi mücadele veren Gülten Kaya’nın bu olaydaki varlığı yaşamsaldır...

     Yaşarken çok şanslı birisi gibi yaşamış olduğu söylenemez Ahmet Kaya’nın...

     Doğruları, yanlışları, duruşları ve tavırları çok kişiyle göre değişebilir...

     İki şey değişmez ama...

     Bir;

     İnsanı linç edip etmedeki tavrınız ve linç ederken ne kadar sınırsız ve acımasız olabileceğiniz...

     İki;

     Gülten Kaya’nın, kaybettiği erkeği uğruna, onun anısına dur durak bilmeyen, eğilmeyen, taviz vermeyen onurlu ve tek başına kadınca mücadelesi...

     Ahmet Kaya’nın yaşamı pek şanslı olmayabilir...

     Ama yaşam denilen şeyi, eğer ismin yaşadığı süre olarak alıyorsak, gerçek yaşamı zengin, renkli ve inanılmaz mücadeleci hayat arkadaşı bir kadının mucizevi zaferleriyle doludur...

     Gülten Kaya kendi elleriyle bütün topluma ayar vermiş, herkesi kendi konumunu ve tavrını sorgulamak zorunda bırakmıştır...

     Çoğu zaman muktedir görünenler değil, tek bir kadın iktidarda olabilir...

     Filmin kahramanı, Ahmet Kaya’dan mada Gülten Kaya’dır...

     Filmin ikinci yarısını tek başına oynamaktadır!..

     Vezir ve rezil!..

     Gülten Kaya vezir edenlerdendir...

     …………………………………..

     Gazete Vatan - 23.11.2010, Salı




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5766828
Online Ziyaretçi Sayısı:17
Bugünlük Ziyaret :1377

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.