06.09.2011 / Reha Muhtar - Tayyip Erdoğan, İsrail Düşmanı mı?..

     …………………………………….

     Fazıl Say’la Ulrike Dufner’in “Demli” Tartışması...

     Burgazada’da bir akşam vakti...

     Ünlü piyanistimiz Fazıl Say arkadaşlarıyla demlenirken...

     Masaya muhtemelen “demli” gelen, “NTV” programcısı arkadaş Nedim Hazar ve “Alman Yeşiller Partisi” üyesi eşi Ulrike Dufner arasında “viski bardağının boca edilmesi, pet şişenin fırlatılması ve biraz da hararet ve hakaret karışımı” sözlerden ibaret bir tartışma yaşanmış...

     Dün gazeteler ve bütün medya internet siteleri, Fazıl Say kardeşimizle, Ulrike Dufner’in tartışmasını sayfalarına yansıttılar...

     Bir Fazıl Say açıklama yaptı, bir Ulrike Dufner...

     Arada bir de Nedim Hazar arkadaşımız...

     ***

     Bir gecenin “hoş bitmeyen sadası” ertesi günün “Kim saldırgan, kim mağdur tartışmalarından, içerdeki meslektaşların dışardaki müsebbibi kim” tartışmasına kadar vardı...

     Hani biraz daha sıksalar, “Faşist namluların her kurşununda dirildik ey halkım unutma bizi!..” marşını söyleyecekler...

     ***

     Arkadaşlar bu kadar açıklama yapmanıza gerek yok...

     “Demli” bir tartışmadan, kimsenin bir ötekine “üstün pozisyon almasına” da neden yok...

     Boşuna mağdur ve saldırgan yaratmayın...

     Faşist saldırılar, kan Kızıldere, naraları atmayın...

     Hepsi hepsi “viskisi, rakısı bol tutulmuş demli bir tartışma sizinkisi...”

     Ne birinizi saldırgan, ne de diğerinizi alçakça saldırıya maruz kalmış bir mağdur olarak görüyoruz...

     Demli bir tartışmadan ibaret sizinkisi...

     Başka anlamlar yüklemeye çalışıp, uzatmayın artık!..

     Yazık edersiniz kendinize...

     ***

     Teoman’ın Veda Mektubu ve Barlas’la Sigara Tartışması

     “O veda mektubunu size yazmadım...” demiş Teoman; “Kendime yazdım... Böylelikle kendime yazdığım şeyden geri dönemeyeceğim...”

     Teoman müziğe veda edecek mi etmeyecek mi tartışmalarına nokta koymak için söylüyor bu sözleri...

     Çok ince bir taktik Teoman’ınki...

     ………………………………………….

     Teoman’ı anlıyorum...

     Habire söylüyor müziği bıraktığını ki...

     Kriz gelirse kendi kendine gazete kupürlerini kendine gösterecek;

     “Utanacak mısın bu sözlerinden?” diye...

     “Ya da nerene koymayı düşünüyorsun bu sözlerini?..” mealinde bir kişisel hesaplaşma tasarlıyor...

     ***

     Ben Teoman’ı iyi anlıyorum fakat ilerde müzikten kopmasını istemiyorum...

     Teoman’ın müzikle ilişkisi benim sigarayla ilişkim gibi değil çünkü...

     Ben de Teoman’a bir Candan Erçetin parçası hediye edeyim o zaman...

     Fatih Terim çok severdi bu parçayı, bir dönem “Show Haber”de bizim de parçamız olmuştu:

     “Elbette bazen çiçek açıp,

     Bazen solacağım...

     Elbette bazen hızla dönüp,

     Bazen duracağım...

     Elbette bazen söyleyip,

     Bazen susacağım...

     Neden korkulur hayatta söyleyin bana...

     Neden hep aynı kalayım söyleyin bana...”

     Gazete Vatan - 06.09.2011, Salı




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5766700
Online Ziyaretçi Sayısı:26
Bugünlük Ziyaret :1329

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.