Aykut Işıklar - Günay Yaşamalı, Rakipleri Çoğalmalı
Günay'ın açılışını yapan Bülent Ersoy... Eh işte biraz incelik yapmış.
Muazzez Abacı 'Madem ki gazinolar yaşatılmak isteniyor. Genç arkadaşlarıma ekmek kapısı açılmasında seve seve yardıma varım' demiş ve büyük jest yapmış.
Eee... Delikanlı Seda Sayan altta kalır mı?.. Ne yapmış, bu tabii ki patron ile Seda arasında sır. Ama yapmış işte...
Günay'da büyük keyifle şarkılarını söylemiş. Şimdi sırada Emel Sayın var. Sayın cimri bilinir. Oysa cimri değildir, parayı nerede harcayacağını iyi bilir. Mutlaka bir kıyak yapacak ve Günay'dan makul bir yövmiye isteyecek.
Daha sonraki haftalarda Sibel Can ile Ebru Gündeş'in çalışması isteniyor. Veya düşünülüyor. Hep çıta yüksek tutularak...
Sibel Can da Emel ablası gibi cimri tanınır. Sahnelerde giydiği elbiseleri bile kimseye vermezmiş. Ben el yalancısıyım. Cimri de olsa Günay'da çalışma konusunda mantıklı ve duygusal olacağına yüzde yüz eminim. Bu bir bakıma rahmetli Fahrettin Aslan'a verdiği bir sözü de yerine getirmek olacak. Onu şöhret ve zengin yapan gazino alemine minnet borcu...
Rahmetli Aslan'a Maksim'de çalışma konusunda tarih vermişti. 'Şu tarihte çalışmazsam yuh olsun' diye de masanın üzerindeki Saatli Maarif Takvimi'ne yazmıştı. Fahri Bey Maksim'i Sibel ile açacağım diye çok beklemişti. Sibel nedense sonra yan çizmişti. Rahmetli o satırları bana üç kez okuttu. Sibel'i farklı seviyordu, çok koymuştu. 'Bunlarla bu iş olmaz, kimse sözünde durmuyor. En güvendiğim Sibel de bunu yaparsa' deyip Maksim'i topyekün kapatmıştı. Neyse ben şimdi başka yerdeyim. Günay'ın yaşaması, gazinoların canlanması için uğraşıyorum. Bu sektörden binlerce kişi ekmek yiyor. Gözümün önüne assolistler değil, bulaşıkçı Anadolu delikanlıları geliyor. Günay'ın bu işte çok önemli misyonu var. Şu ana kadarki çizgisi çok başarılı.
Piyasadaki kasıtlı dedikoduların hiçbiri doğru değil, müşteriden çok para almıyorlar. Zaten alırlarsa Günay açıldığı gibi kapanır. Belli seviyesi olan şarkıcılara sahne vermeye de kesin kararlılar. Dediğim gibi şimdiye dek Muazzez Abacı, Bülent Ersoy ve Seda Sayan assolist oldu. Daha ne olsun? Emel Sayın, Sibel Can ve Ebru Gündeş ile de devam etmeyi planlıyorlar. Günay'ın yeni sahiplerini görseniz...
İnanın şoke olursunuz. Çünkü Türk filmlerindeki patron imajına hiç benzemiyorlar. Üç genç Anadolu delikanlısı... Ne ağızlarında kalın puro ile dolaşan mafya babası gibi, ne parlak gri takım elbise giyen sonradan görme iş adamı gibiler. Dersiniz ki orada çalışan yöneticiler...
Bayram, Vahit ve Sinan Yıldız kardeşler Türkiye'nin 20 yılda nereden nereye geldiğini de gösteriyor. Gözümün önüne rahmetli Osman Kavran, Asım İslamoğlu, Cengiz Tabakçı filan geliyor da...
Ne kadar güzel bir değişim bu. O kadar kibar insanlar ki, patron olduklarına inanamıyorsunuz. Sadece Günay'ı işletmiyorlar. Kanlıca'daki Paysage, Küçükyalı sahil yolunda Nanna ve Galata Köprüsü'ndeki balık lokantası da onlarda...
İşi mutfağından öğrenmişler. Zaten masaya konulan meze ve yemek konusunda daha iddialılar. 15 yıldır en kaliteli malzeme nereden alınır öğrenmişler. Sanatçıları yeni yeni bazen şaşkınlıkla tanıyorlar ama olsun...
İnşallah Günay başarılı olur, rakipleri çıkar ve İstanbul geceleri eskisi gibi olur. Kentin değişik bölgelerine dağılan onlarca gazinoda yüzlerce müzisyen ekmek parası kazanır.
Konservatuvarlar devamlı çok kaliteli müzisyen yetiştiriyor, genç şarkıcılar mantar gibi türüyor. Eee ne olacaklar? Türk halkı daha ne kadar Abacı, Ersoy, Sayın dinleyecek? Gençleri tanımamız için Günaylar'ı elbirliği ile yaşatmamız gerekiyor.
Aykut Işıklar
www.alaturkaonline.com sitesinden alınmıştır.
Not: Konservatuvarlar devamlı çok kaliteli müzisyen yetiştiriyor, genç şarkıcılar mantar gibi türüyor. Eee ne olacaklar? cümlelerinin altını dikkatlice okunması için özellikle çizdim. İşte "Türk Musikisi Devlet Konservatuvarları"nın nasıl ve kimin için öğrenci yetiştirdiklerinin açıklaması bu cümlelerde yer almaktadır. Bir an önce piyasaya eleman yetiştirilmesinden vazgeçmek zorunludur. (T.G.)