09.06.2011 / Reha Muhtar - Milyonlarca Dolarlık İşler Yapan Abdullah Oğuz'un Unutamadığım Sözleri

     “Bana da Ayşe Nazlı gibi bir babalık yapsan ne olur yani?..”

     “Ben bu lafı sana etsem kendimden utanırdım” dedim...

     O yüzüme baktı “Ben utanmıyorum” dedi...

     Altı yıl önce kendisiyle “Pişti” programını yaptığım yapımcıydı Abdullah Oğuz...

     Aslında programı çatısını, her şeyini ben çatardım...

     Doğalı da buydu, bundan gocunmazdım...

     Televizyonlarda 25 yılı kapsayan Genel Yayın Yönetmenliği, program yapımcılığı geçmişinden sonra, moderatörlük yaptığım bir programın her şeyini benim çatmamdan doğal ne olabilirdi ki...

     İlk sezon Beyaz, Hülya Avşar, Demet Akbağ, Metin Uca’yla yaptık...

     İkinci sezon Ajda Pekkan, Mehmet Ali Erbil, Deniz Akkaya’yla... Sonra bir gün program bitti...

     ***

     Olur ya her program başlar ve biter...

     Beraber çalışmıştım, arkadaşlık yapmıştım...

     Arkadaşlık yapan insanların, yüz yüze bakan insanların “birbirine kazık atmayacağına” inanırım...

     Bekledim ki önce katılan diğer yorumcuların en son da benim paramı versin...

     Ne gelen vardı ne giden...

     Sekiz ay ses seda çıkmadı Abdullah Oğuz’dan...

     Bir gün muhasebecisi gazetedeki odama geldi...

     Nazlı Ilıcak’la “Çapraz Ateş” programını yapıyordum o sırada...

     “Çekler getirmişti aylar sonra, yanında da bir kağıt...”

     Kağıtta benim imzalamam için şöyle yazıyordu:

     “Hiçbir alacağım kalmadığını beyan eder falan filan...”

     Muhasebeciye dedim ki “Bak kardeş Abdullah Oğuz benim arkadaşım... 8 aydır tek kuruş ödemedi, ne mahkeme açtım ne bir şey... Çek getirdiysen, içeriğine bakamam koy masaya git... Biz hesaplaşırız... Şu anda vaktim yok... Yok illa alelacele bana, ibralaşma imzasını attırmak istiyorsan, verme çekleri kalsın sizde...”

     Telefonu açtı “çekleri almam lazım” dedi muhasebeci...

     ***

     Hayatta ağır hayal kırıklığı yaşadığınız anlar vardır...

     Siz güvenir 8 ay alacağınızı sormazsınız...

     Arkadaşınız dediğiniz kişi, 8 ay sonra “bunu imzalamadan sana tek kuruş vermem” diye karşınıza gelir...

     Açtım telefonu “Bak Abdullah Oğuz” dedim...

     “Hayatımda bu işlerde o güne kadar hiç dava açmadım... Sana insanlığa ve arkadaşlığa layık olmadığın için dava açacağım... Senden mahkemeyle parayı alacağım...”

     Sanıyorum ki, bu sözü söyledim, “Olur mu ya aramızda mahkeme” falan der...

     Hayır bütün pişkinliğiyle savunmaya geçti mahkemede ve “kazandığımız parayı vermemeye çalıştı...”

     Öğrendim ki Deniz Akkaya da benim gibi mahkemeye gitmiş, çünkü O’na da ödememiş...

     Ajda Pekkan’ın menajeri Ayşe, her gün Abdullah Oğuz’un ofisini aşındırmış, bir türlü vermemişler parasını kadının, sonunda zor bela senedi kabul etmiş kurtarmış...

     ......................................................

     Diyeceksiniz ki “altı yıldır yazmadın, niye şimdi yazdın bu konuyu?..”

     Doğru ya... Mahkeme zaten devam ediyor...

     Deniz Akkaya’nın kararı çıktı, ödemeleri bugün yarın yapmak zorunda Abdullah Oğuz...

     .....................................................

     Gazete Vatan - 09.06.2011, Perşembe




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5765502
Online Ziyaretçi Sayısı:8
Bugünlük Ziyaret :615

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.