13.10.2011 / Mustafa Mutlu - Aynı Damın Kazıyız Biz!

     Seçimler bitti; birkaç ay geçmedi ki; ilk zam haberi elektrikten geldi...

     Sonra onu doğalgaz zammı izledi...

     Ve dün güne bir uyandık ki... Aman, aman, aman!

     Sigaradan...

     Alkollü içkilerden...

     Cep telefonundan...

     Motorlu araçlardan alınan “Özel Tüketim Vergisi”ne enflasyon oranının iki katından fazla zam yapılmış...

     Yani bundan sonra sigara değil, vergi içeceğiz... Çünkü sigara için ödediğimiz her 10 liranın, 6.9 lirası artık vergi olacak...

     ***

     Bu haberleri duyunca hani meşhur fıkradaki gibi üzülmek, isyan yazıları yazmak falan değil; şarkı söylemek istiyorum nedense...

     Dün de ağzıma bu yılın en popüler şarkısı dolandı... Tabii farklı sözlerle:

     ***

     Aynı yoldan geçmişiz biz

     Aynı zammı yemişiz biz

     Ölümüz bir, dirimiz bir

     Aynı damın kazıyız biz

     Vergiler bir, kazıklar bir

     Hep beraber yutarız biz

     Yapanlar bir, edenler bir

     Döner döner seçeriz biz

     Maliye bir, Hazine bir

     Hepsi için aynıyız biz

     Hep isterler, hep alırlar

     Almak nedir bilmeyiz biz

     Haydi bi daha... Bi daha bi daha

     Hep beraber ödeyelim

     Vur şu kafama... Bi daha bi daha

     Hem kızıp hem de seçelim!

     ……………………………………..

     “2011 Ak mı, Kara mı?”

     Onlar benim çocukluk kahramanlarım...

     Gözlerinde mücadele ve direnme ışığını ilk yakaladığım...

     Oyunlarında, filmlerinde üzüldüğüm, sevindiğim, ağladığım...

     Büyüyüp de yaş kemale erince tanımaktan onur duyduğum...

     Hayatlarını magazine malzeme etmeyen...

     Para için sanatı, koltuk için geçmişini satmayan...

     Bu yüzden 12 Eylül döneminde işkencelerden geçen, 2002’den sonra görmezden gelinen...

     Ama yılmayan, pes etmeyen, kamburunu çıkarmayan...

     Ağabeylerim onlar benim!

     Rutkay Aziz ve Tarık Akan...

     “Altın Portakal”ın açılışında Rutkay Aziz çıktı sahneye:

     Gerçek demokrasi dersi verdi demokrasi diye bizi kandıranlara... Özgürlük diyerek, muhalifleri içeri tıkanlara özgürlüğün ne demek olduğunu anlattı...

     Ve önceki akşam da Tarık Akan aldı sözü:

     Otuz yıl sonra gelen, anasının ak sütü kadar helal ödülünü alırken dedi ki:

     “12 Eylül 1980’in Türkiye’sinde başladı karanlık... Ama 2011... Silivri... Ergenekon... Balyoz... Adalet... Gençlik... Ya... Lütfen 2011 ak mı, kara mı siz karar verin...”

     ***

     İşte bu kadar kısa ama öz anlatılır otuz yıl...

     Ve kıvırmayan, kandırmayan, sömürmeyen, sömürülmeyen, topluma karşı sorumluluğunu unutmayan sanatçının duruşudur bu...

     ***

     Kamu bankasından üç kuruşluk reklam ihalesi kapmak için iktidar kapısına kul köle olan eski solcu yönetmen...

     “Sizin için ölürüz, biteriz” diyen botokslu star...

     İhanet dolu politikalara destek isteyen liboş serçe...

     Ve son on yılda dönekliğin, satılmışlığın, yağcılığın tarihini yeniden yazan onca borazan; sözüm size:

     Eğer siz sanatçıysanız...

     Bu ak saçlı adamlara sanatçı demeyeceğim artık...

     Belki sizin kadar uyanık, fırsatçı, işini bilir, kasasını doldurur cinsten değil hiçbiri...

     Ama “adam gibi adam” demenin ne olduğunu merak ederseniz bir gün... Çalın kapılarını, anlatırlar size...

     Haydi; delikanlıysanız çıkın, önceki akşam Tarık Akan’ın söylediği o sözleri yüksek sesle okuyun sadece...

     Yapabilir misiniz?

     Boş verin Allah aşkına...

     Nerede sizde o yürek, nerede sizde o sanatçı namusu...

     ***

     Bir söz de umudunu kaybeden, idolsüz kalan ve savrulan gençlere...

     Bu ak saçlı adamları hafife almayın çocuklar... Çünkü eğer bu ülkede; çağdaş bir insan gibi yaşamaksa arzunuz... Tek umudunuz onlar ve onlar gibiler...

     Yitirmeyin umudunuzu... Ama sanatçıların; sahteleriyle gerçeklerini birbirinden ayırmayı da tez vakitte öğrenin...

     Gazete Vatan - 13.10.2011, Perşembe




Son Güncelleme:02.08.2021 22.17
Toplam Ziyaret:5686031
Online Ziyaretçi Sayısı:11
Bugünlük Ziyaret :15

Bu Site En İyi Firefox,Chrome,Safari'de ve 1024x768 Çözünürlüğünde Görünür.