17.11.2011 / İclal Aydın - Biz de Hakkımızı İstiyoruz!
En azından ben istiyorum! Oyuncu kimliğimle istiyorum! Neden?
Bir dizinin ya da sinema filminin defalarca, defalarca, defalarca yayınlanmasından, başka ülkelere başka kanallara satılmasından doğan kazançlardan oyuncular, yönetmenler, senaristler asla telif alamıyor biliyorsunuz...
Tamam, o kadar da umutsuz değiliz. En azından sendikayı kurduk. En azından örgütlenme kısmını başardık. En azından bir meslek birliği oluşturduk. En azından tasarılar üzerinde canını dişine takıp çalışan oyuncular, hukukçular, yönetmenler var. Sabırla atılan adımlar var. Ama ülkenin bitmez tükenmez sorunları içinde bakalım bize ne zaman sıra gelecek...
Üstelik dizilerde öyle anlaşmalara imza atalım istiyorlar ki: Meslek birliklerine, sendikalara üye olmak yasak. Geçmişe yönelik hakları yasal yollardan aramak yasak...
Yeryüzünde ve uzay sisteminde bütün hakları devretmekle kalmıyor, etimden, kemiğimden, derimden gani gani faydalanın diyerek imza atmak zorunda kalıyorsunuz...
Dün “Oyuncular Sendikası” hukukçularından avukat Sedef Erken Sanlısoy şu elektronik postayı göndermiş. Aynen paylaşıyorum:
***
“Türkiye’de sinema alanında yapılanmış 8 meslek birliği var.
Sesam, Türkiye Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
Setem, Sinema ve Televizyon Eseri Sahipleri Meslek Birliği
BSB, Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
Sinebir, Sinema Eseri Sahipleri Meslek Birliği
Tesiyap, Televizyon ve Sinema Yapımcıları Meslek Birliği
Fiyab, Film Yapımcıları Meslek Birliği
Seyap, Sinema Eseri Yapımcıları Meslek Birliği
ve Oyuncu Meslek Birliği olan Biroy.
Bu meslek birlikleri ortak hareket etme ve sektörün tüm sorunlarına çözümler üretebilme amacıyla (...) 2010 yılı Ocak ayında ‘Sinema Meslek Birlikleri Güç Birliği’ adı altında bir araya toplandı ve ortak tarife yayınlamaya başladı.
Bu meslek birlikleri her yıl 10. ayda yayınladıkları ortak tarife ile umuma iletim yapan TV kanalları, dijital platformlar ve oteller gibi çeşitli mecraları her yıl ödenmesi gerekli meblağların ne olduğunu yasaya uygun şekilde kullandıkları yetkileri dahilinde ilan etmektedirler.
Geçtiğimiz günlerde bu meslek birlikleri toplu halde ülkenin en büyük 20 TV kanalı ve dijital platformlarına bir ihtarname gönderdi.
Bu ihtarnamede aslında bu kanallarca da iyi bilinen mevzuat hükümleri yeniden izah edilmiş ve ortak tarifeye uygun şekilde ödemelerin yapılması gereği hatırlatılmış, aksi halde yasal süreçlerin devreye alınacağı belirtilmiştir.
Aslında bu ortak tarife geçen yıl da yayınlanmış ve kanallarca da varlığı iyi bilinen yasalarca öngörülen bu ödemelerin çoktan başlamış olması gerekmekteydi. Bu süreç kanallarca yasaya uygun şekilde işletilmeyince ‘Sinema Meslek Birlikleri Güç Birliği’ hukuki süreci başlatma ve uygulamaya geçme kararı aldı.
Bu anlamda meslek birliklerince yapılan bu hukuki hamle, “Telif Hukuku”nun Tv ve Sinema alanında hayata geçmesi adına bir ilktir.”
***
Şimdi merak ettiğimiz şey şu:
Bir Türk filmine ilk telifi ödeyip adını tarihe yazdıracak ilk kanal hangisi olacak? Samanyolu mu, Kanal 7 mi, atv mi, Star mı?
“Ya Diğerleri?” diyeceksiniz...
Allah’tan umut kesilmez diye yanıtlayacağım...
Gazete Vatan - 17.11.2011, Perşembe