12.11.2011 / Zafer Yümlü - Cumhur Cemaat
Bir “29 Ekim” daha geçti.
“Cumhuriyet Bayramı”mızı kutladık. Biraz hüzünlü olsa da.
Ne demekti “Cumhuriyet”? “Cumhur”un yani halkın kendi kendini yönetmesi idi. “Cumhurbaşkanı” temsil ediyordu halkın her kesimini.
Peki “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” nedir?
Ülkeyi ve halkı temsil eden en önemli sanat kurumu. Dünyanın en eski sanat kurumlarından biri olan “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası”nın kökeni Osmanlı’daki “Muzıka-i Hümayun”a dayanıyor.
Peki bu kurum halkı nasıl temsil ediyor? Halka ne kadar yakın?
Toplumun büyük bir kesiminin bu kurumdan haberi bile yok. Başka orkestralarımız da var elbette. Ama toplumun onlardan da haberi yok. Sadece belli bir kesim biliyor bu kurumları.
Neden?
Başta “Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası” olmak üzere tüm orkestralarımızın temel amacı halkımızı çoksesli müzik hakında bilgilendirmek, müziğimizin gelişmesine hizmet ederek ülkemizin uluslararası arenada temsilidir. Ancak bu kurumlarımız ne yazık ki halktan çok uzakta. Kendi halkına yabancı kurumlar. Yönetmelikleri gereği yaptıkları üniversite konserlerini öğrenciler ile buluşmak olarak gösteren, çok nadiren gerçekleşen kırsal kesimde bir konseri halk ile buluşmak olarak yansıtan bu kurumlar ortalama olarak yılda beş ay tatil yaparlar. Oniki ayda onsekiz maaş alırlar. Günlük mesai saatleri de dört saati geçmez. Bir kere kadroyu aldın mı ekmek elden, su gölden yani. Oysa böyle bir çalışma sistemi dünyanın hiçbir ülkesinde yoktur.
Büyük önder Atatürk’ün bizlere armağan ettiği ve halkına layık gördüğü yönetim biçimi olan “Cumhuriyet”i ne yazık ki hala kavrayamadık biz. Yüzyıllarca süren padişahlığın etkisi ile hala tebaa halindeyiz. Okumuyor, düşünmüyor, araştırıp sorgulamıyoruz. Devasa bir cemaat halindeyiz. Halk için çalışması gereken sanat kurumları sadece maaş için çalışır durumda, ama biz onları alkışlamaya hala devam ediyoruz.
Ne diyelim. “Cumhuriyet Bayramı”n kutlu olsun “Türkiye Cemaati”.
12.11.2011, Cumartesi - İzmir
