01.10.1975 / Veysel Arseven - Geçmiş Bir Konserin Öyküsü

     “Milli Kütüphane Genel Müdürlüğü” ile “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü”, Türkiye’de müzik eğitim ve öğretim kurumlarının başlangıcı olan “Musiki Muallim Mektebi”nin kuruluşunun ellinci yıl dönümü dolayısıyla, bir dizi kutlama konseri düzenlemiş ve her konser, Türk müzik yaşamına hizmeti geçmiş eğitimci ve bestecilere adanmıştı. Bu güzel konserlerin üçünü, daha önce “Filarmoni”de bir yazı ile tanıtmıştım.  7 Mayıs 1975 Çarşamba günü sat 20.30’da, “Milli Kütüphane Adnan Ötüken Salonu”nda verilen dördüncü konserden söz etmeyi, çeşitli nedenlerden ötürü bugüne kadar olanak bulamamıştım. Oysa bu konser, her yönü ile üzerinde durulmaya değer bir nitelik ve nicelik taşıyordu. Zira piyanist Erdoğan Özdemir’in dinleyici karşısında ilk resitali idi bu konser. Anma gecesi, değerli besteci Ulvi Cemal Erkin’e adanmış, Fehamettin Özgüç, besteciyi tanıtan güzel bir konuşma yapmıştı.

     Kimdi Erdoğan Özdemir? Konserin anlam ve değerini belirtebilmem için, kısa yaşam öyküsünü bilmekte yarar vardır. 1942 yılında Erzurum’da doğmuş, “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü”nde değerli eğitimci Eduard Zuckmayer ile piyano öğrenimine başlamış, bir yıl kadar da Mithat Fenmen ile çalışmış bir Anadolu çocuğu. 1967 yılında “Federal Almanya”ya gitmiş, “Batı Berlin Yüksek Müzik Okulu”nun “Meister Klasse” piyano bölümüne girerek, Prof. Reimund Sclesier ve Helmut Maurer’in rehberliğinde öğrenimini sürdürmüştür. Ayrıca Fritz Micel ile de oda müziği çalışmaları yapmıştır. 1974 yılında yurda dönen sanatçı, “Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümü”nde piyano ve eşlikçi öğretim üyeliği yapmaktadır.

     Erdoğan Özdemir’in resital programı şu yapıtlardan oluşuyordu: G. Fr. Haendel, Grobschmied Çeşitlemeleri; L. v. Beethoven, Sonat Op. 31, No: 2; R. Schumann, Senfonik Etüdler Op. 13; Fr. Liszt, Legende 2 “Dalgalar Üstünde Yürüyen Aziz Franziskus von Paula”.

     Değme ustaların kolayca üstesinden gelemeyeceği teknik ve yorum zorlukları ile büyük sorumluluk isteyen dev yapıtlar. Toplum karşısına ilk çıkan bir sanatçı ya böyle bir programın altında ezilir, boyunun ölçüsünü alır ve sanat yaşamını söndürür ya da kimsenin ummadığı bir yüceliğe ulaşır. Erdoğan Özdemir ikinci özelliği ile karşımıza çıktı ve sanatçı kişiliğini herkese onaylattı.

     Programına aldığı yapıtların tümü de büyük ve aşılması zor yorum girdapları ile dolu idi. Ama asıl Schumann’ın “Senfonik Etüdleri” ile Liszt’in “Legende”inde sanatçı kişiliğini gösterdi. Dramatik ve mistik öğeler, yoğun bir çokseslilik atmosferi içinde pırıl pırıl bir içtenlikle ve çok belirgin çizgilerle dinleyiciye aktarıldı. Böylesine değerli bir piyanistin, daha geniş bir sanatsever topluluğunca izlenip dinlenebilmesi için, çok değişik sahnelerde görünmesi ve “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nın, hiç olmazsa bir konser için, kendisiyle ilişki kurması konusunda olanak yaratmalıdır.

     Kendisini candan kutlar, “Milli Kütüphane” ilgililerine, bir sanatçıyı tanıtmada önayak olduklarından ötürü, teşekkür eder, başarılarının sürekliliğini dilerim.

     “Türkiye Filarmoni Derneği”nin yayın organı olan “Filarmoni Aylık Müzik ve Fikir Dergisi”nden alınmıştır. – Ekim 1975, Yıl: 12, Sayı: 111, Sayfa: 8.




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5801513
Online Ziyaretçi Sayısı:27
Bugünlük Ziyaret :945

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.